Yükselir'in avukatı Fidel Okan'ın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusu dilekçesinde, "dershanelerin kapatılmasıyla ilgili yasa tasarısının gündeme gelmesi akabinde, Gülen'in lideri olduğu, halk arasında 'cemaat' olarak isimlendirilen yapılanmanın hükümete, AKP'ye ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a karşı yıpratma çalışmaları başlattığı" aktarıldı.
"Cemaatin, toplum gözünde iktidarı küçük düşürmek için çeşitli medya kanallarını kullandığı" ifade edilen dilekçede, cemaate ait olduğu bilinen gazetelerde yazılar yayınlandığı, televizyon kanallarında haberler yapıldığı anlatıldı. Dilekçede, "bu programlardan birinin de Samanyolu TV'de yayınlanan 'Şefkat Tepe' dizisi olduğu" belirtilerek, "senaryoyu hazırlayanların, cemaatin üst düzey yöneticilerinin himayesinde oldukları" iddia edildi. Dilekçede, "dizi senaryosunun bizzat Gülen'in onayına sunulduğu, talimatlarla şekillendirildiği, daha sonra çekildiği" savunularak, şunlar kaydedildi:
"Dizide müvekkili hedef gösteren, hakaret eden, toplum ve izleyiciler nezdinde küçük düşüren bazı öğeler yer almaktadır. Bu kasıtlı ve bilinçli olarak gerçekleştirilmektedir. Dizide karanlık kurul olarak bilinen 'Karar Kurulu' gösterilmiştir. Bu kurul, dizinin senaryosuna göre bir yeraltı örgütünün üst düzey yöneticilerinin toplandığı ve ülkenin kaosa sürüklenmesi için oluşturulmuş sözde kurgusal bir kuruldur. Ülke siyaseti bu kurul tarafından yönlendirilmekte, senaryoya göre adeta bu kurul tarafından fiilen yönetilmektedir. Ancak ilgili dizideki diyaloglar dikkatli incelendiğinde, bu diziyi hazırlayanların, bu kurulda yapılan konuşmalar üzerinden ülke siyasetini şekillendirmeye çalışmakta olduğu ortaya çıkmaktadır. İktidarın, yani AK Parti Hükümetinin derin, devletvari örgütlerle işbirliği içinde ya da himayesi altında çalıştığı, yabancı ajanların iktidarı elinde oynattığı, ülkenin başka ülkeler tarafından yönetildiği, yasa dışı eylemlerle ülke yönetildiği izlenimi yaratılmak istenmektedir. Kurulun ülke ve cemaat üzerinde çeşitli oyunlar oynadığı şeklinde senaryo izleyicinin zihnine kazınmak istenmektedir. Dizinin müvekkil ile ilgili kısmına gelirsek, Karar Kurulu sahnesinde yer alan konuşmalar içinde yer alan 'Kara Ruhlu Yazar', 'Cüce Yazar', 'Sevilmeyen Kadın' şeklinde bahsedilen kişiden kasıt, Sevilay Yükselir'dir."
"Dizideki konuşmalarda, Yükselir'in dizideki yasa dışı örgüte hizmet eden bir yazar olduğu, kurulun ve dahi iktidarın talimatıyla yazılar yazdığının anlatılmak istendiği" ifade edilen dilekçede, "Yükselir'in adı doğrudan zikredilmeden yapılan ima ve benzetmelerin, TCK'nın hakaret ve hakaret suçunda mağdurun belirlenmesine ilişkin 125. ve 126. maddeleri gereği suç teşkil ettiği" kaydedildi.
Dilekçede, dizide "Sevilay" isminin çağrıştırılması için "Sevilmeyen Kadın" tabirinin kullandığı savunuldu.
"Kurgu gibi görünse de senaryoyu oluşturan ve diziyi yayınlayanların ülke gündemiyle ilgili ahkam kestikleri" öne sürülen dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Şüphelilerden Fetullah Gülen müvekkilim hakkında sürekli suç duyurusunda bulunan ve kendisi ile husumet yaşayan ilgili örgütün lideridir. Son günlerde sosyal medyada dolaşan birtakım ses kayıtlarında Karanlık Kurul diyaloglarına ilişkin dizisinin senaryosuna kendisinin onay verdiği ayyuka çıkmıştır. Söz konusu kayıtların kendisi hakkında yürütülen çıkar amaçlı organize suç örgütü soruşturması kapsamında elde edilen deliller olduğu değerlendirilmektedir. Bu tapelerin ilgili soruşturma dosyasından, mevcut dosyaya delil olarak eklenmesi gerekmektedir. Şüphelinin müvekkilimize yönelik hasmane tavrı izahtan varestedir. Bu nedenle şüpheli Fetullah Gülen, müvekkilimizin hedef gösterilmesine, kişilik haklarına ağır ve haksız saldırıda bulunulmasına onay vermiştir."
Dilekçede, basın ve sosyal medya yorumlarında da "Sevilmeyen Kadın" ibaresinden Yükselir'in kastedildiğinin anlaşıldığı ifade edilen dilekçede, bunun da Yükselir'in toplum önünde aşağılandığı, hakarete uğradığı, kişilik haklarına saldırıldığını gösterdiği kaydedildi.