17 Aralık operasyonu ile başlatılan ekonomik suikast sürecine hizmet etmesi için skandal rapor üretildiği ortaya çıktı. Halkbank'ı itibarsızlaştırmaya yönelik raporun altında Osman Zeki Canıtez adlı bilirkişinin imzası var. ABD'nin Halkbank'a yönelik baskılarına bahane üreten rapor Türkiye'yi zorda bırakmak için tasarlanmış. Canıtez'ın Halkbank'ın İran ile ambargoyu delmeden yaptığı ticaret işlemlerine "suç gibi" gösterdiği ortaya çıktı. Gülen örgütünün yönetimindeki paralel yapının elemanı olduğu ortaya çıkan Osman Zeki Canıtez'in 60 sayfalık 28 Ocak 2014 tarihli raporu, tutarsız, zorlama yorumlara dayandırılmış ve peşin hükümlü ifadelerle dolu...
Yasal olmasına rağmen Halkbank'ın İran'la enerji ve altın ticaretini suç gibi gösteren rapor, yurtiçi ve yurtdışında Türkiye'ye yönelik "itibarsızlaştırma" algısına "hizmet" etti. Raporun birçok yerinde 'Halkbank nezdinde kurulan sistem" ifadesiyle yanlış bir algı yaratmaya çalışan bilirkişi Canıtez, kendi işinin tanımını da aşarak savcı gibi çalışmış. Canıtez'ın raporunda ayrıca tutarsız ses kayıtları da yer aldı. Taraflı ve bilirkişi konumuna uymayan yorumlara yer verilen raporun amacı ise kısa sürede ortaya çıktı. Batı ve ABD'nin İran'la işbirliği ve ticaretten daha fazla pay almasını sağlamak...
Fransız otomotiv şirketleri bir yandan "İran'a dönmek istiyoruz" derken öte yandan da ABD'nin, İran'la iş yapan Türk firmalarını kara listeye alacağı batı basınında yer almıştı. Ayrıca Kuzey Irak petrollerinin finansmanının Halkbank'ta tutulmasını engellemek istemesiyle bu raporun tarihinin çakışması dikkat çekti.
Halkbank yöneticilerinin dâhil olmadığı görüşmelerden yola çıkılarak iddiaların yer aldığı rapor, olağan günlük işlemleri de yasadışı gibi göstermeye çalışılmış. Ayrıca raporda hiçbir somut evrak, hesap hareketi, banka belgesi ve mal varlığı araştırması yer almadı.
SABAH