SORUŞTURMAYA 2 SAVCI EKLENDİ
Soruşturmaya savcılar Mustafa Erol ile Ekrem Aydıner dahil edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında koordinasyonu üstlenen Başsavcı Turan Çolakkadı tarafından yapılan yazılı açıklamada, şüpheli sayısının fazla olması, gözaltı süresinin ise kısa olması, soruşturmanın kısa sürede tamamlanabilmesi için kamu görevlilerinin suçlarını soruşturmakla görevli Memur Suçları ve Özel Soruşturma Bürosu'ndan 2 cumhuriyet savcısının daha görevlendirildiği belirtildi. Açıklamada 13 Eylül 2012, 21 Eylül 2012 ve 14 Şubat 2013 tarihlerinde 3 ayrı soruşturma başlatıldığı hatırlatılarak şöyle denildi: "Bu savcılardan önce başka cumhuriyet savcıları da aynı soruşturmaları yürütmüş, büro değişikliği ve benzer sebeplerle savcı değişikliği olmuştur. Dosyalardan biri 12 Temmuz 2013 tarihinde, diğeri 22 Temmuz 2013 tarihinde şu an iki dosyanın soruşturmasını yapan cumhuriyet savcısına tevzi edilmiştir. Üçüncü dosya ise 2 Aralık 2013 tarihinde şu an soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısına tevzi edilmiştir." Bu soruşturmalarda sivil vatandaşlarla birlikte kamu görevlilerinin de adının geçmesi, imar kanunu ve kıyı kanuna muhalefet etmek, kamu görevlilerinin rüşvet aldığı ve görevlilerini suistimal ettiği iddialarının bulunması nedeniyle soruşturmanın birisinin Memur Suçları, diğer iki soruşturmanın ise Kaçakçılık-Narkotik Suçlar Bürosu tarafından yürütüldüğü vurgulandı. Yanlış anlamalara sebebiyet vermemek ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla açıklama yapıldığı kaydedildi.
ŞENER: CEMAAT VESAYETİ
Oda TV davası kapsamında tutuklanan ve 1 yıl 9 gün kaldığı cezaevinden tahliye edilen Nedim Şener, "Bana yapılan operasyon ile bu operasyonu yapan polis müdürleri aynı, savcılar aynı. Bir zamanlar askeri vesayet vardı, şimdi cemaat vesayeti var" dedi. "Emniyetin içinde cemaatçi yapı olduğu çok açık" diyen Şener, şöyle konuştu: "Zaten bugün görevden alınan polislerden biri, bana karşı o saçma sapan fezlekeyi hazırlayan polislerden. İstanbul Emniyeti'nde sabaha karşı Hüseyin Çapkın'ın bile haberi olmayan bir operasyon yapılıyor. Yemekhanede polislere zarflar içinde hangi adreslere gidileceği söyleniyor. Ankara'da yapılacak operasyonda Ankara polisine bilgi verilmiyor. Devlet içinde devlet budur. Bir zamanlar askeri vesayet vardı, şimdi cemaat vesayeti var. Resmi makamlar dosyaya nüfuz edip o insanlarla ilgili doğru bilgiler vermeden insanları linç etmenin anlamı yok. Politik sonuçlar elde etmek için yolsuzluk dosyasına bakarsanız, bundan sağlıklı sonuç elde etmek mümkün değil."
ASLAN'IN EŞİ SERBEST BIRAKILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alınanlar dün sağlık kontrolünden geçirildi. Aralarında İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar, işadamları Ali Ağaoğlu, Reza Zerrab, Emrullah Turanlı ile Osman Ağca, Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve bürokratların da olduğu gözaltındakiler geceyi İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde geçirdi. Dün sabah itibariyle de sağlık kontrolünden geçirildi. İki ayrı sivil polis minibüsüyle hastaneye götürülen şüpheliler, üçerli gruplar halinde hastaneye alındı. Daha sonra da tekrar İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Geceyi nezarethanede geçiren 3 bakan oğlu ile Mustafa Demir, emniyet şube müdürlerinin görevden alınmasından sonra emniyetin bodrum katında bulunan nezarethaneden alınarak şubelerin emniyet amirleri odasına konuldular. Midesinden rahatsız olduğu öğrenilen Reza Zerrab'a nezarethanede diyet yemekleri verildi. Savcı, dün emniyette işlemleri devam eden 28 şüpheli hakkında mahkemeden ek gözaltı süresi istedi. Şüphelilerin bugün adliyeye çıkarılması bekleniyor.