Türkiye, dünyayı yönetmeye talip 10 ADAMA karşı savaşıyor!
Bu isimleri hiç hafife almadan konuya çok ciddi yaklaşmak durumundayız! Putin ve Obama bunlarla savaşsa da faturayı en çok biz ödedik!
Bunlar hep içimizdeydi!
Biliyorum, benden hep isim istiyorsunuz!
Ben de yazmıyorum!
Çünkü işimiz kişilerle değil! Kimseyle yakınlık kurmak, fikrini değiştirmek ya da deşifre etmek gibi derdimiz yok! Bizler ülkemizin bu sınırlar içinde yaşayan ve ülkenin geleceğine yüzde 100 inanan insanlar tarafından yönetilmesini istiyoruz!
Yani en temel hakkımızı ifade ediyoruz!
Nasıl İngilizler küçücük adadan dünyaya şekil veriyorsa biz de tarihimizden, geleneklerimizden, dinimizden, akrabalıklarımızdan ve kurduğumuz medeniyetlerden aldığımız güçle SÖZÜMÜZÜ söyleyelim istiyoruz! Bunu yapmaya kalktığınız anda asla ve kat'a yan yana gelemeyecek isimler bir anda karşıda muazzam bir koalisyon oluşturuyor!
"Türkiye'yi Türkler'e bırakmamak için" etten duvar örüyorlar!
Sorun tam da burada!
Kim bunlar?
En çok sorulan soru?
Ayrıntıların en çok talep edildiği yer! İsim isim koalisyon rehberi!
Bakın herkesi saymanın, nerede nasıl buluştuklarını anlatmanın, ortak noktaların altını çizmenin, paraya nasıl sahip olduklarını açıklamanın şu an için önemi yok! Önemli olan karşıdaki koalisyonu tanımak ve defansı ona göre yapmak! Ülkeyi korumak böyle bir şey!
Bu nedenle isimleri değil de o İSME odaklanalım! Zaten daha önce defalarca yazdım!
20 milyar dolar serveti var.
2-3 trilyon dolarlık fonu yönetir! New York'ta aile arasında bir düğünle dünya evine girdi! 83'lük DAMAT, 42 yaşındaki YOGA öğretmeni Tamiko Bolton'la evlendi!
FORBES'ta ilk 100'de yer alan 27 BARON kendilerini aileden saydıkları için oradaydı.
15 ülkenin merkez bankası başkanları, en büyük 8 bankanın patronu, 13 NOBELLİ isim ve 11 ülke lideri de hazır bulunuyordu!
Oracle'ın sahibi Larry Ellison ve Google'ın kurucusu Sergey Brin özel misafirdi! IMF Başkanı Christine Lagarde da yakın ilgiyi hak edenlerin başındaydı!
Bütün bu isimlerin yanı sıra, ismini pek duymadığımız bir hanımefendi de oradaydı! Ve büyük ilgi görüyordu! Bu isim AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'dı...
Çoğunluk nereye bakacağını bilmediği için gerçeklerle karşılaşamaz! Doğruyu ve gücü nerede arayacağını bilemez!
Kimle kimin arasında nasıl bir BAĞ olduğunu keşfedemez!
Bütün bunlar bilinmediği için de 28 Şubat davasında ifade veren Genelkurmay eski Başkanı KARADAYI gibi ne anlama geldiği belli olmayan sözler söylersin! Bizim sorunumuz, fotoğrafın bütününü göremeyen insanlara devleti vermiş olmamızdır... Bu insanlar kötüdür demiyorum, sadece yetersizdir! Hepsinin ülkesini sevdiğini, gerekirse ölüme gideceklerini de biliyorum! Ama galiba ülkeyi AKILLA sevmek en güzel AŞK türü! Galiba görevimiz akılla yaşayıp ülkeyi korumak!
Gerektiğinde de büyütmek!
Yapamadığımız buydu yıllarca!
Karadayı Paşa, 28 Şubat'taki PARA OPERASYONUNU ne yazık ki hala görememiş ve anlamamış! Ya da kullanıldıklarını açıklamak zoruna gitmiş! Bilemiyorum!
Neyse...
Bizim, SOROS'un evde yapılan düğününde başköşede bulduğumuz Catherine Ashton şimdi UKRAYNA'da ortaya çıktı! Devlet Başkanı Yanukoviç'i indirmek için gençlerle birlikte BAŞKANLIK SARAYINA yürüyenlerin başını çekiyor!
Başka Avrupalı siyasiler de işin içinde! Hep birlikte GEZİ'de yapamadıklarını KİEV'de yapmaya çalışıyorlar!
Avrupa ile Rusya arasındaki TAMPON bölgenin, enerji geçiş üssünün Moskova'ya değil de BARONLARA bağlanmasını istiyorlar! Obama-Erdoğan-
Putin arasındaki dengeyi sarsmak ve yok etmek için UKRAYNA'yı atlama taşı olarak görüyorlar! Karadeniz'e inmenin hem Moskova'yı hem Ankara'yı çevrelemenin derdindeler! Kremlin'in karizmasını çizerek diğer enstrümanlara örnek olmak istiyorlar! Güçlerini birleştirip Türkiye'nin merkezinde yer aldığı oyunu bozmak amacındalar!
Bu amaçla Viktor Yanukoviç'i indirmek, yerine ALTIN KIZLARI Timoşenko'yu geçirmek istiyorlar!
Soros için Timoşenko kızı gibi!
Bugüne kadar ne görev verildiyse eksiksiz yaptı!
Güvenleri tam! Yuşçenko'da öyleydi! O da SOROS'a candan bağlıydı! Uyarıları dinlemeyince CİLDİ bozuldu!
Oyun büyük ve tehlikeliydi! ÜÇ DEVLET, MUSEVİ BARONLARIN kurduğu oyuna katılmak istemiyordu! "Ya biz ya siz!" diye meydana çıkıyordu!
Amerika, İran'la anlaşınca birileri hemen Ukrayna'yı kaşıdı! Bizim tanıdığımız PİYANOYLA, YATAN ADAMLA, AYNI SLOGANLARLA...
Hep diyorum ya, sakın Türkiye'deki olayların nedenini içeride aramayın!
Hiçbir şey yapmasanız bile SOROS'u takip edin!
NAVİGASYON O!
Oturup kalktığı isimlere iyi bakın! Kesinlikle içlerinde olayların tam ortasında yer alanlar vardır! Soros'un düğününde onur konuğu olan Catherine Ashton, dün YANUKOVİÇ'i anlaşmaya ikna etti!
İlk raundu aldılar!
Şimdi oradaki gençler zaferin kendilerine çok şey katacağını düşünüyor!
"Biz isteyince yaptık! Bizi ciddiye almayan faturayı öder!" diye değerlendirme yapıyor!
Hep böyle olur zaten!
Kazanan BARONLAR oldu!
Gençler sadece kullanıldı!
Orada da BASIN, Avrupa'nın ne istediğini açık açık yazamadı!
Kafalar aralıksız karıştırıldı!
Çünkü adamlar geldikleri zaman dört koldan geliyordu!
Anlamadığımız ve görmediğimiz buydu! Önde bizden figürler, arkada BARONLARIN kızları ve OĞULLARI, en arkada ise ONLAR!
Plan buydu! Ve hep işledi!
Sıra bizde!
Tekrar gelecekler!
Ukrayna bunun habercisi!
İnşallah biz duymadan önlenir de ben yanılırım!
Ama ayak seslerini duyuyorum!
Bakalım ne kadar yaklaşacaklar! Ve sonları ne olacak! Unutmayalım ki Türkiye'deki mücadele başka yerdekine benzemez!
Burası onların ANA YURDU!
Bırakmak istemeyecekler!
Bu net!