Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarı ile öğrencilerin eğitim ve öğretim hakkının engellenmemesi için düzenleme yapılıyor.
Buna göre, cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla; devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine, kişinin eğitim ve öğretim hakkının kullanmasına, öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına engel olunması halinde, fail iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına çaptırılacak.
Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla; bir kamu faaliyetinin yürütülmesine, kamu kurumlarında veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında verilen ya da kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak sunulan hizmetlerden yararlanılmasına engel olunması halinde fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası uygulanacak.
Yaşam tarzına müdahale suç kapsamında
Tasarıyla, "dini inancın gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesi" de suç kapsamına alınıyor; kişilerin Anayasa'da ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınan dini inanç, düşünce ve kanaatleri açıklama özgürlüğünün cebir veya tehdit kullanılarak engellenmesi suç olarak tanımlanıyor.
Buna göre, dini inancın gereğinin yerine getirilmesinin veya dini ibadet, ayinlerin bireysel ve toplu olarak yapılmasının cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engellenmesi halinde, fail bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.
Cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzına ilişkin tercihlerine müdahale eden ve bunları değiştirmeye zorlayan kişiye de
aynı ceza verilecek.
Nefret suçu
Tasarıyla, "ayrımcılığın" yanısıra "nefret suçu" da kanun kapsamına alınıyor. Böylece sözkonusu suçun nefrete dayalı ayrımcılık olduğuna vurgu yapılıyor.
Buna göre, dil, ırk, milliyet, renk, cinsiyet, engellilik, siyasi düşünce, felsefi inanç, din veya mezhep farklılığından kaynaklanan nefret nedeniyle; bir kişiye kamuya arz edilmiş olan bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya kiraya verilmesini, bir kişinin kamuya arz edilmiş belli bir hizmetten yararlanmasını, işe alınmasını, olağan bir ekonomik
etkinlikte bulunmasını engelleyen kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
Köylere eski isimleri geri verilebilecek
Köylere, eski isimleri geri verilebilecek. Bugüne kadar, Türkçe olmayan pek çok köyün adının değiştirilmesine imkan tanıyan kanunun ilgili maddesi yürürlükten kaldırılıyor, böylece bu uygulamadan vazgeçiliyor.
Siyasi partilere üyeliğe ilişkin kısıtlamalar kaldırılıyor. Suç işlemiş kişiler için yasaklar getiren Siyasi Partiler Kanunu'nun ilgili maddesindeki fıkra, bu kişilerin siyasi partilere üye olabilmeleri için yürürlükten kaldırılacak.
Kanunun, "Türkçe'den başka dil ve yazı kullanamazlar" ibaresi madde metninden çıkarılarak, ön seçimler esnasında yapılacak propagandalarda Türkçe'den başka dil ve yazı kullanılması yasağı kaldırılıyor ve adayların ön seçim propagandasında kendilerini Türkçe'den başka dil ve yazıyla da ifade edebilmelerine imkan sağlanıyor.
Her nevi fitre, zekat, kurban derisi ve bağırsak yardımlarının sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının geliri sayılmasına ilişkin düzenleme yürürlükten kaldırılıyor.
Son derece sınırlı uygulaması bulunan, Şapka İktisası Hakkında Kanun ile Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanunun koyduğu yasaklara aykırı hareket etmek de suç olmaktan çıkarılıyor.