AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, düzenlediği basın toplantısında "Terörün Ülke Ekonomisine Tahmini Maliyeti" konulu raporu açıkladı.
Türkiye'nin gündeminde uzunca bir süredir çözüm süreci ve demokratikleşme paketinin yer aldığını anımsatan Kurtulmuş, bu çerçevede AK Parti Ekonomi İşleri Başkanlığı bünyesinde hazırladıkları çalışmada eldeki verilerin tamamını toparlamaya çalıştıklarını bildirdi. Kurtulmuş, 28 yıllık sürecin ekonomik bir maliyeti olduğunu, Türkiye'ye getirdiği önemli kayıplar bulunduğunun altını çizerek, bunların en başında gelen manevi kayıplar arasında 35 bin insanın hayatını kaybetmesi olduğunu dile getirdi. Kurtulmuş, 7 bine yakın güvenlik görevlisinin şehit olduğunu bildirerek, Türkiye'de bir tek kişinin ölmesinin bedelini dünyanın bütün servetleri ile asla karşılanamayacağını, geçmiş dönemlere bakıldığında işkencelerin, yargısız infazların, köy boşaltmaların, demokrasi tarihine geçtiğini söyledi. Kurtulmuş, 28 yıllık manevi kayıplardan bir tanesinin de sosyal mesafe olduğunu, zaman zaman toplum kesimleri arasında Türk-Kürt, Alevi-Sünni, şucu-bucu ayrışmalarının ortaya çıktığını, bazı ihtilafların da körüklenmeye çalışıldığının hatırlanabileceğinin söyledi.
Terör olmasaydı..
Genel bakış açısı ile terörün büyüme performansına etkisi başlığı altında iki ayrı tahminde bulunduklarını anlatan Kurtulmuş, Türkiye'nin 28 yıl boyunca yüzde 4,07 oranında büyüme sergilediğini, Türkiye'nin her yıl yüzde 0,25 oranında daha fazla büyümesi durumunda 1 milyar 144 milyon TL, yüzde 0,50 oranında büyümesi durumunda ise 2 milyar 345 milyon TL büyüme elde edilebileceğini bildirdi. Kurtulmuş, 1986-2012 yılları arasında faiz giderlerinin 633 milyar TL olduğunu, bu rakamın bugünkü karşılığının ise 1 trilyon 600 milyar TL olduğunu bildirerek, aynı dönemde devletin yaptığı harcamalar ve yatırımların toplamının ise 1 trilyon 944 milyar TL, bugünkü değer ile rakamın 4 trilyon 46 milyar TL'ye denk geldiğini söyledi. Kurtulmuş, Türkiye'nin savunma harcamalarını cebinden değil, borçlanarak yaptığına işaret ederek, "Hepsini topladığınız zaman 358 milyar 100 milyon TL terör dolayısıyla savunma ve güvenlik harcamalarına yapılmış olan ilave masraflardır, maliyetlerdir. 1986-2012 yılları arasında Türkiye'nin savunma güvenlik harcamalarının yıllık artışları ortalama yüzde 41'dir. Ancak bu oran 1990-2002 yılları arasındaki yüzde 68,4, Ak Parti dönemindeki oran ise sadece yüzde 5,4'tür. Türkiye, Ak Parti iktidarları döneminde savunma ve güvenlik harcamaları payını mümkün olduğu kadar kısmış, aslan payını eğitim ve sağlık almaya başlamıştır" değerlendirmesini yaptı. Kurtulmuş, 1986-2012 yılları arasında terör sorununun olmaması durumunda borçlanma maliyetinin her yıl için yüzde 10 daha düşük olacağı varsayımıyla yaptıkları hesaplamada ilave maliyetin bugünkü değerinin 161 milyar TL olduğunu söyledi. Kurtulmuş, Türkiye'ye 28 yılda toplam 263 milyar 800 milyon TL doğrudan yatırım geldiği bilgisini vererek, "Terör olmasaydı ve 1986-2012 yılları arasında Türkiye'ye her yıl yüzde 10 fazla doğrudan yabancı yatırım gelseydi, 26 milyar 300 milyon TL ek doğrudan yabancı yatırım elde edilecekti. Her yıl yüzde 20 fazla doğrudan yabancı yatırımcı gelseydi, 52 milyar 600 milyon TL ek doğrudan yabancı yatırım elde edilecekti" dedi.
150 hızlı tren projesini bitirmek mümkün olurdu
Diğer kayıpları ise "tarım ve hayvancılık gelirlerinde düşüş gerçekleşmesi, göçün sosyal çöküntü alanları oluşturması, sınır ticaretinin gelişememesi, yeraltı ve yerüstü kaynaklardan yararlanılamaması ve Türkiye'nin psiko-sosyal sermayesine büyük darbe indirilmesi" başlıkları altında sıralayan Kurtulmuş, "Türkiye yüzde 0,25 oranında daha fazla büyümüş olsaydı bugün Türkiye'nin mesela kışı başına düşen milli geliri 11 bin 150 dolar seviyesinde olacaktı. Hane halkı ortalamamız 3,7'dir. 600 ile bunları çarptığınız zaman 2 bin 400 dolar her ailenin yıllık milli gelirinde artış demektir. 28 yıllık süre içinde eğer Türkiye böyle bir şeyle karşılaşsaydı, Türkiye'de her aileye ev, her aileye araba almak mümkün olurdu. Türkiye'nin en küçük hesaplarla karşılaştığı maliyet budur. Ne kadar baraj yapardık, mesela Türkiye böyle bir kalkınmayı sağlamış olsaydı 150 tane İstanbul-Ankara hızlı tren projesini bitirmek mümkün olurdu. Türkiye'nin 17 bin kilometreye yakın ilave yol yapması mümkün olabilirdi" değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, 4 aydır bu rapor üzerinde çalıştıklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye geçmiş performanslarına baktığımız zaman eğer terör olmasaydı, her yıl ortalama 0,50 puan daha fazla kalkınması mümkündü. Bunun da rakamsal karşılığı 2 trilyon 45 milyar TL, dolar olarak karşılığı 1,2 trilyon dolardır. Türkiye maalesef böylesine büyük bir kayıpla karşı karşıya kaldı. Türkiye, terörün maliyetine 28 sene katlandı. Bunun belki bir miktar daha etkileri devam edecek ama demokratikleşme sürecinin en kısa zamanda sona ermesi ve adımların atılması ve Türkiye ilanihaye silahların toprağa gömüleceği bir döneme girecek. Bu memlekette bir tek kurşun atılmayacak dönemler yaşayacağız. Türkiye, nasıl terörün maliyetini yüklendiyse bundan sonra barış ekonomisinin getireceği güçle, ivmeyle daha ileriye doğru gidecektir"
Çözüm sürecinin Türkiye ekonomisine katkısı
Kurtulmuş, çözüm sürecinin Türk ekonomisine olan katkısına dair bir çalışma yapıp yapmadıklarına dair soruya, sürecin sonuçlarının alınıp, nihai bir noktaya gelmediğini ancak çözüm süreci başarılı olursa Türkiye'nin böyle kayıplar yaşamayacağını ifade etti. Yabancı yatırımcılarla toplantı yaptıklarını, çoğunun büyük bir ilgi ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesine yöneldiğini gördüklerini dile getiren Kurtulmuş, Iğdır'da iki fabrika açıldığını bunlardan birisinin bölge insanı tarafından diğerinin ise bir İzmirli'nin Hollandalı ortağıyla açtığını söyledi. Kurtulmuş, "Çözüm süreci doğru yolda ilerlemeye devam ederse, sonuçları alınmaya başlarsa zaten kendiliğinden bunun Türkiye ekonomisine büyük katkısı olacak. Buradaki maliyet kalemlerinin Türkiye için gelir kalemlerine döneceğine inananlardan birisiyim" dedi.
AA