Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde leopar saldırısına uğrayan çoban yaralandı. Boğuşma esnasında leopar başka bir çoban tarafından av tüfeğiyle öldürüldü.
Prof. Dr. Tamer Dodurka, leoparların insandan uzak durmayı tercih eden, insana yaklaşmaya çekinen hayvanlar olduklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Durup dururken insanlara saldırmazlar. Zaten insanlar onların doğal avları arasında değil. Bir takım zorunlu durumlar, yaşam alanlarının tehdidi, yuvalarına yaklaşılması, yemek yerken yaklaşılması, aşırı gergin olduğu durumlar, yaralı olması, kaçamayacak durumdayken üzerine yaklaşılması, diğer canlılarla emniyet mesafesinin aşılması, sancıya yol açan hastalıklar ya da kuduz gibi beyni etkileyen hastalıklar leoparların insana saldırma nedenlerinin başında gelir. Hele ki geceleri avlandıklarını düşünürseniz gündüz vakti insanları avlamak için saldırma ihtimali çok azdır. Yine annesinden yeni ayrılan leoparlar ya da yeni bir yaşam alanına giren nasıl avlanacaklarını bilmediği için stres yaşayabilirler ve agresifleşebilirler."
Leoparların postlarının çok değerli olduğunu anlatan Prof. Dr. Dodurka, "Leoparın neden saldırdığını tam olarak bilemiyoruz ama kendilerine yönelik bir tehdit sezmiş olabilirler. Postları çok değerli olduğu için avlanmak istenmiş de olabilirler. Leoparlar, Türkiye'de soyu tükenmekte olan hatta varlıkları bile bilinmeyecek kadar az sayıdalar" dedi.
Leoparların saldırması durumunda yapılacaklarla ilgili ise Prof. Dr. Dodurka, şunları söyledi:
"Onların yaşam alanına girmemek, gece bu hayvanların dolaşabileceği bölgelere sokulmamak, bir karşılaşma anında sadece kaçma imkanı varsa kaçmaya yeltenmek, aksi takdirde ellerini, kollarını kapayıp vücudunu ufaltmak, sessiz ve hareketsiz kalmak son çare olarak yapılmalı. Leopar tarafından fark edildikten sonra en ufak hareket dahi tehlikeli olabileceğinden kendini yere atma, çığlık atma gibi davranışlardan kaçınmak gerekir. İddia edilenin aksine insanların ölü taklidi yapması hiçbir hayvanı kandırmaz. Onlar bizim yaşayıp yaşamadığımızı çok rahat anlayacak zekaya sahiptir. Ancak ölü gibi sessiz ve hareketsiz durmamız onu yatıştırmada işe yarayabilir. Burada sergilediğimiz beden dili onun için tehlike oluşturmadığımız anlamına gelir. Bu arada rahatlayıp bizden uzaklaşabilir. Ancak gözü gözü döndüyse bir şey yapamazsınız. Bu durumda kaçabilmeyi denemek gerek."