Türkiye'de 32 milyon üyesi bulunan sosyal paylaşım sitesi Facebook'taki fotoğraf ve yazıların mahkemelere delil olarak sunulması, tartışma konusu oldu. Konu hukukçular arasında da polemiğe yol açtı. Kişinin Facebook veya Twitter üzerinden yaptığı paylaşımların kişiye özel olduğu görüşüne karşılık; buralardaki fotoğrafların herkese açık olduğu ve delil olarak sunulabileceği görüşü dile getirildi. Hukukçular, paylaşımların delil olabilmesi için kişinin gerçek kişi olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
'Fotoğrafını açık tutarsa delil olarak değerlendirilir'
Hukuk ve Hayat Derneği Bşk. Av. Mehmet KASAP:
"Öncelikle hem yerel mahkemeler hem de yüksek mahkemeler, delilleri değerlendirmek için gelişen teknolojiye uyum sağlamalı. Klasik delil anlayışı değişmeli. Facebook' ta isterseniz fotoğrafların umuma açık olmasını engelleyebiliyorsunuz. Kişi eğer fotoğraflarını açık tutarsa bu delil olarak değerlendirilebilir ve hukuka aykırı olmaz."
'Delil, kişilik hakları ihlale dilmeden ortaya konmalı'
Av. Prof. Dr. Hasan İŞGÜZAR:
"Kişilik haklarının korunması açısından Facebook ve Twitter'daki veriler kullanılmamalı. Çünkü önemli olan suçu ortaya çıkarmak değil, suçu hukuk kuralları çerçevesinde, kişilik haklarını ihlal etmeden ortaya koymaktır. İzinsiz olarak birinin evine girilse ve o kişinin çocukluğundan çaldığı bir elma bulunsa kişi suçlanır, ancak o kişinin iradesi dışındaki olaylara dayanarak kişiye mahkûmiyet kurmak yanlıştır. Bir özel hayat var, bir de kişinin sır çevresi vardır. Hatta eşinizle yaptığınız telefon konuşmasında birini öldürdüğünüzü anlatabilirsiniz. Bunu dinleyip delil gösterip suçlama yapılamaz."
'Hukuka aykırı mı elde edildi ona bakılmalı'
İst. Ünv. Huk. Fakül. Prof. Dr. Ersan ŞEN:
"Yargıtay 3'üncü Hukuk Dairesi, bu konuyla ilgili bir karar verdi. Hukuka aykırı delillerin yargılamada kullanılması konusunda net görüş ortaya koymayan, fakat aykırı delillerin kullanılabileceğine de işaret eden bir karar verildi. Yani kararda, hem hukuka aykırı delillerin kullanılamayacağı teorik olarak tespit edildi hem de garip bir ayrımla hukuka aykırı delillerin bazı hallerde kullanılabileceği ifade edildi. Oysa olmayan delil oluşturulmuşsa, zaten o delil olamaz. Bunu söylemeye gerek bile yok. Delil, hukuka aykırı yol ve yöntemlerle mi elde edilmiş ona bakılmalı."
'IP adresi detaylı araştırılmalı'
Av. Melik BAYAT:
"Sosyal paylaşım sitelerinin delil olmasında özel hayatın ihlalinin söz konusu olduğunu düşünmüyorum. Her somut olayın kendi içerisinde değerlendirilmesi gerekir. Birisi sahte bir hesap açıp da fotoğraf yükleyebilir. O nedenle böyle bir durumda da IP adresi dahil detaylı araştırılmalı. Yani açılan hesap kişiye ait mi değil mi buna bakılmalı. Yargıtay da sosyal paylaşım sitelerinin delil olmayacağı yönünde bir görüş bildirmiyor."
'Cezai sonuç olmaz sanılıyor'
Bilişim-Ceza Huk. Av. Tuğsan YILMAZ:
"Kimi bireyler sosyal paylaşım sitelerinde tutum ve davranışlarının herhangi bir hukuki ve cezai sonuç doğurmayacağı düşüncesiyle rahat davranıp, ifşa etmeyeceği düşünce ve fotoğrafları dahi paylaşabiliyor. Bu veriler kimi zaman aile birliğinin bozulmasına ve boşanmaya neden olabileceği gibi sair hukuki ve cezai sonuçlara da neden olabiliyor. Facebook ve Twitter'da yer alan veriler boşanma davasında delil olarak kullanılabilir. Ancak elde edilen delillerin hukuka uygun olarak elde edilmesi gerektiğini de vurgulamakta fayda var."
'Delil olarak kabul edilmeli'
Adalet ve Huk. Der. Bşk. Av. Süleyman TAŞBAŞ:
"Bilişim çağındayız. Artık birçok konu elektronik ortamda yer alıyor.Facebook'taki paylaşımlar da bu anlamda delil olarak kabul edilmeli. Zaten bununla ilgili daha önce alınan kararlar da var. Sonuç olarak yargılama süresinde yerel mahkemeler sosyal paylaşım sitelerini delil olarak kabul ediyor. Kabul edilmemesi kanuna tam olarak oturmaz."
HABERTÜRK