Dear Nazan,
Vallahi yorgunluktan bitap haldeyiz şekerim... Ayol 2013 yılına koşturarak mı girdik nedir? Sene başından beri İstanbul bir yana tüm Türkiye'yi ve dünyayı enine, boyuna, çaprazına dolaştık. Ne Avrupa kaldı ne Amerika ne de Avustralya. Ay oralar yetmedi, bu sefer de tutup Dubai ve Abu Dhabi'ye gittik turistler gibi. Sen şimdi bana fena bozuk atacaksın çağırmadım diye ama vallahi aniden çıktı bu gezi şeker. Günsal Saat'in Yönetim Kurulu Başkanı Güneş Hüner, distribütörlüğünü yeni aldığı Scuderia Ferrari saatlerinin tanıtımı için böyle bir gezi düzenlemiş. Beni de listenin başına koymuş. Ayol benim haberim yok! "Ben öyle sıcaklara dayanamam, otobüslere falan binemem. Vallahi gelmem" diyorum, dinleyen yok. Organizasyonu yapan prEkstra'nın sahibeleri Mana Gülan ile Özlem Doğru Diler "Meloş, gezimiz öyle 3 - 5 kişilik değil, kalabalık gidiyoruz, çok eğleneceğiz" deyince ikna oldum. Hep birlikte İstanbul'u öksüz ve yetim bırakarak Dubai'ye uçtuk. Otele yerleştikten sonra üç gün boyunca ünlü Burj el Arab otelini, Dubai'yi ikiye bölen Haliç ve altın pazarını, dünyanın en yüksek binası Burj Khalifa'yı, Dubai Mall ve Abu Dhabi'deki Ferrari World'ü falan gezdik. Bak vallahi seni kıskandırmak için anlatmıyorum bunları. Bilirsin ben öyle toz toprak, çöl, börtü böcek tatillerinden hoşlanmam. Öyle geziler sana göre… Ama bu sefer ki bir başkaydı. Yani hayatım bana bile güzel geldi. Tabii bunda Güneş Hüner ile birlikte Günsal Saat Pazarlama Müdürü Yağmur Dişçioğlu'nun dört dörtlük ev sahipliği de etkili oldu. Vallahi nefis bir organizasyon yapmışlar. Bu arada her gün ayrı otobüse binerek hiçbir dedikoduyu kaçırmamaya dikkat ettim. Hepimiz en spor kıyafetlerimizleydik tahmin edebileceğin gibi. Yine de bazı arkadaşlar çölde bile spor kokoşluk yapmaktan kaçınmadı (isim vermiyorum). Ara ara kendimi bir spor defilesinde gibi hissettim. Özellikle de akşam yemeklerinde… Her neyse şeker, tanıtımı yapılan Scuderia Ferrari saatlerine bayıldım. Tek kelimeyle mükemmel. Evdeki herkese birer ikişer alırken seni de düşündüm, bir tane de sana aldım hayatım. Artık ilk buluşmamızda veririm. Dubai'deki tanıtımdan dönünce bir de ne göreyim; İstanbul'a sonbahar gelmiş! Ben yokken sıcaklık 20'lere düşmüş. Millet hırkalar ve ceketlerle dolaşıyor ortada. Hadi bakalım, aldı mı beni bir düşünce. 15 gün sonra gardırop yenileyeceğim diye topu topu üç valiz baharlıkla dönmüştüm geçen hafta Milano'dan. Anlayacağın ne üstte var ne başta. Ayol eylül ayı yaza dahil değil miydi? Eskilerin dediği gibi başımıza taş yağacak vallahi. Hadi gündüz için sekiz – on parça bir şeyler tedarik ettim ama ben 15 gün boyunca dört gece elbisesiyle ne yaparım! Zaten döner dönmez çok özenli giyinmem gereken bir davet aldım. Dünyaca ünlü sanatçı Anish Kapoor'un sergisinin açılışı Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer'in ev sahipliğinde Sakıp Sabancı Müzesi'nde gerçekleştirildi. Aman Nazan, o ne klas, o ne zarif ve o ne şık bir geceydi sana anlatamam. O gece uçuk pembe Ferre elbisemi ve pembe Harry Winston incilerimi takmasam ölürdüm vallahi. Aynı zamanda Akbank'ın kuruluşunun 65'inci yılının kutlandığı geceye Güler Sabancı, Sevil Sabancı, Melisa Tapan, Aylin-Özcan Tahincioğlu, Caroline Koç, Zeynep Çarmıklı, Ümit Boyner, Merve Gürsel ve bizim çevreden aklına gelebilecek daha pek çok önemli isim katıldı. Ve tabii hepsi de özenle seçilmiş kıyafetler giymişti. Fena kaçırdığın bir sanat olayı da hepimizin merakla beklediği Pınar Yoldaş'ın "Bir Başka Evrim'' isimli sergisiydi. Bilim ve sanatı bir araya getiren sanatçının biyoloji, ekoloji, anatomi ve nörobilimden yararlanarak oluşturduğu sergi EKAV Sanat Galerisi'nde açıldı. Tabii gene kalabalıktı. Sadece sergi değil, etrafta ev sahibi ve galerinin yöneticisi olarak İnci Aksoy olunca keyifli vakit geçirileceği de önceden belli oluyor zaten şekerim. 26 Ekim'e kadar gelebilirsen sen de gezebilirsin.
Kiss Meloş.
TAMER TURAN