Sabah Gazetesi yazarı Haşmet Babaoğlu, kamuoyunun CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'çark etme'sine ve CHP'nin muhalefet beceriksizliğine odaklanarak büyük bir hata yaptığını belirtti. Babaoğlu, şu noktaya dikkat çekti:
"CHP'nin birdenbire uluslararası bir plan çerçevesinde çok ciddi bir strateji izlediğini görmek gerekiyor. Esad gibi bir adama övgüler düzmek, Sisi'yi nihayet AB bile yalnız bırakmaya hazırlanırken gidip sahip çıkan bir parti olmak bir muhalefet çizgisiyse, göz göre göre intihar demektir. Ama hayır! CHP'nin monşerleri bir uluslararası planın parçası olarak hareket ediyorlar. İç politika umurlarında değil! Gerisini külahıma anlatsınlar!"
'CHP, İSRAİL'İ DE ZİYARET EDER!'
CHP'nin Mısır'a yaptığı ziyaretin ise zamanlama açısından önemli olduğu vurgusu yapan Babaoğlu, şöyle konuştu:
"CHP içeride seçim kazanamayacağını görüyor. Bu hiçbir zaman mümkün olmayacak. Şimdi Mısır'daki Temerrüd hareketi ve diğer partiler gibi darbecilerden ve Neocon planlarından medet umuyor, onlara göz kırpıyorlar. İsrail'i koruma altına alan, laik ve anti demokrat rejimler çemberi oluşturma planı bu. Neoconlar Türkiye'yi de bu çembere almak istiyor. CHP'nin önümüzdeki ziyareti İsrail'e olursa, hiç şaşırmayacağım."
CHP'NİN IRAK, SURİYE VE MISIR ZİYARETLERİ İÇİN TIKLAYINIZ
'ERDOĞAN'DAN VAZGEÇTİYSENİZ BİZ YANINIZDAYIZ'
Yenişafak Gazetesi yazarı Markar Esayan da CHP'nin dış politikasındaki bu değişikliğin Gezi krizinin ardından başlamasının önemli olduğunu belirterek, "CHP, Türkiye'deki muhalefeti, dünyadan takip etmeye yönelik bir strateji izliyor. Bunu da Irak, Suriye ve Mısır konusunda dünyadaki tepkinin yanında pozisyon alarak yapıyor. Onlara 'Ak Parti'den kurtulmak istiyoruz. Siz de yardım ederseniz bunu yapabiliriz. Buna tek başımıza yapamayız. Erdoğan'dan vazgeçtiğiyseniz biz yanınızdayız' mesajı veriyor aslında… CHP, Türkiye'deki eksik muhalefetliğini, dışarıdan tamamlamaya uğraşıyor" tespitinde bulundu.
CHP'nin "muhalefeti, siyasetin sınırları dışında kalarak yaptığını" savunan Esayan, şunları söyledi:
"Muhalefet partisi, siyaset sınırları içerisinde adım atmalı. Siyaset sınırları dışına çıkıp, muhalefet yaparken başka türlü vesayet çağırıyorsanız bu kabul edilemez. CHP, bu ziyaretlerle ilk defa kendi prensipleriyle de çatıştı… Siyasette, yanı başınızda bir savaş varken, Mısır'da bir darbe olmuşken kendi milli siyasetinizi şikayet etmenizin yeri yoktur. Dış dünyaya ülkenizi şikayet etmezsiniz. CHP eskiden bunu hiç yapmazdı. MHP bunu asla yapmaz."
CHP'nin yurtdışı ziyaretlerinin yaklaşan yerel seçimler için de bir yatırım olduğunu ifade eden Esayan, "Yerel seçimlerde özellikle İstanbul için hesap yapılıyor. Ak Parti'nin İstanbul'u kaybetmesi, düşüşünü hızlandıracağı düşünülüyor ve buna göre hesap yapılıyor. Ancak, sandığın dışından sandığı zorlamaya çalışıyorsanız, seçmenden çok acı bir şekilde bunun cevabını alırsınız" dedi.
CHP'NİN DIŞ POLİTİKA HARİTASI
IRAK ZİYARETİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun üç sağ kolu olarak bilinen Faruk Loloğlu, Osman Korutürk ve Şükrü Karaca tarafından organize edilen Irak gezisi "başarısız"la sonuçlandı. Bağdat ziyareti kapsamında Şii kökenli Başbakan Maliki dışında, 4 Şii siyasi parti lideri ile bir araya gelinmesi planlanmıştı. Ancak, Kılıçdaroğlu programına Kerkük'ü dâhil etmesine rağmen bu ziyareti yapamadı. Irak siyasetinin en önemli kanaat önderlerinden Ayetullah Sistani ile görüşmek üzere randevu alınmasına karşın, Necef'teki randevuya gidilmedi... Programın bu ayağının gerçekleşememe gerekçesi ise, "güvenlik eksikliği" olarak açıklandı…
SURİYE ZİYARETİ
CHP milletvekilleri Hasan Akgöl, Mevlüt Dudu, Şafak Pavey ile Aytuğ Atıcı'dan oluşan heyet, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile de görüştü. Heyet, görüşmede, Beşar Esad'a Suriye'de kaybolduğu bildirilen gazeteciyi sorduklarını, gözaltında ise kendilerine teslim edilmesini istediklerini, Esad'ın ABD'li gazeteci hakkında bilgisinin olmadığını, Ürdünlü kayıp gazeteci Beşşar Kaddumi'nin durumu için de ölmüş olabileceğini söylediğini açıkladı.
MISIR ZİYARETİ
CHP'den bir heyetin Mısır'da darbeyle iktidarı düşüren Sisi'yi ziyaret etmesi, tepkilere neden oldu. Mısır'ın başkenti Kahire'de temaslarda bulunan CHP milletvekilleri Faruk Loğoğlu ve Osman Korutürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır'daki darbeye destek vermekle suçladığı, El Ezher Üniversitesi Şeyhi Ahmed el Tayyip'i makamında ziyaret etti. Görüşmenin ardından açıklama yapan Faruk Loğoğlu, "Şeyh hazretlerine Türk halkının sevgisini, kendisine ve temsil ettiği kuruma olan büyük saygısını, derin sevgisini ve bağlılığını gösterdik, teyit ettik, vurguladık" dedi. El Ezher Üniversitesi'nde binden fazla Türk öğrencinin öğrenim gördüğünü aktaran Loğoğlu, Ahmed el Tayyib'in 'öğrenciler rahat olsun, bizim korumamız altındalar' dediğini söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık makamı ve kurumuna sahip çıktıklarını, o kurumu korumak için müdahalede bulunduklarını söyleyen Faruk Loğoğlu, başından geçen bir diyaloğu şöyle aktardı: "Çok kalabalık bir koalisyon ortamında, bize "Hemen indirin Başbakan Erdoğan'ı, yarın indirin" dediler, "Yok öyle şey. Türkiye demokratik bir ülke, önce yerel seçimler, sonra genel seçimler var, arada cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Türkiye'de seçimden seçime iktidarlar değişir" dedim. Biraz fazla slogan filan atmaya başlayınca, "Biz sizlerin siyasi kurumlarınıza, şahsiyetlerinize saygı gösteriyoruz. Aynı saygıyı biz de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı'na ve siyasi şahsiyetlerimize aynen bekleriz." dedim. Başbakanı her yerde eleştirdiler, müdahale etmedik, üzerine tuz biber de dökmedik ama kişiliğini hedef alan bir ortam oluştuğu için ona müdahale ettik."