Rusya ile Amerika'nın el sıkıştığı anlaşma müdahaleyi rafa kaldırdı. Şimdi Suriye'de yeni bir sürece girildi. Bu süreç hem uzun hem de çok zor görünüyor. Müdahale olsaydı bile zaten sadece Suriye'deki kimyasal silah rampaları hedef alınacaktı. Yani operasyon rejime yönelik değil kimyasal silahlara yönelikti. Amerika burada bir tercih kullandı. Kimyasalları müdahale ile ortadan kaldırmak yerine bunu Esed'in kendi eliyle yapmasını kabul etti.
Tabi bu tercih Amerika'nın bizzat kendi isteği değildi. Rusya'nın ciddi bir faktör olduğu kesin. Geçen Cuma G20 Zirvesi'nde Rusya lideri Putin'in "müdahale olursa biz de rejime desteğimizi sürdürürüz" açıklaması ve gergin geçen Obama-Putin görüşmesi, Amerika'nın bu yolu kabul etmesindeki etkenlerin başında geldi. Şimdi Esed rejimi önce 40 ya da 50 ayrı noktada bulunan kimyasalların listesini ve adreslerini bildirecek. Amerika bunun bir haftada yapılmasını istedi. Rusya ise en az "bir ay" dedi.
Ardından Kasım ayına kadar BM denetçileri Suriye'de çalışmalarına başlayacak ve sonrasında 2014'ün ilk yarısına kadar Suriye kimyasallardan arındırılacak. Yani plan Suriye'deki tüm kimyasal silahların toplanıp, imha edilmesini içeriyor.Ancak bu süreç göründüğü gibi kolay değil. Rejimin elindeki kimyasal silahların başka noktalara hatta başka ülkelere kaydırdığı yönünde çok sayıda iddia var. İsrail'e göre kimyasal silahlar Lübnan'a Hizbullah'a gönderiliyor. Suriyeli muhalif kaynaklar ise son günlerde Irak sınırına sevkiyat yapıldığını savunuyor.
Esed'in bu plana uymaması halinde hangi yaptırımlarla karşılaşacağı konusunda henüz net bir durum yok. Amerika BM anlaşmasının 7. maddesini öne sürerek uluslararası müdahale yapılır görüşünde. Rusya ise böyle bir yaptırımın da karşısında olduğunu daha ilk gün söyledi.
Suriyeli muhalifler ise hem tepkili hem de endişeli. Onlara göre bu anlaşma tamamen Esed'e zaman kazandıracak. Bir çok muhalif bu anlaşmayla Esed'e "1000'er 1000'er öldürme, 100'er 100'er öldürmeye devam et" denildiğini savunuyor.
Muhalifler zaten Amerika'nın başından beri sözünü ettiği müdahalenin kendilerine bir hayır getirmeyeceğini söylüyorlardı. Onlar müdahaleden ziyade uçuşa yasak bölge ve tampon bölge kurulmasından yanalar.
Atılmayan bu adımlar yerine yapılan bu anlaşmanın kendileri için değil Esed rejimi için avantaj olduğu görüşündeler.
Taha DAĞLI