Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, sanık Ömer Kaya katılmadı. Duruşmada, Zeki Yiğit ve avukatı Mesut Yıldız hazır bulundu.
Duruşma başladığında, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "sanığın eyleminin, temel hak ve özgürlükleri tehdit ettiği, adaleti siyasallaştırdığı ve yargıya olan güveni zedelediği" gerekçesiyle davaya katılma talebinde bulundu.
Mahkeme, Tanal'ın bu talebini, suçun şahsi olması nedeniyle reddederek, duruşmaya devam etti.
Duruşmada, iddianamenin özetlenmesinin ardandan söz alan Zeki Yiğit, 1 Şubat 2012'de odasında bulunan ses kayıt cihazıyla ilgili, bina girişindeki kamera kayıtlarını incelediğini, ilk başta tam emin olamadığını, ancak daha sonra şüpheliyi tespit ettiğini anlattı.
Temizlik görevlilerini çağırarak, kameradaki şahsı teşhis ettirdiğini belirten Yiğit, görevlilerin, kendisine "Bu şahıs dosya getirip, götürme bahanesiyle odanın bulunduğu kata gelip gidiyordu" dediklerini aktardı.
"ESKİ MESLEĞİNDEN ALIŞKANLIK"
Danıştay'da dosyaların heyetler halinde incelendiğini ifade eden Yiğit, şunları kaydetti:
"Kamerada gördüğümüz kişi bana bağlı tetkik hakim Ömer Kaya'ydı. Kamera kayıtlarına göre, çok erken saatlerde binaya giriş yapıyordu. Bu arkadaş, benim olduğum zamanlarda, bana dosya getirmediği gibi kendisini de hiç çağırmadım. Bütün bunlar gösteriyor ki, belki önceki mesleğinin getirdiği alışkanlıkla, belki başka bir saikle bu işi yaptığına kani oldum. Bu noktada şikayetim devam ediyor."
Mahkeme Başkanının, "Kamera kayıtlarına baktığımda ilk başta emin olamadım' dediniz, sizin tetkik hakiminiz olduğunu anlamadınız mı?" sorusuna Yiğit, "Kayıtlardaki arkadaş hakimdir, bizim çalışanımızdır. Benim aklımdan geçmediği için beklemediğim için yoğunlaşmadım" yanıtını verdi.
"DİNLEMENİN AMACI OLMALI"
Avukat Mesut Yıldız da iddianamede, bir tetkik hakiminin, bir Danıştay üyesinin odasına dinleme cihazı yerleştirmekle suçlandığını, bu yönüyle iddianamenin eksik olduğunu savundu.
Ömer Kaya'ınn suçunun bireysel olmadığını öne süren Yıldız, şunları söyledi:
"Biz incelemenin eksik yapıldığını düşünüyoruz. Zeki Yiğit'in odasına dinleme cihazı yerleştirilmişse, bunun bir amacı olmalı. Bu, tetkik hakimin de içinde yer aldığı bir örgüt, bir yapı, birden fazla kişi tarafından oluşan bir grup tarafından, bir amaç doğrultusunda olabilir. Dinlemeyi kim yapar? İstihbarat. Sanık, devletin istihbarat örgütü içinde yer alan biri değil tetkik hakimi. Bu şahsın evinde, iş yerinde arama yapılır, görüştüğü, buluştuğu insanlar araştırılır. Biz iddianamede bunun eksik bırakıldığını düşünüyoruz."
"TÜRKİYE'DE BİLİNİYOR"
Sanığın daha önce komiser olduğunu hatırlatan Yıldız, "Dinlemeler, bizim becerebileceğimiz bir şey değil, belli beceriler gerektiren hususlar. Sanığın geçmişini de incelediğimizde ortaya çıkabilir. Ben merak etmiyorum, Türkiye'de insanlar tarafından da bilindiğini düşünüyorum" dedi.
Sanığın, emniyette istihbarat birimlerinde de çalıştığı yönünde bilgi olduğunu, bunun araştırılması gerektiğini ifade eden Yıldız, suç tarihi öncesi ve sonrasını kapsayacak şekilde sanığın telefon kayıtlarının istenmesini talep etti.
Konuya ilişkin, HSYK'nın yaptığı incelemenin ve müfettiş raporlarının celp edilmesini isteyen Yıldız, "Sanığın söz konusu eylemi şahsi olarak, tek başına aldığı bir kararla işlemediği, arkasında bu konuşmaları paylaştığı bazı kişi yada örgütlerin bulunduğu kanaatindeyiz" ifadesini kullandı.
TANIK BEYANLARI
Duruşmada, daha sonra tanıklar dinlendi.
Yiğit'in sekreteri tanık Zuhal Süngü, olay günü Zeki Yiğit'in odasına gazeteleri bırakmak için girdiğini, bu sırada masanın üzerinde duran cihazı gördüğünü söyledi.
Yiğit, odasına geldikten sonra, "cihazın nereden geldiğini" sormak için temizlik görevlisi Hıdır Ünal'ı çağırdıklarını anlatan Süngü, Ünal'ın, kendilerine "temizlik yaparken, sehpa altında bulduğunu" söylediğini ifade etti.
Süngü, sanığı tanımadığını, daha önce Zeki Yiğit'in odasına gelip gittiğini görmediğini söyledi.
"SERİ NUMARASI YOK"
Tanık Özcan İnan ise soruşturma safhasında, ses kayıt cihazının kullanımıyla ilgili, savcılık tarafından bilgisine başvurulduğunu ifade ederek, cihazın, seri numarasının olmadığıını, bu nedenle kim tarafından alındığının takip edilemediğini kaydetti.
Temizlik görevlisi tanık Hıdır Ünal da olay günü temizlik yaparken sehpa altında bir cihaz bulduğunu belirterek, cihazın üzerinde bir ışık yandığını, bunu kapatmaya çalıştığını, kapanmayınca da masanın üzerine bırakarak odadan ayrıldığını anlattı.
Sanık Ömer Kaya'yı, olaydan bir süre önce, sabah erken saatlerde, Yiğit'le aynı katta odası bulunan Danıştay Üyesi Hamza Eyidemir'in odasının yakınlarında gördüğünü kaydeden Ünal, sanığa sorduğunda, kendisine "dosya getirip, götürdüğünü" söylediğini aktardı.
Ünal, Ömer Kaya'nın, Yiğit'in odasına girip çıktığını görmediğini de söyledi.
Duruşmada bazı tetkik hakimleri ile güvenlik görevlileri de tanık olarak dinlendi.
"ORTAM OLUŞTURMUŞ"
Avukat Mesut Yıldız, sanığın celse arasında gelip beyanda bulunmayı talep etmesi halinde, bunun kabul edilmemesini, duruşmada hazır bulundurulmasını talep etti.
Avukatının ardından söz alan Zeki Yiğit de sanığın, "dosya alacağım" bahanesiyle, sabah saatlerinde Danıştay Üyesi Hamza Eyidemir'in odasına gelip gitmesinin, yaptığı işe bir ortam oluşturma ve kendisinden şüphelenilmesini önleme amacı taşıdığını savundu.
Cumhuriyet Savcısı Murat Demir, Zeki Yiğit ve avukatı Mesut Yıldız'ın talepleri konusunda takdirin mahkemede olduğunu belirterek, eksikliklerin giderilmesini istedi.
MAHKEMEDEN TALEPLERE RET
Mahkeme başkanı, verilen kısa aranın adından kararı açıkladı. Sanığın, celse arasında savunma vermek üzere müracaatta bulunması halinde, mağdur ve vekilinin de hazır edilmesine karar veren mahkeme, tanık beyanlarında adı geçen Hamza Eyidemir'in de arasında bulunduğu bazı kişilerin tanık olarak dinlenmesini kararlaştırdı.
Sanığın suç tarihini kapsayacak şekildeki telefon görüşmeleri kayıtlarının ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nden, sanığın mesleki geçmişiyle ilgili resmi belgelerin istenmesi talebini reddeden mahkeme, olaya ilişkin HSYK, tarafından yaptırılan disiplin soruşturmasına ilişkin, soruşturma dosyasının raporunu da içerir şekilde eksiksiz şekilde onaylı suretinin çıkarılarak mahkemeye gönderilmesi için müzekkere yazılmasına karar verdi.
Dinlenmeyen tanıkların gelecek celse hazır edilmesini kararlaştıran mahkeme, duruşmayı erteledi.
İddianamede, Kaya'nın "iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve özel hayatın gizliliğini ihlal" suçlarından cezalandırılması isteniyor.
Sabah