Keskin, bankaların reel sektör temsilcileri ve çalışanları üzerinden önemli karlar elde ettiğini belirterek, Türkiye'nin yüzde 2,2 büyüdüğü bir ortamda bankaların yıllık ortalama yüzde 20 kar artışı gerçekleştirdiğini söyledi.
Bankaların kar etmesine karşı olmadığını ifade eden Keskin, "Sermaye ne kadar güçlenirse üreticinin sermayeye ulaşımı o kadar kolay olur. Ancak bu sermaye hak etmediği oranda büyüyorsa ve bu büyümeyi de üretici kesim üzerinden sağlıyorsa burada bir sıkıntı var demektir" diye konuştu.
Bankaların ticari kredi kullandırırken müşterilere çok farklı faiz oranları uyguladığını öne süren Keskin, bazı bankaların kimi müşterilere yüzde 9-9,5, bazı müşterilerine ise yüzde 16 yıllık faizle kredi kullandırdıklarını savundu.
"TİCARET ODALARI SESİNİ YÜKSELTMELİ"
Bu konuda ticaret odalarının sesini yükseltmesi gerektiğine işaret eden Keskin, şöyle devam etti:
"Üyenizin bir tanesi yüzde 9-9,5 ile kredi kullanıyor, diğeri ise yüzde 16 ile kredi kullanıyor. Eğer bir firma kredi kullanamaz durumdaysa zaten banka o firmaya kredi vermez. Ancak kredi kullanabilecek durumda iki müşteriye çok değişik faiz oranları ile kredi kullandırılıyor. BDDK'nın mutlaka bankaların ticari kredilerini inceleyip kredi maliyetleri arasında farkın yüzde 20'yi geçmemesi yönünde limit koyması gerekir. Aksi takdirde KOBİ'ler kredi borçlarını kapatamaz ve işletmelerini ayakta tutamazlar."
Banka müşterilerini korumaya yönelik son dönemde atılan adımları yeterli bulmadığını belirten Keskin, üretici kesimin bankalarla yaşadıkları sorunların tespit edilip ona göre düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.
Basında yüksek faiz uygulamaları nedeniyle üretici ve tüketici kesimin para bulmak adına tefecilere başvurduklarına dair haberlerin yer aldığını hatırlatan Keskin, "Son dönemlerde POS cihazı kullanan tefeciler ortaya çıkmaya başladı. Eğer siz işletmeleri, finansman konusunda bu kadar sıkarsanız, ben de gider tefeciden para alırım. Bizi lütfen tefeciye, kanunsuz para bulma yöntemlerine itmesinler" dedi.