*26 yıl boyunca Ağca'ya hiçbir şey olmadı. Birileri mi koruyor onu?
O sistemin planını kestirebilmek lazım. Bazen plan, bu insanların ölmesi değil, yaşamasıyla koruma altına alınır.
*Ağca'nın Türkiye'deki polis sorgusuna katılmış olan İçişleri eski Bakanı Hasan Fehmi Güneş "Sıkıyönetim tarafından sorgu için ek süre verilmediği için Ağca'nın konuşturulamadığını" ileri sürmüştü. Türkiye'de onu birileri mi koruyor?
Benim de baştan beri anlattığım bu. Ağca dünyaya imzası atan bir olayın ana kahramanı. Türkiye'de yaşanmış bazı olayların da ana kahramanı. Burada en bildiğimiz İpekçi suikastı. Hiç bir şey söylemedi bu adam şimdiye kadar. Hapisten çıktı, "Ben Mesih'im" dedi. Dikkat oraya kaydı. Bir türlü karşımıza alıp, "Bırak bu Mesihliği bırak da, bu yaşanmışlığı anlat" demedi kimse. O da zaten anlatmadı. Ama ortada bir de gerçek var. Bu adam Türk menşeli bir adam. Papa'yı vurduğunda, yaşı çok gençti. Bir işbirliğinden dolayı bu adama bu görev verildi. Aslında çok önemli anlatacağı şeyler var. İşte belgeselde bunların kapısını aralayacağını söylüyor. Senaryoyu daha yeni yeni oluşturuyoruz.
"Ölüm merkezi aynı"
*Şu ana kadar Türkiye'deki birçok suikastın kaynağı aynı yer mi?
Aşağı yukarı... Aslında anlayana çok net bir dönem yaşananlar. Özal suikastı olsun, Cem Ersever olsun, helikopter kazasına kurban giden Muhsin Yazıcıoğlu olsun, yani terörün başlaması ile şu ana kadar olan süreçteki o 35 yıllık süreçte yaşanan faili meçhul veya o tip olayların hepsini masaya koyduğumuzda hepsinin ölüm merkezi aynı. Ersever, "Güneydoğu'ya kardeşlik gelmezse, terör bitmez" demiş. Eşref Bitlis aynı şeyi söylemiş. Özal'ın kavgası da oymuş. Bakıyorsunuz, bu ölen kişilerin söylediği şeyler paralel. Örneğin Cem Ersever'in öldürüldüğü gün, farklı noktalarda iki kişi daha öldürüldü. Ciddi bir oyun savaşı dönüyor dünyada. Birçok istihbarat örgütünün kullandığı, -bana göre hâlâ hayatta olan- Yeşil lakaplı Mahmut Yıldırım'ı son olarak Türk Silahlı Kuvvetleri kullanmış. Türkiye hâlâ Mahmut Yıldırım'ı arıyor. Bize gösterilenle arka plan birbirinden çok farklı.
*Çözüm sürecinin şu ana kadar sabotajlara rağmen devam etmesinin nedeni Türk gladyosunun çözülme sürecine girmesi olabilir mi?
Türkiye şu anda çok ciddi bir temizleme operasyonu yaşıyor. Tabii ki dış mihraklar, Türkiye'deki bu temizleme operasyonundan rahatsızlar. Düşünün, kontrol altına aldıklarını zannederken, Başbakan kendi ilkelerini uyguluyor. Birçok insan yıllardır Ergenekon'dan yargılanıyor. Bu insanların birçok itirafı var. Bence orada bir sürü oyunlar ortaya çıktı. Devlet bunlara hakim şu an. Devletin diğer kademelerindekiler, önceden önlem alıyor. Türkiye artık eskiye göre daha sağlam gitmeye başladı. Yakın zamana bakın! Ortadoğu'da birçok ülkeyi devirdiler. Ama Türkiye'yi deviremiyorlar. Erken uyarı sistemi, bizi koruyor galiba.
"Koruması yok ama onu kollayan bir takım insanlar var"
*Ağca nasıl yaşıyor?
Gücü yettiğince korumalı yaşıyor. Akıl oyunu yapıyor. Evini kimse bilmez. Gezerken kendisini çok kamufle ediyor. Buluşma noktası veriyor. O buluşma noktasına geldiğinizde sizi arayıp başka yere çağırıyor. Çünkü dünya gizli servisleri boş bırakmıyor. Sekiz ayda yedi-sekiz telefon hattı değiştirdiğini ben biliyorum. Sürekli telefon hattı değiştiriyor.
*Ölüm tehdidi alıyor mu?
O tedirginlikle yaşıyor. Söyleyip söylememesinin ötesinde, ben onunla bir araya gelişlerimde o tedirginliği hissediyorum. Bir de ketum bir adam. Cezaevinden çıktığından beri kendisiyle diyalogtayım. Ancak son yedi-sekiz aydır açılmaya başladı. O da sınırlı ama. Bazı şeyleri çok kendinde tutuyor.
*Koruması var mı?
Aktif bir koruması yok ama onu kollayan bir takım insanlar var.
*Nasıl para kazanıyor? Ne yiyip, içiyor?
Şu an çalışmıyor bir yerde. Ama rahat yaşıyor. Demek ki bir yerden bir şey geliyor. Parası var ki ciddi bir sosyal hayat yaşıyor. Kendine de bakıyor, sporunu da yapıyor.
DUYGU LELOĞLU / AKTUEL