İbrahim Altay – Sabah Gazetesi ombudsmanı
"Birkaç manzarayla büyük iddialar ortaya koyamazsınız"
Kierkegard "Can sıkıntısı bütün kötülüklerin anasıdır" demiş. Üzülerek belirteyim ki Meral Tamer'in yazısına verilen tepkileri abartılı buluyorum. Hatta, kusura bakmazsanız, o yazıdan yola çıkarak başlayan bir tartışmanın yararlı olacağını sanmıyorum. Bence bu gibi durumlarda medyamızdaki köşe yazarlığı sorununu tartışmaya açmak gerek. Köşe yazarlarını her konudan anlayan büyük kanaat önderleri gibi görmek hem okuyucuya hem de o yazarlara haksızlık olur. Bir gazeteci, bir ya da bir kaç konuda uzman olabilir. Meral Tamer hanımefendi tecrübeli bir ekonomi gazetecisidir. Köşesinde bu konudaki uzmanlığını ve tecrübelerini paylaşarak elbette topluma yararlı olabilir. Ama bu aynı derecede iyi bir sosyolog, filozof ya da lifestyle yazarı olduğu anlamına gelmez. Köşesindeki yazı işin ekonomik boyutu, sözgelimi 'şort endüstrisi' hakkında olsaydı neyse, ama bu haliyle niye ciddiye alıp tartışmamız gerektiğini anlayamıyorum. Medyamızda çok sık rastladığımız bir başka sorunlu ve kronik yaklaşım da 'genelleme yapma kolaycılığı'. Bayram tatilinde şahit olduğunuz birkaç manzaraya dayanarak büyük ve iddialı toplumsal analizler, teoriler ortaya koyamazsınız. Milyonlarca kişinin yaşadığı, milyonlarca kilometrekarelik bir ülke sizin görüp yaşadığınız yerlerden ibaret değildir. Bu konuda dikkatli olmak gerek.
Özge Ulusoy – Manken
"Ben de şort giyiyorum ama dikkat ediyorum"
İnsanlar istediklerini giymekte özgür fakat her mekanın kendine göre bir adabı var. Ben de şort giymeyi çok seviyorum fakat bazı mekanlarda boyuna dikkat ediyorum. Şortun boyu teşhir boyutunda değilse tabi ki herkes istediğini giyebilir. Bu görüşü destekleyenlere tutucu diyemem. Önemli olan herkesin görüşüne saygılı olmak. Sonuçta bu da bir fikir özgürlüğü.
Deniz Marşan - Stil danışmanı
"Bu görüşe sahip olanlar tutucudur"
Bu düşüncenin çok saçma olduğunu düşünüyorum. Kimsenin kıyafetine karışmak doğru değil. Herkes istediği kıyafeti istediği yerde giyebilmeli. Belki devlet dairesi ya da adliyede giyilmez fakat yaz günü şort giyilmesi çok normal. Bu görüşe sahip olanları da tutucu buluyorum.
Nazlı ılıcak – Sabah Gazetesi yazarı
"Şehir merkezlerinde şort giyilmesi taraftarı değilim"
Kimse kimsenin kılık kıyafetine karışamaz. Fakat ben de cezaevlerinde ve şehir merkezlerinde şort giyilmesi yanlısı değilim. Ben gençlik yılarımda da şort giymedim şimdi de giymem. Sahil yörelerinde tabi ki giyilir. Başkasının kıyafetine karışmayı doğru bulmuyorum. Ama bu ülkenin örf ve adetleri var. Dünyada da bu böyle zaten. Ben kimseyi minicik şortla görmedim. Herkes özgür ve serbesttir fakat adetler gereği bazı şeylere dikkat etmek gerekir. Meral Tamer tutucu biri de değil üstelik. Bu görüşü savunanların tutucu olduğunu düşünmüyorum.
Marilla Erçik / Aktuel.com.tr