Bu makalenin bir bölümünü alıntılıyorum:
"- Sömürge ve mandat rejimleri sona erdiğinde ise bırakılan miras 'tek adam' rejimlerinin önünü açtı. Bunların Batı ile iyi geçinenlerine 'lider', onunla çatışanlarına 'diktatör' dendi. Neticede Batı'nın bölgeye on dokuzuncu asırda başlayan müdahalesi, doğal olmayan sınırlar, bunlar içinde kâğıt üzerinde var olan milletler ve onları bir arada tutabilecek tek güç olarak görülen diktatörler yarattı."
Uluslararası ilişkilerdeki çarpıklık bundan daha güzel ifade edilebilir mi?
"- Sömürge ve mandat rejimleri sona erdiğinde ise bırakılan miras 'tek adam' rejimlerinin önünü açtı. Bunların Batı ile iyi geçinenlerine 'lider', onunla çatışanlarına 'diktatör' dendi."
Kim diktatördür?
"Lider" ile "Diktatör" arasındaki fark uluslararası siyaset açısından bu kadar basit. Eğer o kişi sizin devletinizin sözünü dinliyorsa "Lider", dinlemiyorsa "Diktatör" oluyor.
İşin garibi bu siyasi kültür Ortadoğu toplumlarını da etkiledi.
Eğer bir ülkede bir siyasetçi seçim kazanıp iktidara geldiyse ona oy verenler için "Lider" olsa da, seçimi kaybeden muhalefet onu hemen "Diktatör" olarak damgalamaya çalışmaz mı? En son bu durumu Mısır'da Mursi devrilirken yapılan farklı değerlendirmelerde görmedik mi?
İşin özetini yapmak zor değil.
Musaddık ve Saddam
Demek ki yarı-sömürgelerde ancak yarıdemokrasiler var olabiliyor.
Bakın İran'a... İran'ın petrollerini millileştiren Musaddık diktatör ilan edilip CIA darbesi ile devriliyor. Tahta oturtulan İran Şahı da, Humeyni tarafından devrilinceye kadar İran'ın lideri olarak kabul ediliyor.
Saddam Humeyni İran'ı ile savaşırken Irak'ın lideri, Kuveyt'i işgal edince de Irak'ın diktatörü oluyor... Mısır'da "Lider Mübarek"in yerinde şimdi "Lider Sisi" yok mu?
Suriye'nin Beşar Esad'ı acaba lider mi yoksa diktatör mü?
Bu soruyu bir Moskova'ya bir de Washington'a sorun. Alacağınız farklı cevaplar kafanızı karıştırabilir.
Mahcup devletler
Veya Amerika ile Avrupa'nın Mısır'daki darbeye "Darbe" demekteki mahcubiyetlerini dinlerken Tatyos'un Hicazkâr şarkısı "Mani oluyor halimi takrire hicabım" aklınıza gelmiyor mu?
Eğer birileri Doğu'da veya Batı'da bir seçilmişe "Diktatör" ve bir darbeciye "Lider" diyorlarsa, bunu diyenlerin bağlantılarına, çıkar hesaplarına bakın önce.
Şükrü Hanioğlu uluslararası ilişkilere yön veren Çifte Standartlar Enstitüsü'nün siyaset felsefesini ne kadar güzel vurgulamış.
Sabah