Avukatların sözlü düellosuna sahne olan yedinci duruşmada Mahkeme Başkanı Fahrettin Gültekin çileden çıktı. "Kavga ortamında mahkemeyi yönetmek istemiyorum." diyen Gültekin, avukatları sakin olmaya davet etti.
Duruşmaya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle yargılanan tutuklu sanık Hakan Sadri Bayer, tutuksuz yargılanan Ahmet Bayer, kardeşi Volkan Bayer ve 7,5 yıla kadar hapsi istenen villa çalışanı Murat Umirov katıldı. Baş ailesinin avukatları tarafından, dün Bodrum Cumhuriyet Başsavcısı başta olmak üzere toplam 11 kişi için bulundukları suç duyurusu hakkında mahkeme heyetine bilgi verildi. Avukatlar, delillerin karartılmasına yardımcı olduğu iddiasıyla tutuksuz yargılanan Ahmet Bayer'in tutuklu yargılanmasını talep etti.
Bayer ailesinin avukatları ise 11 aydır tutuklu bulunan Ahmet Bayer'in oğlu Hakan Sadri Bayer'in, toplanan deliller doğrultusunda üzerine atılı bulunan hiçbir suç unsurunun bulunmadığını belirterek tahliyesini talep etti. Av. Mustafa İlker Gürkan, "Hakan Bayer hakkında bugüne kadar toplanan deliller gösteriyor ki Aslı Baş'ın ölümüyle ilgili ortada hiçbir delil yok. Bu dava, seyrinden saptırılmak isteniyor. Eğer ortada bir suç unsuru varsa bunu biz de bilelim. Aksi takdirde suçsuz yere bir insanın 11 aydır tutuklu bulunmasına anlam veremiyoruz." dedi.
Duruşmada, Baş ailesinin avukatlarıyla Bayer ailesininkiler arasında sert tartışmalar yaşandı. Mahkemeye başkanlık eden 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Gültekin, sık sık müdahale ederek, "Kavga ortamında mahkemeyi yönetmek istemiyorum." sözleriyle avukatları sakinleştirdi. Duruşmaya verilen kısa bir aranın ardından Baş ailesinin avukatları tarafından talep edilen Ahmet Bayer'in tutuklu yargılanması, Bayer ailesinin avukatlarınınsa Hakan Bayer'in tahliyesi talepleri reddedildi. Mahkeme, tutuklu sanık Hakan Bayer'in tutuklu yargılanmasına, Ahmet Bayer'in de tutuksuz yargılanmasına karar verdi.
Duruşma çıkışında gazetecilere açıklama yapan tutuksuz sanık Ahmet Bayer, çok ciddi bir adalet skandalı yaşandığını iddia ederek, "Melis Hanım, Hakan ile birlikte olay gecesi televizyon seyreden ve Hakan'ın olay yerinde olmadığının tanığı olan isim. Olayın görgü tanıklarının tamamı yurtdışında yaşayan insanlar ve her duruşmada burada oluyorlar. Bir şüpheleri olsa buraya gelmezler. Savcılık üçüncü kez ki bu defa davaya bakan savcının yerine bakan nöbetçi savcı da tahliye talebinde bulundu fakat mahkemenin, Hakan hakkında en küçük bir delil olmadığı halde tutukluluğunun devam etmesine karar vermesi, ne hukuk ne de insan mantığıyla bağdaşıyor. Bunun ne olduğu eninde sonunda ortaya çıkacak ama oğlumun bir yıl hapiste yatmış olmasının vebalini kim ödeyecek?" şeklinde konuştu.
Aslı Baş'ın öldüğü gece Hakan Bayer ile aynı odada olduğu ileri sürülen Türk ve Alman vatandaşı Melis Stvassner ise savcıya verdiği ifadede, doğruyu söylediğini belirterek, "Ben de hukuk okudum. Olay günü Hakan benim yanımdaydı. Bunu kaç defa söyledim ama kimse bana inanmıyor." dedi.
Baş ailesini avukatı Fahri Safa Küpçü ise duruşmanın olağan seyrinde devam ettiğini belirterek, "Mahkeme, adli tıptan gelecek raporu bekliyor. Bilirkişileri etkilemeye yönelik yaptığı eylemler nedeniyle bir avukat hakkında soruşturma açıldı, mahkeme bu dosyayı bekliyor. Ahmet Bayer tarafının, hukuk ve adaletten beklentilerinin gittikçe zayıfladığı ve tahliye umutları zayıfladıkça bu duruşmada gördüğünüz gibi karşı tarafa birtakım kişilerle sözlü saldırıda bulundular. Ardından, 'Siz bizim kim olduğumuzu biliyor musunuz?' diyerek bunu fiili aşamaya dönüştürmeye teşebbüs etmişlerdir. Bu kişiler, polis marifetiyle uzaklaştırıldı. Biz adaletin sonuna kadar peşindeyiz, yargılamaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Sabah