ABD'nin internet izleme programı kapsamında Almanya'yı da izlediğinin ve istihbarat servilerinin işbirliği yaptığının ortaya çıkmasından bu yana Alman hükümeti baskı altında. Meclis soruşturma komisyonunda ifade veren Başbakanlık müsteşarı ve gizli servisler koordinatörü Ronald Pofalla, konuyu yüzde yüz açıklığa kavuşturma sözü verdi. Berliner Zeitung'un yorumu şöyle:
"Merkel'in başbakanlık müsteşarı ve en üst düzey gizli servis denetçisine güvenebilir miyiz? Federal hükümetin, haftalardır Avrupa ile ABD arasındaki dijital veri yumağında ne tür sırların olduğunu çok iyi bilmediğini açıklamasından sonra güvenmek için pek neden kalmıyor. Şimdi müsteşar Pofalla tatilden döndüğü için her şey bir anda açıklık mı kazanmış oluyor? Hayır, bu hükümet güven kredisini tamamen tüketmiştir."
Düsseldorf'ta yayınlanan Handelsblatt gazetesi de hükümeti eleştiriyor:
"Hükümet bugünlerde mecliste iki kez hesap vermek zorunda. Savunma Bakanı De Maiziere'nin insansız hava aracı skandalında suçlu olduğu kanıtlandı. Siber casusluk vakasında ise meclis süreci devam ediyor. Ancak gerçekte iki olay hızla tek bir olayda düğümleniyor: Federal hükümetin kaotik güvenlik politikası sorgulanıyor. İlkinde NATO'nun payandası olan Almanya, taşıdığı silahlı kuvvetler sorumluluğunu müsteşarlarına emanet eden bir savunma bakanına katlanmak zorunda. Diğerinde ise askerî ve gizli servis konularını parmağının ucuyla tutan bir başbakan ülkenin güvenliği için sorumluluk üstleniyor. Meclisin iki komisyonu sadece teorik olarak olayın açıklığa kavuşmasını sağlayabilir. Aslında bu görev Başbakan Angela Merkel'e düşmektedir."
Tagesspiegel gazetesi Almanya'daki asgari ücret tartışmalarına yorum sütunlarında yer veriyor:
"Pek çok insan haklı olarak fakir düşmekten endişe ediyor. İşte bu yüzden, gittikçe daha fazla firmanın kârını düşük ücretlerle artırması ve çalıştığı halde devletin ek yardımlarıyla ancak geçinebilenlerin artması bir skandaldır. Sendikalar da toplu sözleşmeli çalışma şartlarını kabul ettirmekte giderek zorlanıyor. Peki, asgari ücret bir çözüm olabilir mi? Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller, asgari saat ücretin 8,5 euro olmasını, yani şu anki düşük ücret sınırının bir euro daha altına inilmesini talep ediyorlar."
Basın turumuza, Stuttgarter Zeitung'un Çin'deki yolsuzlukla mücadele çabalarına dair bir yorumuyla son veriyoruz:
"Tüm bunların bir dönüşümün başlangıcı mı yoksa kamuoyunu etkileme eylemi mi olduğuna karar verebilmek epey zaman alacak. Ancak hükümet, Batı'nın gözünde başarılı bir yolsuzluk mücadelecisi olarak kabul edilmesini sağlayacak kurumlara, yani özgür basına ve bağımsız mahkemelere izin vermiyor. Bununla birlikte insan şunu saptamadan da edemiyor: Devleti için için kemiren bu sorununun üzerine gitme çabası hiç şimdiki kadar ciddi ve kararlı olmamıştı."
© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Başak Sezen
Editör: Ahmet Günaltay