Sanıklar Süha Tanyeri, Dursun Çiçek, Nedim Ulusan, Ahmet Zeki Üçok, Çetin Doğan ve Ahmet Bertan Nogaylaroğlu'nun avukatı Hüseyin Ersöz savunmasını slayt gösterisi eşliğinde yaptı.
Birleşmiş Milletler (BM) Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubunun Balyoz Davası sanıklarıyla ilgili kararının dün kendilerine tebliğ edildiğini söyleyen Ersöz, kararın ilk 12 sayfasının hükümetin itirazları ve kendilerinin ileri sürdüğü hukuksuzlukların oluşturduğunu belirtti.
Kararın 3 sayfalık sonuç kısmını okuyan Ersöz, Balyoz davasıyla özgürlüğünden alıkonulan 250 kişinin durumunun, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin ilgili maddelerinin ihlaline karar verildiğini belirtti.
Ersöz, BM kararında, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde (AİHM) konuyla ilgili açılmış davaların bulunmasının ya da Türkiye'de iç hukuk yollarının tüketilmemiş olmasının kendilerini bağlayamayacağının belirtildiğini aktardı.
"BM KARARI BAĞLAYICI"
AİHM'de, bu dosya kapsamındaki kişilerle ilgili verilmiş nihai bir karar bulunmadığını hatırlatan Ersöz, hukuk alanında uzmanlardan oluşan BM Çalışma Grubunun bu kararının ülkeler için bağlayıcı olduğunu vurguladı. Ersöz, "AİHM bir karar verdiğinde bu karar Yüce Mahkemeyi bağlayacaktır. Aynı statüye sahip, aynı güçteki bir hukuki merci tarafından verilmiş bu kararı da mahkemenin takdirine sunuyoruz" dedi. Avukat Ersöz, Anayasanın 90. maddesi gereği, BM'nin tutuklulukla ilgili verdiği kararın Yüce Mahkeme tarafından göz önünde bulundurulmasını istedi.
"MOBESE'NİN ÇALIŞMAMASI SIK KARŞILAŞILAN BİR DURUM"
Soruşturmanın Mehmet Baransu'nun ifadesiyle "onurlu bir subay" tarafından ziyaret edilerek kendisine bir bavul belge vermesiyle başladığını anlatan Ersöz, Taraf gazetesindeki bu görüşmeye gelen kişinin o tarihte MOBESE kameraları olmadığı için görüntülenemediğini aktardı. Ersöz, "Bu çok sık karşılaştığımız bir durum. En son Gezi olaylarında MOBESE'nin polisin şiddet uyguladığı durumlarda çalışmaması gibi hep bu yargılama süreçlerine has bir takım hukuka aykırılıklar olarak nitelendirilebilir" dedi.
Baransu'nun yaptığı haberlerin ardından elindeki belgeleri Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığına verdiğini anlatan Ersöz, 19 CD'yi ise vermediğinin anlaşıldığını, daha sonra verdiğini kaydetti.
Baransu'nun güvenilirliğine ilişkin, yargı mercilerince yapılan bir tespiti paylaşmak istediğini dile getiren Ersöz, Balyoz davasıyla ilgili 1. Ordu Askeri Savcılığı'na verdiği ifadeye ilişkin "Karargah" isimli kitabına yazdığı bölümü okudu.
Ersöz, "Savcıyı kurtarmak pahasına kendi yayımladığı kitabıyla ilgili yalan söylüyorsa, verilerin teslimi sürecini ve Baransu'nun güvenilir bir tanık olup olmadığı hususunun tarafınızdan değerlendirilmesi gerekir" dedi.
Avukat Ersöz, 5 nolu harddiskle ilgili açılan tek davanın Balyoz davası olmadığını, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Poyrazköy davasının da bu harddiske dayanarak açıldığını söyledi. Buna ilişkin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi bilirkişi incelemesi yaptırırken, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin tüm taleplere karşı hükme esas aldığı bu verilere ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırmadığını ifade eden Ersöz, "Dijital dökümanlar eğer aynıysa ortada iki mahkemenin işleyişi konusunda bir sorun var demektir. Ya 12. Ağır Ceza Mahkemesi yanlış yapmaktadır ya 10. Ağır Ceza Mahkemesi yanlış yapmaktadır" diye konuştu.
"DEĞİŞTİRİLMEDİĞİNİ GARANTİ EDEBİLİR MİSİNİZ?"
Delil olarak kabul edilen dijital verilerin sanıklardan alınmadığını dile getiren Ersöz, şunları söyledi:
"Bu dökümanların bir an için gerçek olduğunu farzedelim. Bu dökümanlar belirli bir kaynaktan alındı ve Baransu'ya teslim edildi. Teslim alınana kadar değiştirilmediğini bana garanti edebilir misiniz? Bu verilere sonradan ekleme yapılmadığını bana ispat edebilir misiniz? Baransu'nun onurlu subay olarak nitelediği kişiden verileri alıp savcılığa teslim edene kadar değişiklik yapılmadığını kanıtlayabilir misiniz? Baransu bu CD'lerin imajını almış mıdır? Mahkeme iki farklı imajla ilgili bir açıklama getirebilmiş midir? Konunun özü budur. Eğer bir dijital veri bir kişiden ele geçmemişse, verinin o kişi tarafından hazırlandığı konusunda bilgi yoksa, tanık beyanı söz konusu değilse böyle bir durumda o dijital verinin dosya kapsamındaki sanıklara aidiyetine karar vermeniz, hüküm kurmanız mümkün değildir."
Hüseyin Ersöz, verilen öğle arasının ardından savunmasına devam edecek.
Sabah