Biraz çalışmalarınızdan bahsedin. Ne amaçlıyorsunuz?
Türkiye'yi olimpiyat düzeyinde temsil eden altın madalya almış, güzel dereceler elde etmiş sporcuların gen yapılarını analiz etmek istiyoruz. Daha önceden yaptığımız pilot çalışmalarda belli bulgulara eriştik. Bu pilot çalışmalar çok üst düzey sporcularla ilgili değildi. Önceden de özellikle futbolcularla ilgili çalışarak, onların belli genetik analizlerini yaptık. Amacımız başarılı sporculardaki belli genetik belirteçleri (marker) belirleyebilmek. Bizim hipotezimiz doğrulanırsa, daha sonra bunu erken yaşta olimpiyat komitelerine uygulayabiliriz.
Bu konuda dünyanın önde gelen ülkelerinin yaptığı ciddi araştırmalar yok mu?
İspanya, İtalya ve Polonya bir süredir spor genetiği çalışmaları yapmaya başladı. Ancak bu konu üzerinde ciddi tartışmalar var. Bazı uzmanlar, "belli genlere bakılarak spordaki başarı faktörünün ortaya çıkartılamayacağını" iddia ediyorlar. Ancak kardiyoloji uzmanları, bundan 15-20 yıl önce, "ACE" dediğimiz genlerin kardiyovasküler risk faktörü olamayacağını iddia ediyorlardı, ancak günümüzde bizlerden istedikleri en önemli genetik belirteç. Bugün "ACE" geni sadece kardiyovaskülerde değil, spor genetiğinde de analiz bir gen. Genetiğe bakarak başarılı bir sporcunun anlaşılacağına inanmayan bilim insanları 10 yıl sonra bize, "Genlere bakın da çocukların hangi aktiviteler uygun olduğunu söyleyin" diyecekler.
Bütün spor dallarında genetik faktörü etken midir?
Daha ziyade bireysel sporlar için bunu söyleyebiliriz. Ama futbol ve basketbola da uygulanıyor. Zaten bu çalışmalar, futbolcu çalışmaları ile başladı. Real Madrid'li bazı futbolcuların genetik yapısına bakıldığını ben yayınlardan, hatta o yayınları yapan hoca ile de bağlantı kurduğum için biliyorum. O hocaya "Hangi oyunculara baktınız" diye sordum. Tabii ki etik olarak söylemedi, söylenmez zaten. Ben de söyleyeceğini ummuyordum. Ama onlar bunu yapıyorsa, mutlaka alt takımlarında da bunları uyguluyorlar. İtalya'da Milan takımı gen çalışmalarına 2000'li yıllarda başladı. Juventus'un da futbolcuları daha güçlendirmek adına biyoteknolojik konularla uğraştıklarını biliyorum
Türkiye'de bu konuya odaklansak futbolda dünya markası olabilir miyiz?
Tabii ki. Sadece futbol değil. Biz bunu basketbol, atletizm, güreş, halter, boks için de çalışıyoruz. Tabii bu sadece genetikçilerin değil, fizyolog, anatomist, doktor, psikolog ve diyetisyenler olmak üzere birçok branşın bir arada çalışmasını gerektiren, multidisipliner bir iş. Bu tarz merkezlere ihtiyaç var.
Siyahilerin, spor ve müzikte çok başarılı olması da genetik bir faktör değil mi?
Onların kas yapıları çok farklı ve çok daha etkili çalışıyor. Çok enteresan bir şey var. Uzakdoğu'daki Endonezya, Çin, Japonya'da insanlar genellikle masa tenisi gibi sporlarda çok başarılılar. Ama futbola gelince, çok seri olmalarına rağmen, onlar "Topu alayım da ara pası yapayım" diye düşünmeye başlarken, karşı takım önlemini alıyor. Çok elastikler. Jimnastikçilerini izleyin, insanların bu kadar elastik olmalarına inanamazsınız. Ama takım sporu veya hız ve kararı gerektirecek sporlarda o kadar başarılı değiller. İşte burada bazı şeyler saklı! Bunları bulmamız lazım.
Duygu LELOĞLU / AKTÜEL