Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
Bu bereketli günlerde Bingöl'e çok büyük bir eser kazandırıyor. Bingöl'ü dünya ile buluşturuyoruz.
Bingöl demek dik duruş demektir, onurlu duruş demektir. 12 Eylül sonrasında Anayasa oylamasında en yüksek hayır oyu veren il olduğunu unutmayacağız. 2011 Anayasa referandumunda Bingöl'ün en yüksek oranda evet oyu veren illerden olduğunu unutmayacağız.
Bingöl'ün bizim kalbimizde çok farklı bir yere var.
Türkiye kendi gündemini kendi belirliyor.
Kardeş ülke Mısır'da başta Adeviyye Meydanı olmak üzere kendilerine düzenlenen darbeye karşı çıkıyorlar. Şiddete başvurmadan benim oyum nerede diyorlar. Bu bölgenin, bu coğrafyanın insanını her oyuna, her tuzağa boyun eğenler olarak görenler, büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. Mısır'da 'darbeyi yaparız, işimize bakarız' diye düşündüler. Ama Mısır halkı bu oyunu bozdu, bu tuzağı alt üst etti. Bu senaryoyu yırtıp attı. Benzer bir senaryoyu Türkiye'de uygulamak istediler. Ağaç diyerek, çevre diyerek, park diyerek insanları sokağa döktüler.
Benzer senaryoyu Türkiye'de yapmak istediler, ağaç dediler, park dediler.
Onların bir hesabı varsa Allah'ın da, milletin de bir hesabı var.
Buradan Şırnak'a bir müjde veriyorum. Bu ülkenin eski siyasetçilerinden, eski bakanlarından, Şırnak'ın evladı, Şerafettin Elçi Havalimanı'nı açacağız. Zira bizim kitabımızda ayrımcılık yok. Biz farklıyız. Bu noktada halkımızın tümünü kucaklıyoruz.
Çözüm süreci kararlı şekilde ilerliyor. Biz üzerimize düşeni çok büyük bir hassasiyetle yerine getiriyoruz.
Türkiye'nin çehresini değiştirmek ve daha da büyütmek için ne gerekiyorsa kararlılıkla bunu yapacağız. Öyle tencere tava çalanlara falan aldanmayın. Halkını rahatsız eden bu insanlar, demokratik bir arayış içinde değiller. Tam aksine çevrecilik noktasında gürültü kirliliği yapmak suretiyle çevreyi katlediyorlar. Bu yaptıkları suçtur.