En geç bir sene içerisinde Çin Kutup Araştırma Enstitüsü Şangay'da kurulacak. Resmi olarak enstitünün amacı; Çin'in Arktika bölgesine dair bilimsel araştırmalarını, Arktika üyesi Kuzey ülkeleri ile işbirliği yaparak yoğunlaştırması. Çin resmi kaynakları, bu enstitünün kurulma amaçlarından birinin, tahmin edilenin ötesinde görülen küresel ısınma ile birlikte eriyen buz kütlelerinin hacminin tespitiyle, Çin'de olası iklimsel felaketleri öngörebilmek olduğunu söylüyor. Örneğin geçen sene Arktika'nın son 2000 yılının en sıcak yazını geçirmesiyle birlikte rekor seviyede (3.14 milyon kilometrekare) buz kütlesinin erimesi, ilkbaharda Çin'in Kuzeybatı'da kalan Heilongjian eyaletinde son 50 yılın en büyük kar fırtınasına yol açmış. Ama aslında bu, girişimin görünen kısmı. Bu enstitünün kurulma nedeni aslında Çin'in iklim değişikliği ve çevreyle ilgili çalışmalar aracılığıyla Arktika üzerinde söz sahibi olan ülkeler ile (Kanada, Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Norveç, Rusya, İsveç ve ABD) daha fazla yakınlaşarak bölgedeki etkinliğini arttırmak. Zira yıllardır Arktika Konseyi'ne gözlemci üye olmak isteyen Çin, hedefine üç kez reddedildikten sonra Mayıs ayında ulaştı.
Amaç yeni bir rota
Gözlemci üyelik bölge sorunları ve politikaları ile alakalı oy hakkı sağlamıyorsa da toplantılara girme ve öneriler getirme imkânı veriyor. Çin'in bu bölgeye ilgisi küresel ısınma sorunuyla birlikte ortaya çıkan çevresel hassasiyetlerden ziyade bu ısınmasının sonucu olarak kolaylaşan ticari taşımacılığı Avrupa ve ABD'ye çok daha kısa ve daha güvenli bir yeni rota üzerinden geliştirmek. Böylece yaklaşık yüzde 30 kısalan rota sayesinde zaman ve maliyet açısından avantaj sağlamış olacak. Klasik rotası olan Süveyş ve Mallaka boğazlarındaki korsanlık ya da boğazların darlığı gibi sorunları hafifletmiş (bu yüzden yaptığı sigorta maliyetlerini kısmış) ve ticari rotalarını çeşitlendirmiş olacak.
Enerji kaynaklarına yakın olma isteği
Tabii Çin'in bölgeye ilgisi sadece rota çeşitlendirmekle de sınırlı değil. 2008'de hazırlanan ABD Jeolojik Araştırma Raporu'na göre aynı zamanda Arktika bölgesi dünyada keşfedilmemiş petrolün yüzde 13'ü, keşfedilmemiş doğal gazın yüzde 30'u ve keşfedilmemiş doğal gaz sıvısının yüzde 20'sini kapsıyor. Bu enerji kaynaklarının yanı sıra dünya kömür ve elmas, altın ve uranyum yataklarının da yüzde 9'u burada bulunuyor. Enerji fakiri Çin'in geçen sene dünya ithalat ve ihracatı toplamında bir numaraya oturduğu düşünülürse bölgeye bu açıdan duyduğu ilgi oldukça normal… Çin özellikle Kanada, Rusya, İzlanda, Danimarka ve Norveç ile kurduğu ekonomik ilişkiler ile bölgede saflarını sıklaştırmaya çalışıyor. Kanada, Nisan 2013'te aldığı Konsey başkanlığını iki yıl sürdürecek. Bu ülke Çin'in ikinci büyük ticaret ortağı ve doğrudan yatırım yaptığı yedinci büyük ülke. Sadece son iki yılda Çin devlet petrol şirketleri olan Sinopec ve Çin Ulusal Kıyı Petrol Şirketi, Kanada enerji sektörüne 16 milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Çin aynı zamanda Kanada maden ihracatının yüzde 50'sine de talip… Rusya ile de ekonomik ilişkiler arttı Arktika'da en uzun kıyıya sahip olan ve bu yüzden bölgedeki özel ekonomik bölgede aslan payını almakla kalmayıp, Çin'in gözünü diktiği Kuzeydoğu Rotası'na da hâkim olan Rusya ile de ekonomik ilişkiler son yılda iyice arttı. Her iki ülke Kuzeydoğu rotasından hidrokarbon nakliyatı konusunda anlaşma imzaladı. Ayrıca Rusya, Çin'e Arktik kıyılarında hidrokarbon yatakları için ortak keşif ve araştırma dahi önerdi. Çin'in yakınlaştığı bir diğer ülke ise İzlanda. 2008'de batan bu ülkeye özellikle yaptığı emlak yatırımları ülkede hareketlenmeye yol açtı. Ayrıca Norveç ile yapılan bilimsel işbirliği Çin'in Arktika bölgesinde 1997 ile 2010 yılları arasında bilimsel araştırma ve keşif yapmasına imkân sağladı. Dünya balık tüketiminde önde giden ve küresel ısınma ile birlikte Kuzey'e yönelen zengin balık rezervlerine de ulaşmak isteyen Çin'in kutup bölgesine sızma girişimlerinin başarı yüzdesi uluslararası güç dengesindeki pozisyonunu da etkileyecek gibi görünüyor.
Kemal PEHLİVANOĞLU / AKTÜEL