Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Veli Dalgalı, zanlı polis memurunun bugün ifadesini aldı. Dalgalı, ifade işlemi sonrasında zanlıyı
tutuklama istemiyle mahkemeye sevk etti.
Zanlı A.Ş, nöbetçi Ankara13. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki sorgusu sonrasında adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Mahkeme, zanlıya adli kontrol
kapsamında yurtdışına çıkış yasağı ile haftada bir gün karakola imza şartı getirdi.
Zanlının serbest bırakılma gerekçesinde, şüphelinin Kızılay'da yoğunlaşan Gezi Parkı eylemlerine müdahale eden güvenlik güçleri arasında
bulunduğu anımsatılarak, şunlar yer aldı:
"Şüphelinin, göstericiler tarafından prefabrik bir kulübe arkasında sıkıştırıldığı, kalabalık bir grup tarafından yoğun şekilde taşlamaya maruz
kaldığı, bu sırada belinden tabancasını çıkardığı ve havaya doğru üç el ateş ettiği, bu esnada maktül Ethem Sarısülük'ün aniden yere düştüğü, şüphelinin arkasını dönerek grubun aksi yönüne koşmaya devam ettiği, bu sırada beline ve sırtına atılan taşların isabet etmeye devam ettiği, havaya ateş etme sırasında şüphelinin eyleminin meşru müdafaa sınırları dahilinde kalma olasılığının bulunduğu anlaşılmıştır."
Kararda, zanlının, kamu görevlisi olduğu, kaçma ve delil karartma şüphesine ilişkin yeterli delil bulunmadığı, delillerin toplandığı ve sevk
maddesinde belirtildiği şekilde suç vasfının sübuta ermesi ihtimaline binaen tutuklanması durumunda ileride telafisi mümkün olmayacak sonuçlar ortaya çıkabileceği gerekçesiyle tutuklama talebinin reddine karar verildiği bildirildi.
Sarısülük ailesinin avukatlarından Kazım Bayraktar, sorgunun ardından geldiği adliyede gazetecilere kararla ilgili şunları söyledi:
"Eğer bu suçu işleyen polis değil de sıradan bir vatandaş olsaydı şimdiye tutuklanırdı. Polis suç işlemeye teşvik ediliyor. Bu kararla suç işleyen
polisin korunacağının garantisi ortaya çıkmıştır. Bizim için AİHM'nin yolu açılmıştır."