Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın Suriyeli muhaliflere silah temini konusunda tavrı net. Alman gazetesi Frankfurter Allgemeine Zeitung'a verdiği demeçte Esad, muhaliflere silah verilmesinin teröristleri desteklemek anlamına geleceğini söyledi. "Avrupa'nın bunun bedelini ödeyeceğini" ifade eden Beşar Esad, terörün kaosa, kaosun da fakirliğe yol açacağını ve Batı'nın önemli bir pazarı yitireceğini belirtti. Esad, savaş tecrübesi edinmiş teröristlerin er ya da geç aşırılık yanlısı ideolojilerle Batı'ya yöneleceğini sözlerine ekledi.
Suriyeli muhaliflere silah temin edilmesi planlarına Batı'dan da gelen eleştiriler var. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nden (SIPRI) silahlanma uzmanı Pieter Wezeman silahların yanlış ellere geçme veya yanlış şekilde kullanma riskinin mevcut olduğunu belirtiyor:
"Uluslararası normları benimsememiş olan gruplara silah tedarik edilmesi riski her zaman mevcut. Uluslararası kuralları bilmeyen gruplar silahları katliamlarda ya da çeşitli insan hakları ihlallerinde kullanabilir. Ya da silahlar bölgesel çatışmalarda farklı gündemleri takip eden mesela aşırı İslamcı gruplar gibi yanlış ellere geçebilir. Hatta gelecekte bu silahlar Suriye'nin kendisi tarafından da komşuları Irak ve Lübnan gibi çatışma bölgelerinde de kullanılabilir."
In einem Schulhof in Aleppo, Syrien, liegen am 29.01.2013 Leichen in blauen Plastiksäcken, während Einwohner der Stadt gekommen sind, um vermisste Angehörige zu identifizieren. Ein Mann liest dabei Gebete für die Toten. An einem Flussufer in Aleppo wurden zuvor Duzende von Männerleichen entdeckt. Wie die syrische Beobachtungsstelle für Menschenrechte am Dienstag (29.01.2013) in London erklärte, wurden sie offensichtlich hingerichtet. Foto: Thomas Rassloff/dpa
'Silahlar kayboluyor'
Alman hükümeti ve pek çok Alman uzman da muhaliflere silah verilmesine karşı... ABD, Fransa ve İngiltere ise muhalifleri silahlandırmak istiyor. ABD bugüne kadar Suriyeli isyancılara kurşungeçirmez yelek, gece görüş gözlüğü gibi öldürücü olmayan malzeme yardımı yapıyordu. Ancak bu yardımın kapsamını genişletmek istiyor. ABD Başkanı Barack Obama bunu Esad rejiminin kimyasal silah kullandığı iddialarıyla gerekçelendirdi. Ancak Pieter Wezeman savaş bölgelerinde sıkça silahların kayıplara karıştığına dikkat çekiyor. Tıpkı Libya'da devrilen Kaddafi rejiminin askeri teçhizatları gibi. Wezeman, Fransa'nın Libyalı muhaliflere verdiği tanksavar füzelerinin de iç savaş sona erdiğinde kaybolduğunu belirtiyor:
"Muhalifleri uçaksavar füzesi gibi daha gelişmiş, modern silahlarla donatırsanız o zaman grupların sivil ya da askerî uçakları hedef alması riski doğar. Özellikle İsrail bu konuda endişeli, bu ülke geçmişte sivil uçaklarına saldırılarla karşılaştı. Libya iç savaşı örneğine baktığımızda orada da silahlar kayboldu ve Afganistan'da da isyancılara verilen gelişmiş silahlar yanlış grupların ellerine geçmiş oldu."
A member of the Free Syrian Army writes a name of a fellow fighter on a home-made rocket in Deir al-Zor, June 16, 2013. Picture taken June 16, 2013. REUTERS/Khalil Ashawi (SYRIA - Tags: CONFLICT)
'Sivil havacılık için bir tehdit'
Bu sebeple ABD ile İngiltere Suriyeli muhaliflere füze yardımı yapmaktan kaçınıyor. Suriye'de bir muhalif gazete Suudi Arabistan'ın ise iki ay önce muhaliflere omuzdan atılabilen füze temin ettiğini iddia etti. Gazetenin haberine göre muhaliflere toplam 250 adet Rus yapımı 'Konkurs' tanksavar füzesi verildi. Muhalif Suriye Ulusal Konseyi yetkililerinden Samir Naşar, ABD dostu bazı devletlerin bu tür savunma sistemleri yardımı yapılması konusuna yeşil ışık yaktığını belirtiyor. Almanya Dışişleri Bakanlığı'na bağlı Silahsızlanma ve Silah Denetimi Bölümü Yöneticisi Rolf Nikel çatışma bölgelerine füze temin edilmesinin doğuracağı tehlikeler konusunda uyarıyor:
"Omuzdan atılan savunma füzeleri aslında çok büyük bir sorun teşkil ediyor. Sivil havacılığı tehdit ediyor ve bu yüzden bu tür füzelerin gelecekte de uluslararası havacılığı tehdit etmemesi için denetlenip, yok edildiğinden emin olmalıyız. Bizim arzumuz da bu yönde ve Libya'da bu silahların kontrol altına alınabilmesi için yardım ettik."
©Deutsche Welle Türkçe
Nils Naumann / Deniz Eğilmez
Edtiör: Ercan Coşkun