Cezmi Ersöz ve Sıddık Akbayır'ın birlikte araştırıp kaleme aldıkları "Can'dı Yücel'di Şarabîydi" kitabını, yazarları Aktüel'e anlattı. Kitabın serüvenini Sıddık Akbayır kaleme aldı, Cezmi Ersöz de kitapta yer almayan, birebir tanık olduğu bir Can Yücel anısı paylaştı…
Can'dı Yücel'di Şarabîydi" kitabının serüveni, Can Yücel'e yakışır bir mekânda, Nevizade'de bir meyhanede başladı.
Bir sempozyum için İstanbul'daydım. Konuşma için kitaplar, dergiler karıştırıp notlar alıyordum. Hem yorgunluğumu atmak, hem Beyoğlu'nun gece kokusunu almak için Balıkpazarı'ndan Nevizade'ye doğru kısa bir tur atmak istemiştim. 22 Ocak 2012 gecesi, Cezmi Ersöz'le karşılaşmıştık. Masasında birkaç kişi vardı. Selam verip bir bardak çay içimi oturmaya niyetlenirken masada Can Yücel muhabbetinin olduğunu fark ettim. Anekdotlar dizelere karışıyor; alkol, mizah, hüzün iç içe gidiyordu. Konuşulanları sessizce dinledim. Cezmi Ersöz, Can Yücel'le ilgili çalışmalar yaptığımı, bu çalışmalardan bazı kesitlerin de yayımlandığını biliyordu. İstemesem de Can Yücel'le ilgili konuşmak zorunda kaldım. İlkin, anlatılanlardaki hataları düzeltmeye çalıştım. Söz, bir Cezmi Ersöz'de bir bendeydi. Halk ozanlarının atışmaları gibi bir ortam oluşmuştu. İzin isteyip kalmak üzereyken masadakilerden biri mi yoksa Cezmi Ersöz mü, tam hatırlamıyorum, 'Bu anlattıklarınızı yazsanıza ne güzel bir kitap olur.' demişti. Bu kitabı yazmaya o gece, o mekânda karar vermiştik.
Sıra iş bölümüne gelmişti. Kaynak tarama, akademik ortamda Can Yücel kazısı yapma işi bana; alan çalışması, görüşme, söyleşi yapma, materyal toplama işi Cezmi Ersöz'e düşmüştü. İlk altı ay, sadece malzeme topladık. Temmuz 2012'de bir araya geldiğimizde, toplanan malzemeyi ayıkladık. Araştırma sırasında, internet ortamında Can Yücel adına tam bir karmaşa vardı. Bırakın internetten yararlanmayı, hangi siteye baksak dökülüyordu. Can Yücel şiirleri, sözleri kadar, hatta daha fazlasıyla Can Yücel'e ait olmayan dizeler, sözler vardı. Sahte şiirler, sahte sözler Başbakan'ın odasına kadar girebilmişti. Sahte bir Can Yücel hayranlığına tanık olduk.
Elimizde yüzü aşkın görsel vardı. Bunlardan birçoğu amatörce çekilmiş fotoğraflardı. Baskıda çok iyi görünmeyebilirlerdi. Bu nedenle kitapta fotoğraf kullanmamaya karar verdik. Daha önce kullanılmış fotoğraflardan özellikle uzak durduk.
Dokuz bölümden oluşan bu çalışmanın ilk iki bölümünde, "Bir Can Yücel Portresi" oluşturmaya çalıştık. Portrede ilkin "Can Yücel'in Hayatından Kesitler Görüntüler"; ardından "Can Yücel'in Poetikasına Genel Bir Bakış" yer aldı. Diğer bölümlerde ise "Can Yücel'den 'İncelikler'e" yer verdik. Ortak bir kitap yazmaktan öte, paylaşabileceğiniz ortak bir heyecan, ortak bir "vefa borcu" önemli…
SIDDIK AKBAYIR