GEZİ GENÇLİK KÖYÜ!
Gezi Parkı artık minicik bir gençlik köyü oldu. 27 Mayıs gecesi başlayan ağaçları koruma mücadelesi, 31 Mayıs gecesi Türkiye'nin çeşitli illerine de yayılan büyük bir direnişe dönüştü. Sıkılan gazlara ve suya rağmen halk parkını bırakmadı, aksine Gezi Parkı her geçen gün daha da kalabalıklaştı. Binlerce kişiyi ağırlayan parkta artık revir de bostan da kütüphane de hatta Çapulcu kafe de var. Direnişteki gençler parkta güne yoga yaparak başladı, ilerleyen saatlerde de konserler ve çeşitli etkinliklere katıldı. (Milliyet/Şebnem Burcuoğlu)
'POLİSLER DE TWİTTER BAŞINDAYDI'
"Takım elbiseyle toplantılara giren bir adamdım birden bire gerillaya dönüştüm." Bu sözler, Dolmabahçe eylemlerinde en ön saflarda yer alan, bacağına plastik mermi yiyen, gaz bombalarını alıp uzağa fırlatan, iletişim sektöründe çalışan Serkan Zihli'ye ait… Parkı korumaya gelen ilk 20 kişiden biriydi. Küçükken annesi sürekli onu Gezi Parkı'na getirirmiş. Yıkılıp, yerine AVM yapılacağını duyunca delirmiş. Zihli, eylemde Twitter'ın rolüyle ilgili ise şunları anlattı: "Twitter'ın başındaki polisler çok bilgi kirliliği yarattı. Mesela 'Şu sokakta pusu var gitmeyin!' diyor, gitmiyorsun, başka yolu tercih ediyorsun. Bir bakıyorsun, karşına polisler çıkıyor, seni yakalıyorlar. Mesela doktor, eczane, maske ihtiyacı olanlar deniyor, bir fark ettik ki hepsi sivil polis. Maske almaya giderken yakalanan çok insan oldu." (Hürriyet/Ayşe Arman)
EVLENİRKEN AURALARINIZA DA BAKTIRIN!
Diyelim ki hayalinizdeki eş adayını buldunuz. Boyu boyuna denk, huyu da huyunuza. Peki ya auralarınız uyuşmuyorsa? Uzman Psikolog Dr. Davut İbrahimoğlu "auralarınız uyumluysa evlenin, kirliyse temizlenin" diyor. İbrahimoğlu, "35 yıl önce İran'da çalışıyordum. O zaman bile çiftlerin kan tahlilleriyle birlikte psikolojik olarak uygun olup olmadıklarına karar veriliyordu. Bu yöntem ile o yıllarda İran'da boşanma oranları da aile içi şiddet de azaldı" diyor. Geniş bir auraya sahip olsanız da kırgınlıklarınızın, kaygılarınızın auranızı kirlettiğini söyleyen İbrahimoğlu, şöyle devam ediyor: "Her sıkıntıda auranız biraz daha daralır. Düşünceleriniz doğrultusunda rengi de değişir. Hüzünlüysen gri ya da siyah, korkarsan kirli beyaz. Mutluysan kırmızı, kızgınsan koyu kırmızı, yaratıcı gücün varsa sarıdır." (Sabah/Figen Yanık)
FENERBAHÇE KOCAMIN YAKASINI BIRAK
Eşiniz, çocuğunuzun adını Alex ya da Can Bartu koymak isterse, buzdolabına lif fikstürü assa ne yapardınız? Gazeteci Yasemin Candemir, yaşadıklarını Fenerbahçe Kocamın Yakasını Bırak adlı kitabında anlattı. Candemir, fanatikliğin kendisini nasıl ölüme götürdüğünü ise şöyle anlatıyor: "Maç esnasında patlayan apandistim ve yaşanan saatlerin toplamı… Zaten kitabın o bölümünü kim okumuşsa Vasfiye Teyze kesildi başıma 'Ne çektin be Yasemin' diye…" (Sabah/Necla Bayraktar)
ÇEVRECİ MARKALAR ARTIYOR
Moda dünyasında birçok marka yerküreyi korumak için ellerinden geleni yapıyor. "Çevreci, sürdürebilir, organik" gibi kelimeler bu sektörde artık daha fazla kullanıyor. Levi's pet şişelerden ve plastik tepsilerden jean yapıyor, H&M eski kıyafetleri toplayıp geri dönüştürülmesini sağlıyor, Stella McMarty doğa ile barışık malzeme kullanıyor. (Milliyet/Ayşin Özgür)
'V FOR VENDETTA'
Eylemlerde bireylerin kimliklerinin ön plana çıkması yerine ortak bir çabaya olan bağlılığı temsil eden 'V for Vendetta' maskeleri, Gezi Parkı eylemlerine damgasını vurdu. Arap Baharı'nda şiddeti çağrıştırdığı için yasaklanan, Amazon'da en çok satanlardan olan maske, aslında Guy Fawkes adlı ilk gerilla eyleminin örgütleyicisine ait. (Milliyet/Ulaş Gürşat)
Berivan Tapan/Aktuel.com.tr