Dear Nazan
Burada aniden 25 dereceye kadar çıkan sıcaklar hepimizi gafil avladı Nazan. Baharlık giysiler dolaplarda boynu bükük beklerken, bizimkiler yazlık elbiselere saldırdı. Cemil, Cengiz, Yıldırım ve Vural'ın işleri başından aşkın, nereye yetişeceklerini şaşırmış durumdalar. Sağolsunlar, benim kıyafetleri ne yapıp edip yetiştiriyorlar ama kızlar mağdur durumda.
Bilirsin mayıs davetlerin, açılışların yoğun olduğu bir ay. Bu aralar kime telefon etsem evde yok; tabii şekerim, ya Paris ya da Milano'dalar. Via Condotti ile Rue de François'da Türk enflasyonu var şu ara. Ben de hem hava değişikliği olur hem de eksik kalan üç beş giysimi tamamlarım diye iki günlüğüne Paris'e uçtum.
Ellerde karton alışveriş torbaları, cırcır böcekleri gibi muhabbet ettik sokaklarda. Yalnız dikkatimi çekti Nazo, baktım bütün kızların suratı bir karış. Ayol neden olacak, yaz geliyor; hepsi kilolarımı nasıl atayım diye telaş içinde, o gym salonu senin bu work out benim deliler gibi koşuşturup, bir taraftan da rejim yapıyorlar. Tabii liposuction'lar, lazer'ler de cabası... Geçen gün bir davete topu topu sekiz kişi gidebildik. Kızların hiçbiri ağzına lokma koymuyor vallahi. Her neyse şeker daha fazla uzatmayayım, ben en iyisi geçen haftaki davetleri aktarayım sana. İlk olarak değerli dostlarımla birlikte olayım diye Swissotel The Bosphorus İstanbul ev sahipliğinde, Bahçeşehir Koleji'nin ana sponsorluğunda düzenlenen Çocuk Karnavalı'na gittim.
Dostlarımdan kastettiğim Lal ile Ege, yani bizim Murat Özyeğin'in çocukları, Tuvana Büyükçınar ile Selim Demir'in oğulları Aslan falan. Birbirinden lezzetli brunch ikramları, çocuk büfeleri, farklı yaşlara uygun oyun alanları, ünlü aileler ve sanatçıların sürprizleriyle renklenen karnavaldan aldığım zevki sana anlatamam Nazoş. Vallahi şu bizim yeni nesil bizden hem daha yaratıcı, hem daha akılllı ve de daha özgüvenli, tabii biraz da şımarık. Çocuklarla birlikte elimizde hamburgerler, şekerler ve üzerimizde cici kıyafetlerle çok komik bir görüntümüz vardı. Halimizi görmeliydin. Hepimiz okuldan kaçıp sinemaya giden çocuklar gibiydik. Ardından hiç dayanamadığım çocuk yaş günlerinden birinde yine nefis vakit geçirdim Nazo. Çekmeköy'deki Cappuccino Bistro'nun sahibi Sinem Nefesoğlu'nun kızı Lara'nın 5. yaş günü partisi vardı. Uzun zamandır görmediğim çocukları özlemişim.
Sinem arar aramaz "Gelirim" diye atladım üstüne. Vallahi herkesten önce de çocukları mıncıklamak için Cappuccino Bistro'nun içindeki Pony Club'da aldım soluğu. Cıvıl cıvıl çocuk sesleriyle dolu parti çok eğlenceli geçti. Çocuklar alt katta oynarken biz de üst katta bol bol dedikodu yaptık. Geçen haftanın en eğlenceli partilerinden biri de Dude Table tarafından beşinci kez organize edilen Kayra Restoran Haftası'nda Türkiye'nin önde gelen dekorasyon dergilerinden Home Art ekibinin ev sahipliği yaptığı Jack Russell'daki geceydi.
Aaa, bir gittik ki içerisi hıncahınç dolu Nazo. Partiye gelenlerin hepsi genç nesil olunca eğlence tavana vurdu tabii. Geceye ünlü mimar ve tasarımcılardan ajanslarına, önde gelen sektör markalarının yöneticilerinden medya dünyasına birçok isim katıldı. Vallahi şekerim, ortam şahaneydi. İki arada bir derede başka aktivitelere katılmadık sanma Nazo. Maksat sosyal gelişmemiz güdük kalmasın.
Mesela Yapı Kredi "Afife Tiyatro Ödülleri 2013" geçen hafta içinde Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştirildi. Bu sene 17'ncisi yapılıyor gitmeyeyim diyordum ama Yapı Kredi'nin sanat danışmanı Haldun Dormen bırakır mı? "Senin gibi bir tiyatrosever de böyle düşünürse tiyatroların perde kapamasına şaşmamalı" deyip taşı gediğine koydu. Bir tiyatrosever olarak beni fena utandırdı hınzır. Tabii ödül gecesi giyinip süslenip baş köşede yerimi aldım. Doğrusu çok da hoş ve anlamlı bir gece oldu.
Kiss Meloş.
TAMER TURAN