Özel bir kesim var mı, kimler başvurabiliyor bu süreç içerisinde?
Hiçbir özel kesim yok. Dediğim gibi herhangi bir iş projesi olan Türk vatandaşı başvurabiliyor. Bunu kesimlere ayıramıyoruz, öyle bir şey de yok. Bir doktor da başvurabilir, bir ayakkabı boyacısı da başvurabilir. Herkes yararlanabilir. Yapacağımız işi yapabileceğimizi ispatlamamız çok önemli burada. Bir işi yaparken tabi bir iş planı çıkarıyoruz ve diyoruz ki, benim şu kadar sermayeye ihtiyacım var. Öncelikle son zamanlarda meşhur, ayakkabı boyacılığı başvurusu yapan arkadaşımız Metin Ali Kalkan, tanımıyorum kendisini basından duydum. Onun sunacağı iş planında tahminen bir hesap yapıyor ve diyor ki; üç tane boya alacağım, bir tane ayakkabı sandığı alacağım. Dolayısıyla benim beş yüz paundluk bir sermayeye ihtiyacım var. Ve beş yüz paundunun olduğunu ispatlıyor. Banka hesabında, onu gösteriyor. Bir mimarlık ofisi kuracaksak veya bir toptancı yeri açacaksak ona göre almamız gereken malzemelerin listesini yapıyoruz. Yer tutacaksak onu belirliyoruz. Sermaye limiti yokken bunu da çok genel anlamda düşünmemek lazım. Şöyle; bütçe neyse ona göre bir hazırlanma, beş yüz paund bir sermayeye ihtiyaç duyacaksak, ona sahip olmamız gerekiyor.
Ne kadar süre içerisinde gerçekleşebiliyor?
Başvuruyu İngiltere'de bulunduğumuz takdirde istediğimiz zaman yapabiliyoruz. Başvuruyu yaptığımız sürede İngiltere'de yasal olarak bulunma zorunluluğumuz olmalı. Dolayısıyla, hangi vize ile kalıyorsak, onun üzerinden işlem yapabiliriz. Turist olarak gelmiş biri de yapabilir öğrenci olarak kalan da. Dolayısıyla onda bir kısıtlama yok. Başvuru sırasında İngiltere'de yasal olarak kalmamız gerekiyor aksi takdirde başvurumuz ret olacaktır. Başvuru Türkiye'den de yapılabiliyor. Daha önce yapılamıyordu, fakat biz hukukçuların ve konsoloslukların baskısı üzerine geri adım atıldı. Buradan yapılan başvurular da kabul edilmeye başlandı. Buradan yapılan başvurularda özgeçmişimize çok dikkat ediyorlar. Daha önce nerelerde çalıştık, detaylı bir CV sunulması gerekiyor. Daha önce İngiltere'ye hiç gitmemişsek, bazı sorunlarla karşılaşabiliriz. Bilmediğiniz bir yerde iş yapmaya kalkışıyorsunuz, nasıl olacağını da çok iyi bir şekilde anlatmak gerekiyor. Yapacağımız iş alanında, çok iyi araştırmalar yapmamız gerekiyor ki, başvurumuzla birlikte bakın biz bu araştırmaları yaptık, bunlardan haberdarız ve başvurumuzu sunuyoruz diyebilelim. Aksi takdirde yine zorluklarla karşılaşabiliriz.
Ayakkabı boyacısı Metin Ali Kalkan'dan bahsettik. Ankara Anlaşması'yla ilgili kendisi de başvuruda bulunmuştu. Daha sonra reddi geldi. Tekrar hukuki bir işlem başlattı ve davayı kazandı. Şuan İngiltere'de işine devam edebiliyor. Peki bu süreç içerisinde olan başka vatandaşlarda aynı yolu uygulamalı mı?
Biraz önce söylediğim noktaya geri döneceğim, başvuruyu hazırlarken çok dikkatli hazırlamak gerekiyor. Reddedilecek bir başvuru sunmamalılar. Her şeye çok dikkat etmeliler. İç İşleri Bakanlığı bu başvuruları incelerken özellikle son bir, bir buçuk yıldır nasıl reddederim gözüyle bakıyorlar. Ali Bey'in başvurusuna da o gözle bakmışlardır diye tahmin ediyorum. Kendi avukatı da bu konuda bana katılacaktır. Belirli bir kuralı yok bu başvurunun, karşınızda biri var ve onu ikna etmeye çalışıyorsunuz. Ben bu işi İngiltere'de yapılabilirim. Ben bu işten para kazanacağım diyorsunuz, kendimi geçindirecek kadar para kazanacağım diyorsunuz tek şartı o. Tabi her zaman böyle olmuyor. Dosya her ne kadar iyi sunulsa da bazen reddediyor. Hatta çoğu zaman reddediyor İç İşleri Bakanlığı. Süreç şöyle işliyor; itiraz sahibi başvurusunu yapıyor. Burada şöyle bir artımız var. Bu işi hakime anlatmak çok daha kolay. Onlar biraz daha ılımlı ve olumlu oluyor. Sizi daha iyi dinleyebiliyorlar. Biz sizi nasıl reddederiz ve ülkeden göndeririz gözüyle bakmıyorlar. Bu işi yapmak istediğinizi hakime anlatmak, İç İşleri Bakanlığı'na anlatmaktan çok daha kolay. Mahkeme sürecine de çok iyi hazırlanmak lazım. Daha önce sunmadığımız eksik belgelerimiz varsa onları sunmamız gerekiyor.
Dava süresi uzun mu sürüyor?
Bu mahkemelerin yoğunluğuyla alakalı bir şey. Başvuru ret olduktan sonra iki ile üç ay arasında mahkeme tarihi geliyor.
Sadece İngiltere için mi geçerli yoksa çoğunluk İngiltere olduğu için mi hep İngiltere üzerinden başvurular oluyor?
1963' beş tane ülke vardı. İngiltere 1963'yoktu. 1973'te Avrupa topluluğuna dahil oldu. Almanya'da aslında baştan beri çok yaygın olması gereken bir başvuru. Neden değil bizde hala anlamış değiliz doğrusu. Oradaki meslektaşlarımızla konuşmalarımızdan şunu biliyoruz; Alman hükümeti bu konuda çok sıkı, çok zorluklar çıkartıyor. Avrupa mahkemesine gidip kazanılmış onlarca dosya var ama hala o dosyalarda geri adım atmış değiller. Fakat diğer Avrupa ülkeleri bu anlaşmaya dahildir. Oralarda yaşayan Türk vatandaşları başvuruda bulunabilirler. İngiltere'de çok yaygın olduğu için bir düzene girdi artık. Artık çok tanınan ve bilinen bir başvuru. Dolayısıyla İç İşleri Bakanlığı bunu bir sisteme oturttu. Almanya ve diğer ülkelerde bu kadar başvuru olmadığı için düzene girmiş bir sistem yok diye biliyorum.
Süreç içerisinde sanırım bir yıllık vize alabiliyorsunuz daha sonraki sürede kaç yıl daha orada kalabiliyorsunuz?
Başvuru olumlu sonuçlanırsa bir yıllık bir vize veriliyor. 12 aylık süre sonunda başvuru sahibi o işi gerçekten belirttiği gibi yapmış ise, kendisini geçindirecek kadar bir para kazanmış ise, bir problem olmuyor. Siz tüm hesaplarınızı sunuyorsunuz bakın ben size belirttiğim gibi bu işi hayata geçirdim ve beni geçindirecek kadar para kazanıyorum diyorsunuz, bir yıl sonra tekrar bir başvuru yapılıyor, akabinde üç yıllık bir oturum veriliyor. O bir yıl içerisinde şirketi hayata geçirmemiz biraz zaman aldı ise, beklenilen kadar para kazanamadıysak, bazen üç yıl yerine bir yıl daha veriyorlar ve bir daha bakıyorlar. Sonra üç yıla tamamlayalım diyorlar. Üç yılın sonunda da ömür boyu oturum izni, süresiz başvurabiliyoruz. Süresiz oturumu aldıktan bir yıl sonra da İngiliz vatandaşlığına başvuru yapabiliyoruz. Yani beş yıl içinde İngiliz vatandaşlığına başvurma şansımız doğmuş oluyor.
Marilla Erçik / Aktuel.com.tr