Tüm dünya, yaşayan efsane Rodriguez'in hikayesini, İsveçli yönetmen Malik Bendjelloul'un En İyi Belgesel Oscar'ını kazandığı "Searching For Sugar Man" (Şeker Adamı Arayış) isimli filmiyle tanıdı. Rodriguez, şöhreti 70'inde yakalayan bir rock yıldızı oldu.
Bu hikayeye Oscar getiren en büyük etken, yakın zamana kadar Güney Afrika'da "bir şehir efsanesi" olarak bilinen ve hatta öldüğü sanılan Sixto Rodriguez'in hayatta olduğunun ortaya çıkması oldu. Rodriguez'in belgesele konu olan tamamen gerçek hikayesindeki ikinci önemli noktaysa, internetin olmadığı 1970lerde, apartheid(ırkçı ayrımı) sistemi uygulayan Güney Afrika'nın yarattığı bu yıldızın şöhretinin Amerika'ya ulaşamamış olduğu gerçeğiydi.
ALBÜMLERİ ABD'DE SATMADI
Sixto Diaz Rodriguez, 10 Temmuz 1942'de Meksika'dan işçi olarak Amerika'ya göç eden bir adamın oğlu olarak dünyaya geldi. Michigan eyaletine bağlı Detroit'te fakirlik içinde büyüyen genç Rodriguez, Meksika-Amerikan karışımı folk müziği yapmaya başladı. "Fakir edebiyatçısı" Rodriguez, 1967'de "I'll Slip Away" isimli ilk single'ını çıkardı. Ardından 1970'de Cold Fact ve 1971'de "Coming From Reality" isimli iki albümü geldi. Ama Amerikalıların müziğini sevmedi ve albümleri satılmadı. Ünlü olma merakı değil, müzik yapmakla derdi olan Meksikalı Rodriguez, kariyerinden vazgeçti. Kaba gücün kullanıldığı her işi yaptı. İnşaat işçiliği, kazı çalışmaları…
Ancak Kuzey Amerika'da başarısız olan Rodriguez okyanusun diğer yakasında, Avustralya'da satmaya başladı. Ardından 1970'li yılların ortalarında müziği Güney Afrika'ya ulaştı. Apartheid'ın (1948-1994) sürdüğü ülkede, azınlık olmalarına rağmen ülkeyi yöneten beyazlar arasında liberallerin dinlediği rock şarkıcısı oldu.
Avustralya'da 1970li yıllarda şöhreti tırmanan ve en çok dinlenen hitlere imza atan Rodriguez, 1979 ve 1981'de Avustralya'da iki turne yaptıktan sonra işçilik yapmaya devam etti. Bir yandan da Wayne Üniversitesi'nde felsefe okudu. Ancak bilmediği bir şey vardı; Güney Afrika'nın gelmiş geçmiş en büyük şarkıcısı haline gelmişti. "Sugar Man" şarkısı, pek çok hayranının bu lakabı almasına neden oldu.
Bir şarkısının içinde "Dearborn" kentinin geçtiğini fark eden hayranı soluğu, 1998'de Detroit yakınlarındaki Dearborn'da aldı. Karşılarında derme çatma bir evde yaşayan bir "efsane" buldular. Aynı yıl Güney Afrika'da Dead Men Don't isimli bir turneye çıkan Rodriguez, ilk konserinde kendisini izlemeye gelen 5 bin kişinin olduğunu görünce ilk söylediği şey, "Beni tekrar canlandırdığınız için teşekkür ederim" oldu. Hayranları şarkılarını ezbere söyledi.
ŞULE GÜNER