Almanya'nın Backnang kentinde bir apartmanda çıkan yangında 8 Türk'ün kurban gittiği cinayetler serisinin davası 17 Nisan'da görülecek. Fakat Alman Mahkemesi davayı Türk basının izlemesine izin vermediğini açıkladı. Tam bu noktada da Sabah Avrupa Gazetesi mahkeme skandalını Almanya'nın gündemine taşımayı başardı.
Avrupa Sabah Genel Yayın Yönetmeni Mikdat Karaalioğlu ile Alman Mahkemesi'nin tutumu ve olayların gidişatı üzerine konuştuk. Türk basınının davada yer almamasının kabul edilemez olduğunu dile getiren Mikdat Karaalioğlu, bu durumun Alman demokrasisine yakışmadığını dile getirdi.
Marilla Erçik / Aktuel.com.tr ÖZEL HABER
-Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde 17 Nisan'daki duruşmayı Türk basını yerine Hollanda ve Avusturya gibi ülkelerden pek çok gazeteci takip edecek. Sizce bunun nedeni nedir? Neden Türk Basınına izin verilmiyor?
NSU duruşmasına sadece Türk basını değil, AP. New York Times BBC gibi bir çok ünlü uluslararası basın kuruluşu da alınmadı. Bu mahkemenin, asrın davası olarak görülen bir davayı, mümkün mertebe sessiz sedasız yürütme arzusundan kaynaklanıyor. Mahkeme salonunun küçük olması, mahkemeyi izlemek isteyen gazetecilerden sırasıyla ilk 50'sinin salona alınması gibi gerekçeler var. Bunlar hem davanın önemi açısından, hem de kurbanların çoğunun Türk olması nedeniyle mahkemenin daha hassas olması gerektiğini gösterir. Fakat bunlar bana yeteri kadar inandırıcı gelmiyor.
ALMAN DEMOKRASİSİNE YAKIŞMAYACAK YANLIŞLAR VAR!
-Alman mahkemelerinin kundaklamalarda tarafsız olduğunu söyleyebilir miyiz?
NSU davasında söz konusu olan kundaklama değil… 8'i Türk 10 kişinin aşırı sağcı bir terör örgütü tarafından katledilmesi. Tabi bunun haricinde ırkçı kundaklamalar sonucunda hayatını kaybeden Türkler de var. Bu davalarda mahkemelerin tarafsız olmadığını söylemek güç. Ancak en son NSU cinayetlerinin soruşturması sürdürülürken, güvenlik güçleri ile soruşturmayı sürdüren mercilerin yaptığı ihmal ve hatalar Alman demokrasisine yakışmayacak yanlışlarla dolu. Soruşturma esnasında sadece Almanya'daki Türkler'in değil sağduyulu Almanların da güvenlik organlarına olan güveni azaldı. Irkçılıkla mücadelede bu bence Almanya'nın en büyük zafiyeti!
-Aynı durum Türkiye'de olsa sizce Alman basını ne yapardı?
Tabi Türkiye'de 8 Almanın aynı silahla 7 yıl içinde vurulması ve katillerinin ancak 11 yıl sonra bulunması siz de takdir edersiniz ki, dünya kamuoyuna mal olacak bir skandal olurdu. Bir İngiliz kıza tecavüz ettiği için yargılanan Alman genci Marco Weiss'ın Antalya'daki davası hafızalarımızda. Alman Medyası Antalya'ya çıkarma yapmış ve mahkemeyi izlemişti. Demokrat olduğunu iddia eden her ülkenin de zaten bu şeffaflığı göstermesi gerekir.
ZANLILAR DEVLET TARAFINDAN KORUNUYOR OLABİLİR!
-Alman mahkemeleri NSU'yu koruyor diyebilir miyiz?
Alman mahkemelerinin NSU'yu koruduğuna dair somut bir veri elimizde yok. Ancak NSU soruşturması boyunca yaşanan skandallar bazı devlet makamlarının çok büyük ihmalleri olduğunu ortaya koydu. Zanlıların devlet içinde korunduğuna dair çok ciddi iddialar ortaya atıldı. Alman İstihbarat Örgütleri'nin ellerindeki bilgileri polis ve yargıya iletmediği veya eksik ilettiği gerçeği ile NSU soruşturması boyunca sık sık karşılaştık.
-Almanya'daki Türklere yönelik saldırılarda bugüne kadar kaç kişi hayatını kaybetti?
Bugüne kadar ırkçı saldırılar sonucu hayatını kaybettiği mahkemece tescil edilen Türklerin sayısı 20 kişi.
-Konuyla ilgili Türkiye kamuoyu nasıl davranmalı?
Almanya'da çok ciddi bir yabancı düşmanlığı sorunu var. Türkiye kamuoyu ve medyasının bu soruna dikkat çekmesi elbette gerekli. Almanya, Türkiye kamuoyunun konu hakkındaki yaklaşımını dikkatle izliyor ve önemsiyor.
-Sabah Avrupa olarak sizin bu süreç başından beri mücadeleniz nasıldı, bundan sonra neler yapacaksınız?
NSU cinayetlerini 2011 de ortaya çıkmadan da sürekli gündeme getirdik. NSU çetesi ortaya çıktıktan sonra da istihbarat örgütlerinin ihmallerini, soruşturma hatalarını ve çetenin bağlantıların sürekli dile getirdik. Bu cinayetlerle ilgili habercilik konusunda elimizden geleni yaptığımız konusunda müsterihiz. En son yaşanan mahkeme skandalında Türk medyasının salona alınmaması konusunda da Almanya'daki Türk medyasına öncü bir rol oynadık. Konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyarak haber alma özgürlüğü adına önemli adım attık. Haber alma özgürlüğü konusunda Alman medyasının Sabah'a verdiği desteği de burada dile getirmeden geçemeyeceğim.