Beşiktaş'a inmişken
Akşamüstü, pazar günü, sekiz kişi diye hesabı yapılmaz. Ahtapot'ta rakıya oturulur, karides güveç yemeden kalkılmaz. Soydan'da acılı turşu suyu içine erik, kırmızı lahana, domates koydurulur. Bir tane ayaküstü içilir, kalanı ev için paketlettirilir. Öğle saatinde Renkli Limon'un Ege kasabalarını andıran tahta iskemlelerine kurulur, günün menülerine bakılır. Yedi Sekiz Hasanpaşa fırınından portakallı kurabiye alınır.
Define Büfe'de ister çift kaşarlı tosta, dilersen dürüm dönere oturulur. Kafadaroğlu Baklava'da Gaziantep usulü kağıt gibi incecik hamura açılmış baklava yenir. Her türlü oyuncak, kırtasiye, kitap alışverişi için Kabalcı'ya gidilir, ne okuyacağını bilmiyorsan, tavsiyelerine kulak vereceğin Alkım'a girilir.
Şöhretler Köftecisi'nde bir buçuk porsiyona oturulur, yanında piyaz ve Eker ayran gelir, İrmik helvasıyla çay istemeden olmaz. Beşiktaş Köftecisi'ndeyse kaşarlısından bir porsiyon söylenir, acı sosu bol olsun denir.
Kahvaltıcılar sokağı
"Pando'da bal-kaymak yesek," diye uyanıyorum bir sabah. Yanında da sahanda yumurtamızı ister, anneannemin cumartesi sabahlarında buluruz kendimizi. "Tamam," diyor Ece, "Kalk gidelim." Teşvikiye'den aşağı, ara sokaklardan döne dolaşa ilerlerken, kendimizi Şair Veysi - Çelebioğlu sokakları köşesinde bir kahvaltı cennetinde buluyoruz birdenbire. Hemen her mekanın kapısında bekleyenler, Erasmus öğrencileri, Kadıköy'den vapura atlayıp da gelen çiftler var. Seçenek çok. Benim favoriler Pişi'de, adı üzerinde pişi içine beyaz peynir-domates kombosu, Faruk'ta sahanda sosis, pastırmalı yumurta ya da sucuk bombası, Reçel'de ekmek üstü yağ üstü çilek reçeli. Ortalama fiyatlar çayı, portakal suyu dahil adam başına 10 kağıt.
Sensiz olmaz!
Çat kapı gelip de "Yeriniz var mı?" diye sorarsan üzüntülerini bildirecektir sana Sıdıka. O yüzden rezervasyonu önceden (hatta cuma için pazartesiden yaptırmak lazım). Yoksa kaya koruğu, kuru börülce, taramayla başlayan muhabbeti, telde karides, sıcak Ege otlarıyla devam ettiremez, asma yaprağında levrek yanında favalı enginar yiyemez, "Sensiz bu cuma geçmezdi Sıdıka!" diye kadehini mutluluktan yana kaldıramazsın. Yan masadakilere gülümse, onlar da seninle aynı fikirde. Şair Nedim Cad. No: 38 Tel: (212) 259 72 32
Alışveriş mi dedin?
Ezelden beri puzzle, arkadaş çocuğuna oyuncak, Action Man mi lazım, o zaman Altuğ Oyuncak'ta bulurum kendimi. Sonra bir bakmışım poşet kendime Lego ve türevleriyle dolmuş.
Dikiş nakış işleriyle uğraşmam belki ama kurdele severim. Kimisinden bileklik, bazısından hediye paketi yaparım. O yüzden de Kuyumcular Çarşısı'na girer, yüzlerce çeşit arasında kendimi kaybederim.
DVD'leri, bizde yok abla inan dedikleri tüm filmleri Sinanpaşa Pasajı içindeki DejaVu'den bulurum, Murano camlarıyla yapılmış nazar boncuklu ya da balıklı kolyeler için Mina Cam'a uğrarım.
Terzi, Superga ayakkabı, kamyon arkası sözlerine taş çıkaracak tişörtler, düğüne 100 TL'ye kıyafet mi lazım? Hepsi Beşiktaş'ta, Çarşı'da, Sinanpaşa Pasajı arasındaki dükkanlarda.Programda neler var?
BKM (Beşiktaş Kültür Merkezi), 1 Nisan'da Yeni Türkü'yü sahnesine konuk ediyor. Öncesinde vakti olanlar için de Van Gogh duvar resimleriyle süslenmiş Tiyatro Cafe; ve Bilardo Salonu var.
Hemen her gece Sokakta Hayat Var sloganıyla pankart açmış birahane ve meyhaneler tıklım tıkış doluyor, herkes sağlığa kadeh kaldırırken, bir yandan da "Maç kaç kaç?" diye garson beye soruyor.
Demlik Cafe'de Tabu, dama, Monopoly, tavla, go, hangi oyunu istersen masana getiriyorlar. Sana sadece yarışmayı seven bir ekip kurmak düşüyor.
Rampa Gallery'de Güçlü Öztekin'den sonra İnci Furni sahne alıyor olacak.
HAZAL YILMAZ
"Tiyatro bir yaşam biçimidir," diyenler, Sahne Beşiktaş programını takip etmek şart.