Okyanus kıyısındaki Lizbon, ılıman iklimiyle yıl boyunca turistleri ağırlıyor. Ünlü kaşif Vasco da Gama'nın Hindistan'ı keşfetmek için denize açıldığı liman olan Lizbon, Atlantik Okyanusu kıyısında olmasına rağmen tipik bir Akdeniz şehri özelliklerini taşıyor.
İstanbul gibi yedi tepe üzerine kurulan Lizbon, mimari açıdan çok zengin. Roma, Gotik, Manuelin, Barok, geleneksel Portekiz, modern ve postmodern tarzı yapılar şehrin her yerine yayılmış durumda. Şehirde aynı zamanda büyük bulvarlar ve bunların üzerinde de çesitli anıtlar bulunuyor. Özellikle yukarı kısımda bulunan bu bulvarların arasında Avenida da Liberdade, Avenida Fontes Pereira de Mello, Avenida
Almirante Reis ve Avenida da Republica'yı mutlaka görmelisiniz.
Lizbon, tarih ve kültürüyle ön plana çıkıyor. Fenikeliler, Kartacalılar, Grekler, Romalılar, Vizigotlar ve Araplar'ın olusturduğu Ortaçağ'dan kalma yapıları ve köprüleriyle tam bir tarih şehri.Karnaval ve festivalleri, esintili binaları, mozaikli kaldırımları ve açık hava kafeleri turistleri büyülemeye yetiyor. Tepelerin üzerine kurulmuş inişli çıkışlı şehirde, semt ve meydanlar birbirine asansör ve tramvaylarla bağlı.
Lizbon'da yürüyerek rahatça dolaşabilirsiniz. Aslında ulaşım amacıyla değil ama yine de nostalji olsun diye tramvaya binebilirsiniz. Özellikle de artık Lizbon'un simgesi haline gelmis Bairro Alto'yla kesinlikle bir tur atın. Ünlü 28 no'lu tramvay, bütün eski semtlere uğrayarak kenti dolaşıyor. Graça, Alfama, Baixa, Bairro Alto bunlardan bazıları. 15 numaralı tramvay hattı ise Tejo nehri boyunca batıya doğru tarihi Belem mahallesine gidiyor. Tagus nehrinin kıyısındaki Torre de Belem, Portekiz denizciliğini temsil eden Kasifler Anıtı, Jeronimos Katedrali mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
Castelo de Sao Jorge Kalesi ise kent manzarasını izlemek için ideal. Kalenin arkasındaki Alfama semti ise pencerelerinde asılı çamaşırları, küçük meyhaneleri ile Fado müziginin yasadığı mahalledir.
Adını Latince kader kelimesinden alan hüzünlü müzik Fado, denize açılıp uzaklara giden gemicileri ve onları bekleyen sevgililerini anlatır. Fado'ya Portekiz usulü arabesk de diyebiliriz.
Bairro Alto (Yukarı Mahalle) bölgesi ise tarihi zenginliginin yanı sıra, bar, restoranları ve gece hayatıyla ön plana çıkıyor. Baskentin gece kalbinin attıgı yer olarak bilinen bölge, özellikle hafta sonları Lizbonlu gençlerin toplandığı bir yer. Lizbon'un punk, gay, metal, goth, hip hop ve reggae tarzlarındaki barları ve kulüpleri bu mahallede yer alıyor. Parque das Nacoes içinde bulunan Oceanario ise çocuk ziyaretçilerine deniz dünyasının sırlarını açıyor.
Tarih ve kültürüyle bilinen Lizbon, modern yüzüyle de ön plana çıkıyor. Ünlü Portekizli kaşif Vasco da Gama'nın adını taşıyan, 1998'de hizmete açılan köprü 17.2 kilometrelik uzunluğuyla Avrupa'nın en uzun köprüsü olarak dikkat çekiyor.