Sabah Gazetesi'nin uzun yıllar Dış Haberler Servisi Şefliğini yapan, Sedat Sertoğlu ile yabancı istihbarat servislerin Türkiye'deki faliyetlerini konuştuk. Biraz da işi "kim ajan olabilir?" diye renklendirdik. Gündelik hayatınızda güle güle kullanınız!
Marilla Erçik / Aktüel.com.tr
Türkiye'de kaç CIA ajanı var? Bir tahmin yapsanız… Ya da bir rakam var mı?
Ülkemizde kaç CIA ajanı bulunduğu konusunda bir tahmin yapamam. Ama artık ülkeler iki türlü casus kullanmaktadırlar. Açık ve örtülü ajanlar. Açık ajanlar, ad ve soyadları yanında kullandıkları silahın numarasına kadar görev yapacakları ülkenin dışişlerine bildirilmektedir. ABD, CIA ajanlarına bize bildirirken, biz de ABD'de görev yapan MİT ajanlarını onlara bildiriyoruz. Sistem böyle çalışıyor. Bir de örtülü dediğimiz, resmen açıklanmayan ajanlar vardır tabii.
CIA Türk ajanlarını nasıl bulup yetiştiriyor? Kariyer sitelerinden değil herhalde?
CIA Türk ajanları gazetelere verdikleri açık ilanlarla veya önemli üniversitelerde başarılı olan son sınıf öğrencileri arasından bulur. Hatta üniversitelerin 3. sınıf öğrencilerinden gözlerine kestirdiklerini burs gibi yöntemlerle bağlayabilmektedir. CIA'nın bu öğrencilere verdiği bonuslar bir hayli fazladır. Ayrıca bu örgütte çalışanların referans verdiği kişiler arasından da seçim yapılır.
En aktif ülke hangisi? En çok İsrail ajanı mı vardır? Alman mı, Rus mu, CIA mi?
Dünyada casusuluk faaliye bakımından en aktif ülkeler sırasıyla şöyle: ABD, Çin, Rusya, İsrail ve İngiltere ... Tahmin edebileceğiniz gibi her ülkenin gizli servisleri kendi çaplarında aktiftirler.
SOVYET CASUSU TÜRK ÇIKMIŞTI!
Bu yabancı servis çalışanları Türk müdür, yoksa Türkçe konuşan yabancı mı?
CIA'da veya bir başka ülke adına çalışanlar Türk olabilecekleri gibi, Türkçe konuşan kendi vatandaşları da olabilir. Örneğin yıllar önce NATO'da yakalanan Sovyetler hesabına çalışan Türk casusu gibi. Türkiye'de de gizli çalışan CIA ajanları yakalanıp sınır dışı edilmişlerdir. Onlarla işbirliği yapan Türkler de hapse konmuştur. Ama tabii bunlar gizli kapaklı işler olduğundan medyanın haberi olmamaktadır.
Bir yabancı istihbarat servisi çalışanını nasıl tanırsınız? Siz görünce anlar mısınız?
Görünüşten bir şey anlamanız mümkün olmaz. Ancak çok dikkatli iseniz anlamanın yolları vardır. Birincisi görüntüde yaptığı işe göre bilmemesi gereken konularda size sorular sorar. Kendisini tanıttığı kimliğe göre ilgi alanına asla girmemesi gereken sorulardır bunlar. Diyelim ki bir iş adamı pozundadır ama size bambaşka siyasi konularda soru sorar. İkincisi sorduğu sorularda asla bilmemesi gereken hususlar vardır. Öyle bir konuda size öylesine detaylı bir soru sorar ki, dikkat etmezseniz hemen tuzağa düşersiniz. Bu iki yöntemle eğer akıllı ve tecrübeli bir insansanız hemen durumu anlarsınız.
Günlük hayatımızda yabancı servis ajanlarıyla denk gelir miyiz? Yoksa onlar gizli saklı mı yaşarlar?
Günlük hayatınızda bu ajanlarla tabii karşılaşabilirsiniz. Bir açılışta, bir toplantıda olabilir bu karşılaşma. Ama dediğim gibi yüzüne veya üstüne başına bakarak anlayamazsınız. Bunlar hayatlarında belirli bir gizlilik içinde yaşarlar. Eşleri onların devlete çalıştıklarını bilir ama hepsi o kadar. Hangi dairede ne üzerinde çalıştıkları hakkında en ufak bilgileri olmaz.
Türkiye'nin yabacı istihbarat servisleri için çalışma sahası olarak cazip olmasını sebebi nedir?
Türkiye coğrafi konumu dolayısıyla ve de çevresindeki ülkeler nedeniyle sadece CIA'nın değil ama pek çok ülkenin ilgi alanındadır. Bu da normaldir. Sayın uzak ve yakın komşularımızı, onlarla siyasi ve ekonomik ilişkilerimizi resim hemen ortaya çıkar.
Sizin başınızdan geçen ilginç bir öykü var mı? Hiç ajan olduğunu bildiğiniz biriyle sohbet ettiniz mi?
Evet tanıştım. Bu olaylardan iki tanesi Tel Aviv, bir tanesi Marsilya, bir tanesi de İstanbul'da oldu. Tel Aviv'de tanıştığım kişi MOSSAD'ın 2 numarası idi. Marsilya'da ASALA örgütü ile yazı dizisi hazırlıyordum. bizim görevlilerden hiç yardım alamadığım için, o zaman o kentte İsrail Başkonsolosu olan Türk yahudisi bir arkadaşımı aradım. O beni Küba doğumlu, Castro ordusunda binbaşı olmuş, sonra Ameraika'ya kaçmış ardında da MOSSAD'a çalışan bir adamla tanıştırmıştı. İstanbul'da da kendisine gazeteci süsü veren bir CIA ajanı ile tanıştım. Bana sorular sordu. Hemen anladım ve adama "Yanlış adrese gelmişsiniz. Bunları sormanız gereken adres Langley'deki dostlarınız" demiştim.