Mevlana'nın eseri Sultan Veled
Dostlarıyla beraber tasavvufu Çin'de bile akademik hayatın içine sokan Cemalnur Sargut, Sultan Veled'in önemine Mevlana'nın şu sözlerini zikrederek dikkatleri çekiyor: "Bahâeddin, benim bu âleme gelişim, senin zuhurun içindir. Benim bütün söylediklerim, nihayet sözlerimden ibârettir. Hâlbuki sen, benim işim, eserimsin." Bizzat Mevlana, bu şekilde hitap ediyor oğlu Sultan Bahaeddin Veled'e. Oğlu Veled'in yetişmesine büyük bir özen gösteren, onu tüm ilim cemiyetlerinde yanında bulunduran Mevlana ona özel bir sevgi ve merhamet göstermiş. Hatta çoğu zaman onları baba-oğul değil kardeş sanmışlar. Nitekim "Bana en çok sen benziyorsun" demiş oğluna Mevlana. Oğlu Veled'i çok sevdiği dostu ve mürşidi Şems-i Tebrizi'nin irşadına teslim eden Mevlana'nın bu yakınlığının sırrını Amerikalı akademisyen Omid Safi şöyle açıklıyor: "Mevlana ile Sultan Veled baba-oğul olmanın ötesinde o kadar yakındılar ki, Mevlana bu ilişkiyi oğluna manevi aktarım için kullandı ve oradan da mesajını tüm insanlığa ulaştırdı. Onların yakınında bulunmanın ve manevi terbiyelerinden geçmenin hikmetiyle Sultan Veled sadece Mevlana için değil, onunla bağlantılı olarak Şems-i Tebrizi, Hüsameddin Çelebi ve Selahaddin Zerkubi'nin de sonraki nesillere aktarıcısı ve keşfedilmelerinin anahtarı oldu."
Ancak sadece bunlar değil Sultan Veled'i değerli kılan. Mevlana'nın düşüncesinin büyük ölçüde sistematik hale getiren de yine oydu. Yani bugün Mevlevilik olarak bildiğimiz şeyi aslında ona borçluyduk. Mevlevi ritüellerinin belli bir düzen ve erkana bağlanmasının temelleri onun tarafından atıldı. Sultan Veled, babasından sonra Anadolu'nun en sıkıntılı kargaşa ve işgal dönemlerinde hem Selçuklu hem de Moğol yönetici elitiyle iyi ilişkiler kurarak, özellikle Gıyaseediin Mesud'la kurduğu yakınlık sayesinde Mevlevi yolunun hızla yaygınlaşmasını sağladı. Hatta Şems ve Mevlana'nın vefatlarından sonra, Moğol imparatoru Keyhatu Han'ın Sultan Veled ile tanıştığında öğretisinin derinlik zarafetinden etkilenip samimi bir mürid olduğu ve Sultan Veled'in onun başına Mevlevi sikkesi giydirdiği rivayet edilir.
"Mevlana'nın yani Sır'rın Sır'rı"
Cemalnur Sargut'un Sultan Veled'i kendisi de bir sır olan Mevlana'nın sırrı olarak nitelemesi salt bir edebi ifadeden ibaret değil. Çünkü ona göre bugün Mevlana ile beraber Şems-i Tebrizi de bu derece biliniyor, açıklanabiliyorsa bunun en başta gelen anahtarı Sultan Veled ve eserleri. Mevlana'nın birçok sırrı ve hali ancak onun özel hayatını bilen, tüm gün aynı ortamı paylaşan birisi tarafından nakledilebilecek türden. Bunu gerçekleştirense onun tüm mahremiyetini bilen ve aynı zamanda sohbet arkadaşı da olan Sultan Veled. Mevlana'nın oğluna gösterdiği sevgi ve ihtimamsa boşuna değil. İleride kendisinin sırlarını açıklayacak kişi olarak zaten oğlu Veled'i seçmiş Mevlana ve ona şöyle hitap ediyor: "Bahaeddin bana iyi bak, çok iyi. Tohumum bir ağaca dönüştüğünde beni görüp idrak etmeye ehil olacaksın. Benim deruni anlamımı iyi idrak et ve onun içine dal, öyle dal ki içinden zevk ve güzel düşünceler çıkartabilesin. Peygamberlerin, evliyaların ve onların aşıklarının vücutlarının hiç ölmediğini bil. Doğrudur, her bir tohum onların dallarından toprağa düşer ve zahirde ölüp gözden kaybolurlar. Ancak bir süre sonra bu tohumlar yeniden hayata döner ve her biri kendi çapında bir ağaca döner. Peygamber ve velilerin vücutları bunun gibidir."
Omid Safi'nin ifadeleriyle, Sultan Veled'in Mevlana'nın nazarıyla kemale erdiği ve onun tohumu olarak onun nuruyla bir mana ağacına dönüştüğü söylenebilir. Nihayetinde Sultan Veled hem Şems hem de Mevlana'nın manevi eğitiminden geçip feyz alarak kendisi de mükemmel bir manevi rehber olur.
"Başımı Mevlana'ya, sırrımı Bahaeddin'e bağışlıyorum"
Bir rivayete göre Şems'in öldürüldükten sonra gömüldüğü yeri de Sultan Veled'in rüyada görerek, yerini tespit ettiği söylenir. Söylendiğine göre Veled, Şemsin bedenini bulur, çıkartır, gül suyu ile yıkar ve Mevlana Medresesi içine defneder. Şems-i Tebrizi'nin sohbetlerini derleyerek onu Makalat adlı eserde toplayan da yine Sultan Veled olur.
Toplumda artan kıskançlık sebebiyle Şems, Konya'da ortadan kaybolduğu zaman, Hz. Mevlana'nın Şems'i aramaya gönderdiği kişi de yine Sultan Veled olur. Şems'i, Konya'ya dönmeye ikna ettiğinde Şems ona da ata binmesini söyler, fakat Sultan Veled, onun önünde eğilerek, "Şah atlı, köle atlı! Böyle şey olur mu?" der. Şems'i Şam'dan Konya'ya kadar, yaya takip eder. Şems, sırlarını sadece Mevlana'ya değil Sultan Veled'e de aktarır.
Mevlana'nın günümüzdeki torunlarından Esin Bayru Çelebi Sultan Bahaeddin Veled'in değerini şöyle açıklıyor: "Şems buyurur ki: 'Mevlana, kendini o dipsiz, uçsuz bucaksız ummana atan dalgıç gibidir ve ben de, onun incilerini satın alan tâcir.' Sultan Veled, o incilerin bize ulaşmasında yardım etmiştir, Mevlana ve Şems ile bizzat kendimizin de dalıp nasıl inci çıkartabileceğini gösterir."
Yine Şems-i Tebrizi, Sultan Veled'in değerini bizzat şu sözleriyle ifade eder: "Allah bana iki şey bahşetti: Biri başım, öbürü sırrım. Başımı ihlas ile Mevlana'nın yoluna kurban ettim, ve şimdi de sırrımı Bahaeddin'e bağışlıyorum." Ona Vahdet'i müşahede ederek çark ederek dönmeyi öğreten de kayıtlara göre Şems-i Tebrizi olur.
10 yaşından itibaren babasının katıldığı meclislerde hep yanında bulunan Sultan Veled, yetmiş yıl boyunca aralıksız olarak açık bir üslupla babasının sözlerini açıklar. Dini, şer'i ve tasavvufî kültürünü de katarak babasının sırlarını açıklamak ve hadisleri tefsir etmekte olağanüstü bir başarı gösterir. Türkçe'ye babasından daha fazla yer verir ve babası gibi bir divan, üç mesnevi ve bir de Maârif adlı meşhur eser bırakır. Aradan geçen 700 yılın ardından Sultan Veled'de şimdi dünyanın gözleri önüne seriliyor.
Cemalnur Sargut (Mutasavvıf)
"Onun gibi zatlar insanların Allah'ı ve kendi asıllarını tanımaları için birer ayna vazifesi görürler"
Sultan Veled, Mevlana'nın eserlerindeki manaları açmıştır. Böylelikle Mesnevi'deki manaların ortaya çıkmasını sağlayan kişi olmuştur. Onun gibi zatlar insanların Allah'ı ve kendi asıllarını tanımaları için birer ayna vazifesi görürler. Hz. Pir'in (Mevlana), Hz. Şems'in ve Burhanettin Tirmizi'nin de bu aynalardan bir kısmını oluşturduklarını onun açıklayıcılığıyla öğreniyoruz. SultanVeled çok basit örneklerle en derin manaları verebilecek bir sırra sahip. Bunu genelde biz Peygamber efendimizde görürüz. Çünkü Peygamberimiz en derin ve en karmaşık manaları çok açık ve basit bir dille sunma sanatına sahiptir. Mevlana Hz. de böyledir. Fasih bir dille anlatır. Sultan Veled de böyle. Daha da basit bir dille anlatır ama çok derin anlatır. Bu bakımdan onu tanımak çok önemlidir. Zaten bir mürşid-i kamili (manevi rehber) tanıyabilmek için onu yetiştirenlerle onların yetiştirdiklerini ve eserlerini öğrenmek çok önemlidir. Hz. Mevlana'yı tanımak isteyenler onu Sultan Veled vasıtasıyla tanırlar. Hocam Kenan er Rifâî, onu, "Şemseddîn Tebrîzî'nin hâlini giyen büyük sultan" diye anlatır. Öyle ya Hz. Şems Mevlana'ya "sana başımı ona sırrımı verdim" buyurmuyor mu? Zirâ Ahmed er-Rifâî de, şeyhin hâli mutlaka müridlerde tezâhür eder, diyor. Sultan Veled hazretlerine göre evliyâ Tanrı'nın sırrıdır ve bu sırları bilmenin tek yolu velîleri tanımaktan geçer. Allah'ı bulmak kâmil velînin sohbetiyle mümkündür. Sultan Veled insanın Allah'la beraber olabilmesi için mutlaka insan-ı kamile ihtiyacı olduğunu söyler.
Camille Helminski ("Treshold Society" Kurucusu)
"Sultan Veled bize diyor ki: Allah için bakın ve O'nu sevin zira O, bütün yaratılmışlar için elzemdir"
Sultan Veled, sufiyane ya da manevi hâl ve mertebelere derinlemesine vakıftı. Babası halvette istiğrak halindeyken ya da ibadetinde kendinden geçerek öylesine mest olmuşken, hep onun yanında, huzurundaydı.(…) Âlemler arasında seyreden, Hz. Mevlana ve Şems tarafından paylaşılan esrara şahitlik eden ve onu nakleden, Mevlana ile Şems'in beraber geçirdikleri zamanı kıskananları ya da o, halvette istiğrak halindeyken onu özleyenleri teskin eden ve Dostân ile arada köprü vazifesi gören hep Sultan Veled idi. Sultan Veled bize diyor ki: "Allah için bakın ve O'nu sevin zira O, bütün yaratılmışlar için elzemdir."
Carl Ernst (İslami Araştırmalar Uzmanı)
"Sultan Veled, dikkati Allah'ın kubbesi altına gizlediği evliyalara çeker"
Sultan Veled, kendi Mesnevi üçlemesinde Kur'an'ın usulünü model olarak alır. Böylece aynı mesajın farklı formlarda tekrarlanmasıyla insanlara ilahi mesajı idrak ettirmek ve unutmuş hallerinden uyandırmak ister. Eserlerinin özünü teşkil eden unsurları Kur'an gibi bazen üç defa tekrarlayarak belirginleştirir. Bunlar insanlığın gafletten uyandırılması için Sultan Veled'in eserlerinin anahtarlarıdır. Böylelikle tekrarlanan vurgularla okuyucunun dikkatini Allah'ın kubbesi altına gizlediği evliyalara ve onlardan ikisi olan Şems ve Mevlana'ya çeker.
Janis Esots (The Islamic College, İngiltere)
"Sultan Veled, Allah aşıkları ve Allah'ın sevgililerini vurgular"
Sultan Veled, Mevlana'nın tohum halinde bıraktığı görüşleri geniş yorumlamalar haline getirir ve ondan yeni fikirler çıkarır.(…) Sultan Veled, "Allah Aşıkları" ve "Allah'ın Sevgilileri" görüşünü Mesnevi'ye getirdiği yaklaşımının yeniliğiyle vurgular. Onları yani evliyaları açık ve gizli olarak sınıflandırır. Bunu ise Allah'ın kıskançlığıyla açıklar. Yani, sultanın eşlerini ve cariyelerinin halka göstermediği gibi Allah da en yakın dostlarını (gizli evliyaları) yarattıklarına açıkça göstermez.
Omid Safi (Kuzey Carolina Üniversitesi)
"Mevlana'nın arabulucusu da oğlu Sultan Veled'di"
İktidarda olan birine yaklaşmak için ona yakın olan birisini, bir arabulucuyu tanımanız gerekir. Mevlana'nın arabulucusu da oğlu Sultan Veled'di. Sultan Veled, Mevlevi geleneğinin temellerinin atıcısı olduğu kadar kendisinden sonraki nesiller içinde Hazret-i Mevlana'yı en iyi ve açık anlamanın kapısıydı. Sultan Veled'in, Mevlana'ya ve ondan yayılan berekete ulaşma kapısı işlevi gördüğünü görüyoruz. Ancak Sultan veled bir aktarımcı, yorumcu ve sistematikleştiriciden çok daha fazlasıdır. Onun Mevlana'ya ısrarla ve defaatle sorduğu sorular sayesinde biz bugün onun derin sırlarını konuşabiliyoruz. Mevlana'nın hayatından anekdotların kayda geçirilip korunmasını da Sultan Veled'e borçluyuz.
BİROL BİÇER / birol.bicer@aktuel.com.tr