26 yaşındaki oyuncu Gonca Vuslateri, yeni oyununun ona şarkı sözleri yazdırdığını ve belki ileride "indie" bir albüm kaydedebileceğini söylüyor…
Craft Tiyatro'nun yeni oyunu "Kabin"de rol alıyorsunuz… Nasıl bir oyun "Kabin", biraz anlatır mısınız?
"Kabin" genç bir çocuk ve bir kadının karşılaşma hikayesi. Kadın biraz daha büyük çocuktan, İstanbul yorgunu. Sevdiği birinin düğününden çıkıp gelmiş. Bir atak geçiriyor ama bastırmaya ve başka bir şeye dönüştürmeye çalışıyor bunu. Aynı şey çocukta başka cereyan ediyor, çocuk askerden yeni gelmiş ve o kabine neden girdiğini kadınla ilişki kurdukça anlıyoruz.
Müzikle, müzik çevresiyle özellikle aranız çok iyi ve epey sosyal bir insansınız. Elektro gitar çalıyordunuz, devam ediyor musunuz?
Edemiyorum bu sıra. "Kabin"le pek haşır neşirim ama yazmayı sevdiğim için, şarkı sözü yazmama katkısı olur bunun diye düşünüyorum. Çatı katında gün batıyormuş biz de üç beş arkadaş onu seyrediyormuşuz izlenimi yaratan "indie" bir albüm yapılabilir ileride…
Dizi ile birlikte tiyatroya nasıl vakit ayırıyorsunuz?
Birlikte yürüyorlar… Büyük orkestraların şefleri gibi tüm programıma hakim bir şekilde kendime emir vererek her şeyi yaptırıyorum. "Üç gün sete gideceksin geri kalan günlerin tiyatroda olacak" falan diyorum. Bazen tam kapıdan çıkacakken "Bir saatin var, gir içeri şu kitabı şu bolüme kadar oku" diyorum. Gülüyorlar ama yapacak bir şey yok! Gerçekten de, hayat çok kısa koşturmasına girdim. Bir yerden çakılmam umarım yere.
Röportajlarınızda samimi açıklamalar yapıyor, Twitter'daki polemiklere ilişkin içinizden geldiği gibi yazıyorsunuz. Duruşunuzda "politik olmak" yok mu?
Politik duruş için 26 yaş biraz erken bence. İnanın politik duruş dediğiniz şey insanın yaşayış biçimleri ve seçimleriyle kendini belli ediyor. Ciddiyetine hiç inanmadım, inanmayacağım.
Ekşisözlük'te Twitter'da hakkınızda yazılanlara bakar mısınız? Kötü eleştiriyle aranız nasıldır?
İyi biri olmaya hiç çalışmam. Çabalasan da olamayacak komik bir şey o. Kötülükle de aram öyle. Kötü cümle kötüyü getirir mi bilmem ama elbette silerim. Gülümseyerek. İnternet özgür alan da terbiyesizlik özgürlük değildir.
En son neye çok güldünüz?
"Kabin"in yazarı Kemal Hamamcıoğlu'na... Her anına güldüğüm insan... Sabaha karşı kaç olursa olsun bir mesajıyla beni yataktan düşürüyor gülmekten. Dün gece de sette Nihal (Yalçın) ile birlikte güldük. Onu ısırmak istiyorum gülerken. Nasıl bir yetenek o!
SEBLA KOÇAN
sebla.kocan@aktuel.com.tr
Fotoğraflar: FIRAT MERİÇ