COSMO: Yeni kitabınız Sessiz Kadınlar'ı yayımladınız; proje nasıl oluştu? Kitapta neyi vurguluyorsunuz?
ESRA EROL: Canlı yayında her gün onlarca konuk ağırlıyorum ve içlerinden bazılarının hikayeleri bana ve seyirciye dokunuyor. Canlı yayın yapmak biraz suya yazı yazmaya benziyor; ben bu hikayeleri en yalın haliyle kağıda dökmem gerektiğini düşündüm. Kitapta çocuk yaşta evlenmek zorunda kalan, şiddet gören 13 kadının hikayesi yer alıyor.
COSMO: Biz kitabı çok etkilenerek okuduk. Siz hikayeleri dinlerken neler hissettiniz?
ESRA EROL: İç karartıcı ve çarpıcı hikayeler bunlar çünkü gerçekler! Röportajları yaptıktan sonra derin çöküşler yaşadım. Yapmak istediğim;
kadınlara sığınabilecekleri bir liman sağlamaktı; psikolojik ve hukuk danışmanlığı sağlama fikri aklıma geldi. Ortaya "Umut Evleri" projesi çıktı. Bu proje kapsamında üç belediyeyle (Fatih-Düzce-Bolu) çalışıyorum.
COSMO: Gelelim programa… İşin bu derece popüler olacağını tahmin eder miydiniz?
ESRA EROL: Bu kadarını beklemiyordum! İlk amacım iyi ve düzenli bir işim olması; sabit bir projeyle yoluma devam etmekti. Ama istikrarlı olmak çok önemli. Ben bu konuda ayakları yere sağlam basan biriyim.
COSMO: İzleyicilerin yaş ortalamasının düştüğünü gözlemliyoruz..
ESRA EROL: İzleyici, ailesinin takip ettiği programlara sıcak bakıyor. Programa katılanlar için ise "aa bu kız ne kadar sevimliymiş, bu çocuk ne kadar yakışıklıymış" gibi yorumlar yapıyor ve onları izledikçe seviyor. İşin aslı; burada gerçek hayatlar var; sokakta karşılaşabildiğiniz gerçek kişiler… Aslında buraya gelenler net mesajı vermek istiyorlar: "Ben evlenmek istiyorum! Benim karşıma günü birlik ilişki için gelme." İşte bu mesajı vermek için en doğru yer benim programım.
COSMO: Kadınlar genelde "maaşı iyi olsun; evi, arabası olsun" gibi isteklerde bulunuyor; bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?
ESRA EROL: Kapalı kapılar ardında aslında herkes aynı şeyi istemiyor mu? Günlük hayatımızda da bir kız arkadaşımıza uygun gördüğümüz
kişiyi överken, işi ve maaşı iyi gibi kriterler söyleriz. Herkesin belli standartları var, hepimiz yırtmanın peşinde değil miyiz? Aşkla beraber o samanlık hayalleri bitti yani. Sokağa adım attığınız anda para harcamaya başlıyorsunuz; geçim derdi zor!
COSMO: Söz konusu ilişkiler olunca kadınlar mı daha cesur, erkekler mi?
ESRA EROL: Kesinlikle kadınlar! Şöyle bir gözlemim var; hoş bir beyefendi programa geldiği zaman onun karşısına "hayır" cevabını alabileceğini bilmesine rağmen yine de kadınlar gelebiliyor. Oysa erkekler "hayır" cevabını almaktan çok korkuyorlar. Erkekler reddedilme korkusuyla kendi kabuğuna çekiliyor. İlişkiyi başlatanın da hep kadın olduğunu düşünürüm.
COSMO: Özel hayatınızda da çöpçatanlık yapar mısınız?
ESRA EROL: Fırsatını bulursam hiç kaçırmam! Benim işim kolay; başka biri yapmaya kalksa "ne alaka" denebilir ama benim iki kişiyi bir araya getirme çabam makul karşılanıyor.
COSMO: Çok formda görünüyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
ESRA EROL: Uzun yıllardır pilates yapıyordum. Zaten ince bir kadınım; omuzlarım dar, kalçam dar, karnım yok. Doğumdan altı ay sonra sütüm kesilmeye başladı ve pilatese tekrar başladım. Artık ağırlık da çalışıyorum. Disiplinli olduğum için sporu asla aksatmam. Kickboks'a başladım; çok iyi geldi.
Cosmopolitan stüdyodan bildiriyor!
Esra Erol'la kulisinde gerçekleştirdiğimiz röportajın ardından, birlikte stüdyoya iniyor ve canlı yayını izlemek üzere izleyiciler arasındaki yerimizi alıyoruz. Taliplerini aramaya gelen özenle hazırlanmış şık kadınları, ellerinde çiçekleriyle şanslarını denemeye gelen erkekleri gördüğümüzde yapılan işin ciddiyetinin bir kere daha farkına varıyoruz.
İki kişinin bir köşede konuşup birliktelik kararı almasını izlemek gerçek bir deneye şahit olmak gibi! Her ne kadar sosyal ortamlarda kadın programlarını izlemediğimizi iddia etsek de hepimiz bu gerçek hayatları oldukça merak ediyoruz. Programın başarısı doğallığından geliyor; o havayı soluduğumuzda programda hiçbir kurgu olmadığına şahit oluyoruz. Reklam aralarında da bu doğallık devam ediyor, konukların bazıları stüdyoda oturmaya devam ederken, bazıları iletişim kurmaya devam ediyor.
Esra Erol kadınların yanında
Sessiz Kadınlar ve Umut Evi Projesi Çocuk gelinleri, fiziksel, manevi ve ekonomik şiddetin sinirdirdiği, çaresiz kalmış kadınları kazanmayı hedefleyen Umut Evi projesi, bu kadınların ruhsal ve fiziksel gelişimi için umut ışığı oluyor. Esra Erol'a ait Kara Duvak ve Sessiz Kadınlar
kitaplarının satışından elde edilen gelirle oluşturulan bu sosyal sorumluluk projesi, kadınları ve ailelerini korumayı amaçlıyor. 1.339 kişiye psikolojik, 366 kişiye ise hukuk danışmanlığı veriliyor.
Damla Durak
Fotoğraflar: Serkan Şentürk