Bence bunu en iyi gösteren şey, Susurluk günlerinde esaslı bir gazetecilik yapmış olan Radikal'in de 28 Şubat'taki "Susurluk'u bırak, irticaya bak" kampanyasına doğrudan eklemlenmiş olmasıydı.
Şu satırlar,
28 Şubat 1997'ye sadece 15 gün kalmışken, Radikal'de habermiş gibi yapan bir manşetle okurların üzerine boca edilmişti: "Türkiye tarihinde bir daha 12 Eylül 1980 yaşanmasın diyenlerin kulakları barış/uzlaşma/eşitlik/kardeşlik yalanlarıyla dolu. Kimse yanlış hesap yapmasın, kulakları yalanla dolu olanların çoğunlukta olduğunu unutmasın.
Koskoca bir halkın 'parlamento aritmetiği' ile sonuna kadar kandırabilineceğini sanmasın. (…) Onlar var ya onlar; alkolü, sinemayı, müziği, resmi, heykeli, baleyi, dansı yasaklamayı özlüyorlar. Kadınların kapanmasını, evde oturmasını, pantolon-etek giymemesini, yüzmemesini ve hatta kahkaha ile gülmemesini istiyorlar. Düşledikleri /özledikleri / öngördükleri rejimin adı doğrudan faşizmdir."
Alper Görmüş / Aktüel arşiv