* Bi'ota Laboratuvarları neyi ifade ediyor? İsim nereden meydana geldi?
Latince bir isim. Bitki demek. Doğal demek.
* Siz bu işi kurarken bir yerden yardım aldınız mı?
Hiç kimseden yardım almadım. Annemin burma bileziklerini kullandım. 2 burma bilezik ile Bioder'i kurdum.
* Şu anda devam eden projeler neler?
Etnobotanik, bebek işi devam ediyor. Türkiye'de kozmetik alanında en büyük Er-Ge'ye sahip fimayız. Sürekli farklı şeyler yapmak hoşumuza gidiyor.
* Pazarda nasıl farklılık yarattınız?
Hiç kimsenin yapmadığı işi yaptık. Biz bu işi yapmaya başladığımızda kimse yüzde yüz bitkisel tüy dökücü üretmiyordu.
* Önümüzdeki 5 yıllık süreçte neyi hedefliyorsunuz?
En azından bir dünya markası olmasını hedefliyoruz. Biota'nın ana hedefi nasıl dünya markası oluruz? Türkiye'de bu sorulara cevap arayan bir sürü firma var ama model yok. Tek bir kaynak yok. Kimse bunun entelektüel sermaye eksikliğinden kaynaklandığını anlamamış. Biz biliyoruz. Bizim hedefimiz dünya markası olmak.
* Bi'ota Laboratuvarları yurtdışında 30 ülkede ürünlerini satıyor. Önümüzdeki dönemde girmek istediğiniz başka pazarlar var mı?
Var. Rusya, İngiltere önümüzdeki dönemde bu iki ülkeye gireceğiz.
* Bu pazarları Türkiye pazarı ile karşılaştırdığınızda ne gibi farklılıklar görüyorsunuz? Hangi noktalarda zorlanıyorsunuz?
En büyük sorun ruhsatlandırma. Büyük bir engel. Orta Asya ve Ortadoğu'da imajımız kısmen iyi ama Avrupa'da imajımız baya kötü. İnsan kaynağı sıkıntısı var. Bilgi işçileri sıkıntısı var. Stratejik yönetim yapabilecek çok az insan var.
Bizim ülke olarak manevi bir hekime ihtiyacımız var. Bir insan sürekli ne zaman para kazansa neden lükse yatırır, hiç işine yatırım yapmaz. Ülkemizde insanlar kendine yatırım yapmıyor geliştirmiyor. Entelektüel kastı o kadar zayıf ki, adamın binlerce danışmanı var adama anlatıyorlar adam anlamıyor. En büyük zaaf, finans, pazarlama ve yönetim konusunda yaşanıyor bence ülkemizde.