Neden ilk solo albümünüz için bu kadar beklediniz?
Bu albüm için bu kadar beklememin belki de en önemli sebebi uzunca bir süre mühendis olarak çalışma hayatı içerisinde olmam.
"Kent müziği" tam olarak ne demek, size göre anlamı nedir?
Kentte yaşayan ve modern dönemlerin müzikal biçimleri (rock, caz, blues v.s) ile Anadolu'nun müzikal formlarına pek girmeyen ya da andıran müzikler yapan müzisyenler de var bu ülkede ve bunların hemen hepsi şehirde yaşamış ya da yaşıyor. Bu tarz için kent müziği tanımını kullanmışlar. Bu albümdeki şarkılarım yukarıda saydığım müzik biçimlerinin dışında tabii ki.
Doğan Canku ve Murat Usanmaz gibi isimlerden etkilendiniz. Üslup ve sound olarak da sizi belki bu isimlere benzetebiliriz…
Kanımca bir müzisyen kendi müziğini tanımlamaz, tanımlamamalı, beş duyusu ile algılar her insan gibi ve buna zaman zaman umutlarını da ekleyerek bilgisi, hüneri, tecrübesi, duygusu ve aklı seviyesinde bir şey üretir.
Barış Manço, Cem Karaca, Moğollar "müzikal düşünce ustalarınız" olmuş… Bunu biraz daha açar mısınız?
Hayatımda kimseyi idol olarak görmedim ama çok değer verdiğim ve feyz aldığım müzisyenler vardır, bahsettiğiniz kişiler de bunların arasında. Bu albümde tarzım onların dışında ancak müzikal fikirlerimin oluşmasında çok emekleri var diye düşünüyorum.
Edebiyatla, şiirle aranız nasıl? Kimleri okur, kimlerden etkilenirsiniz?
Kitaplarla aram çok iyidir, çok okurum, yanıma kitap almadan kısa bir yolculuğa (şehir içi otobüs ya da vapur yolculuğu dahil) çıksam dahi kendimi rahatsız hissederim, klasiklerin bir çoğunu okudum, zaman zaman kendime bir konu belirlerim ve onun üzerine uzunca bir süre araştırma kitapları okurum, Attila İlhan, Nazım Hikmet, Orhan Veli Kanık, Turgut Uyar, Cemal Süreya hem fikir hem de yazım tekniği açısından ilgimi çekerler.
2013'te çıkacak albümlerde biraz daha sadeleşmeye gidileceği, akustiğe doğru bir yönelme olacağını tahmin ediyoruz. Siz de albümünüzde aranjmanlardan ziyade şarkıları önemsediğinizi yazmışsınız…
Eğer bir şarkı gerçekten bir şarkı ise en sade biçimi bile ondan pek bir şey eksiltmez, ben de bunu düşünerek yola çıktım ve aranjör Mutlu Ödemiş ile temel fikrimiz şuydu: "Öyle aranjmanlar yapalım ki eğer insanlar bu şarkıları beğenirse tek başlarına ya da tek bir enstrümanla bunları söylerken bir eksiklik hissetmesin". Ayrıca, asıl akustiğe doğru bir yönelme olması önemli bence, sebebi ne olabilir kendi kendime soruyorum. Acaba insanlığın gezegenimizi sağır etmeye başlayan, gürültüsünden mi kaçmak istiyor bazı insanlar? Acaba aşırı dijitalleşen hayatları biraz akustikle dengelemek mi istiyorlar? Acaba bu da sadece moda mı? Düşünmek lazım.