Miss Model Of The World (Mankenler Kraliçesi) yarışması 2003 yılı birincisi olan manken 32 yaşındaki Aslı Baş'ın 2.5 yıl önce Muğla'nın Bodrum İlçesi Yalıkavak Beldesi'nde turizmci Ahmet Bayer'in villasının terasından düşerek ölümüyle ilgili Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde ilk duruşma başladı. Muğla Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 55 yaşındaki Ahmet Bayer ve oğulları 25 yaşındaki Hakan ve 23 yaşındaki Volkan Bayer'in ağırlaştırılmış ömür boyu, yanlarında çalışan ve delilleri karartmakla suçlanan Murat Umirov'un ise 7.5 yıla kadar hapsi istendi.
Duruşmaya Muğla Cezaevi'nde tutuklu bulunan Volkan Bayer, tutuksuz sanıklar Ahmet Bayer, Hakan Sadi Bayer, ve Bayer'in otelinde hizmetli olarak çalışan Türkmenistan uyruklu Murat Umivov ile Manken Aslı Baş'ın annesi Müyesser Baş ve babası Mehmet Yavuz Baş da katıldı. Duruşma tutuklu ve tutuksuz sanıkların kimlik tespitinin yapılması ile başladı. Bir suçu gizlemek veya delilleri gizlemek, değiştirmek suçlamaları ile yargılanan sanıklar için duruşma salonuna Bodrum'da olayın geçtiği otelin maketi getirildi. Ve anlatımlar ve sorular bu maket üzerinden gerçekleştirildi. Mahkeme Başkanı Ahmet Bayer'in rahatsızlığı nedeniyle yanında hemşire bulundurması talebini kabul etti.
Önce yaklaşık 28 sayfadan oluşan iddianame okundu, daha sonra turizmci Ahmet Bayer'in oğlu tutuklu sanık Volkan Bayer'in ifadesi alındı. Volkan Bayer ifadesinde "Olay gecesi bir aile dostumuzun yemeğinden geldik. Aslı Hanım o gece biraz sinirliydi. Otelin hemen üst katında bulunan merdivende başı ellerinin arasında oturuyordu. Yarım saat kendisi ile görüştük. Moralinin bozuk olduğunu söylüyordu. Odama geçtim. Bir süre sonra bir ses duydum, ağabeyim camı vurarak 'Aslı kendini attı' diyerek dışarı çıktım" dedi. Baba Ahmet Derya Bayar ise manken Aslı Baş ile birlikte olduğunu ve evlenmek istediklerini belirterek, "Olay gecesi bir aile dostumuzun yemeğinden geldik. Yemekte aile dostumun dostunun kızı ile ilgili sözler sarf etti. Eve geldik. Aslı benden uzak duruyordu. Bir süre konuştuk. Morali ve psikolojisi bozuktu. Ağabeyini çağırdığını söyledi bana. Daha sonra da taksi çağırdığını söyledi. Ben bu sırada kendisine daha önce İstanbul'da kendisine yardımcı olan bir psikoloğa tekrar gönderebileceğimi söyledim. Aradan bir süre geçtikten sonra bağırarak "Ağabeyime değil intihar etmeye gidiyorum" diyerek hızla koştu ve çitlerin arasından kendisini aşağıya bıraktı. Fezlekedeki iddiaların tek bir kelimesi gerçeği yansıtmıyor, tek bir kelimesi doğru değil, tamamı hayal ürünü bir senaryodan ibarettir" dedi.
Tutuklu sanık Hakan Sadri Bayer ise, "Olay gecesi Aslı'yı en son babam ile birlikte gördüm. Oda dizi izlemek için çıktım. Bir süre sonra bir ses duydum. Bahçedekiler bağırmaya başladı. Aslı atlamış Bundan önce verdiğim ifadelerin tamamını kabul etmiyorum. Benim ifadelerim mahkeme heyetine verdiğim ifadelerdir" dedi.
ASLI BAŞ TELEFONLA SON EN SON ESKİ SEVGİLİSİ İLE GÖRÜŞMÜŞ
Aslı Baş'ın ailesinin avukatlarından Faruk Zorba, olay gecesi Aslı Baş'ın en son eski sevgilisi E. Tarkan ile görüştüğünü, Baba Ahmet Bayer'in olaydan sonra Adalet Bakanlığı eski Hukuk Müşaviri Bülent Gökgöz'ü aradığını söylerken, neden aradığı sorusuna Ahmet Bayer, "Bülent bey benim 25 yıllık dostum. Hukuken ne yapılması gerektiği konusunda bilgi aldım. Ortada bir ölüm olayı vardı" şeklinde cevap verdi. Av Zorba, ayrıca Ahmet Bayer'in TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in Hukuk Müşaviri Rüçhan Akıncıoğlu'nu arayarak soruşturmayı sürdüren savcı hakkında şikâyette bulunduğunu söylerken, Bayer, 'O da 25 yıllık arkadaşım' cevabını verdi.
OTELİN BİREBİR MAKETİ ÜZERİNDE SAVUNMA YAPTILAR
Aslı Baş davasında Ahmet Bayer'in Bodrum Yalıkavak beldesinde bulunan otelinin birebir maketi duruşma salonuna getirildi. İstanbul'da yaptırılan maket 1.20 metre en ve boyunda. Duruşmada Ahmet Bayer ve oğulları dolay gecesini maket üzerinde otelin hangi katında ve nerede olduklarını mahkeme heyetine gösterirken, mahkeme sonunda otelin maketi tekrar geri götürüldü.
BAYER: HAYAL KIRIKLIĞI YAŞADIM
Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk duruşmanın ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran turizmci Ahmet Bayer, "Tam bir hayal kırıklığı yaşadım. Hiçbir delil olmadan, tam tersine bütün görgü tanıkları ve bütün deliller elde olmasına ve olayın bir intihar olduğunu göstermesine rağmen, oğlumun tutuklu yargılanmasının devam edilmesi bizim için hayal kırıklığı. Amerika'dan Almanya'dan görgü tanıkları geldi. Gördüklerin anlattılar. Buna rağmen tutukluğun devamı bizi çok üzdü ve hayal kırıklığı oluşturdu. Bu kadar görgü tanığının gözü önünde olan bir olayda tutukluluğun devamına karar verilmesini anlayabilmiş değiliz. Deliler toplanmamış. 2,5 yılda toplanmayan deliller ne zaman toplanacak" diyerek tepki gösterdi. Aslı Baş ailesinin avukatı Faruk Zorba ise "21 Temmuz 2010'da meydana gelen bir olay henüz yargılanmasına başladı. Uzun süre bir soruşturmanın olması maalesef etkin bir soruşturma sürecinin yaşanmamış olması. Yani delillerin toplanmadığı bugün bir kez daha ifade edildi. Sanıkların ifadeleri bugün esaslı bir şekilde değişti. Bilir kişilerin gerçeği söylemediğini göstermektedir. Gerçeğin ne yapılırsa yapılsın, ne kadar delilleri yok etmeye çalışırsanız çalışın, gerçeğin bir gün ortaya çıkması gibi bir özelliği var. Biz inanıyoruz ki bu yargılamalar neticesinde bu olay açıklığa kavuşacaktır ve suçlular cezasını alacaktır. Olaydan sonra 17 ay boyunca hiç bir işlem yapılmadı. Müştekinin bile ifadesi alınmadı, olayla ilgili insanların ifadesi alınmadı ve olay yeri keşfi yapılmadı. Mahkeme heyeti yeniden keşif yapacak ve bilirkişi incelemesi yapacak. Dinlenmeyen tanıklar dinlenecek ve mahkemede çok farlı raporlar var. Müvekkillerimiz kimseyi suçlamıyor. Orada ne yaşandığını öğrenmek istiyor. Kimse gerçeği anlatmıyor. Müvekkillerim gerçeğin ortaya çıkmasını istiyor. Eğer bir kaza olduysa onu, cinayet olduysa bunu bilmek istiyor. Ama bugüne kadar elde edilen deliller ki büyük bir kısmı yok edilmesine rağmen, toplanmamış olmasına rağmen, bu deliller bu olayın bir intihar değil, cinayet olduğunu gösteriyor" dedi.
DAVA AİHM'E TAŞINIYOR
Ahmet Bayer'in avukatı Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, mahkemenin duruşmada hazır bulunan bilirkişileri dinlemediğini ileri sürerek TCK'nin 177 ve 178. Maddeleri ihlal ettikleri iddiası ile Avrupa İnsan hakları Mahkemesi'nin 5. Maddesine aykırı olduğunu belirterek konuyu AİHM'e taşıyacaklarını söyledi. Duruşma 5 Nisan 2013 tarihine ertelendi.
İHA