-Cosmopolitan'ı diğer kadın dergilerinden farklı kılan neler var?
Cosmo'nun belki en belirleyici yani gerçek kadının gerçek ihtiyaçlarına hitap ediyor olması. Açıkçası olmayan bir kadını yaratmak değil amacımız. Bu dev dünya markasının DNA'sında, okuruna ulaşamayacağı bir kadının profilini çizmek yok. Dolayısıyla son sayfasına gelip dergisini bitirdiğinde yapamadıkları veya alamadıkları için mutsuzluk duymuyor Cosmo kadını. Çünkü o zeki, pratik, pozitif, neşeli bir kadın, bir "Fun Fearless Female" yani "Eğlenceli Korkusuz Kadın". Mottomuz da anlamlı: "You, Only Better" yani kadının kendi içindeki en iyiyi en güzeli ortaya çıkarmak buradaki amacımız.
-Türk Cosmopolitan'ının dünya Cosmopolitan'larından farkı var mı?
Dünya'da 63 ülkede Cosmopolitan var. Her ülkenin de kendine has bir Cosmopolitan'ı ve okur profili var diyebilirim. Mesela Fransız Cosmo'sunun içeriğinin de, okurunun da yaşı gençtir. Alman Cosmo okuru şık bir iş kadınıdır. Avustralya Cosmo kadını aramızdaki en seksidir. Orta Doğulu Cosmo kadını daha gelenekseldir... Uzak Doğu ülkelerinin dergi içeriği kozmetik, bizimki ise daha çok moda ağırlıklıdır. Yaşı 20-35 arasında değişen okurumuzun, tıpkı kozmetiğe olan merakını bildiğimiz gibi, bir de yerli & yabancı moda trendlerini, markaların sezon koleksiyonlarını takip etmekte oldukça heyecanlı olduğunu gördük. Okurumuz, sevdiği hatta arşivini yaptığı dergisinde daha çok moda sayfası bulmayı istedi, biz de keyifle bu isteğini yerine getiriyoruz.
-Bugüne kadar Cosmopolitan'ın en beğendiğiniz ve ilgi çekici bulduğunuz kapağı hangisi oldu?
Bu çok tuzak bir soru ama... Hiçbirini daha az, daha çok ilgi çekici bulmuş olamam ki. Hani sanatçılar albümlerini birbirinden ayıramazlar ya, aynı durumdayım şu anda. Bu soruyu okura sormak lazım. Belki cevapları yerli kapaklarımızdan Merve Boluğur, yabancılardan da Megan Fox veya Miranda Kerr olabilir.
-Türkiye'nin en çok satan kadın ve moda dergisisiniz ama derginizin erkek okuyucuları da var… Sizce erkek okuyucular derginizi neden tercih ediyor?
Cosmo'nun uzmanlık alanlarından biri kadın-erkek ilişkileri olduğu için bu konularla ilgili ciddi araştırmalara dayalı yazılar içeriyor. Dolayısıyla Cosmopolitan evet bir kadın dergisi, kadına hitap ediyoruz ancak erkeği konuşuyoruz. Erkeklerin kulaklarını çınlatıyoruz, dedikodularını yapıyoruz bolca. Kaldı ki dergimizin sabit yazar kadrosunda da ayrıca beş erkek var. Kendi aramızda, kadın kadına kaynatmıyoruz anlayacağınız... Ve ben erkek olsam, illa ki merak eder bakarım; "Hakkımda neler yazıp çiziyor bu dergi" diye… "Acaba bu ay hangi foyalarım ortaya saçılmış" diye… "Issız adam mı, ıssız olmayan adam mı prim yapıyormuş, son trendler neymiş, kadınlar neleri cazip buluyormuş…" diye fikir edinmek isterdim. Tercih sebepleri budur kanımca.
Mesela gittiğim spor salonunda kaslı, yakışıklı çok erkek görüyorum Cosmo'yu elinde tutan. Ve bu çok hoşuma gidiyor. Yani erkek okurumuz gidip dergiyi parayla satın almasa da gördüğü yerde sayfalarını karışmaktan çekinmiyor. Çekinmesin de zaten. Yakışıyor. Yakıştığı için de, erkeklerin bu ilgi ve alakalarından doğan ihtiyaçla, yılda iki kez, adı CosmoMan olan özel bir bölüm hazırlıyoruz. Bu bölümde, erkek modasından bakımına kadar "kızım sana söylüyorum erkek sen anla" tadında sadece erkeklere özel bolca Cosmo tüyosu fısıldıyoruz. Yılın bu iki ayında dergi satışımızın artışını da güzelce fark ediyoruz!
Marilla Erçik / Aktuel.com.tr