Peyami Safa'nın "Yeryüzünde milli kütüphanelerindeki eserlerin dilini ve harflerini bilmeyen, bunları okumaktan aciz bir tek millet var mıdır?", Mehmet Şevket Eygi ya da İlber Ortaylı'nın "Osmanlıca bilmeden aydın olunamaz", Murat Bardakçı'nın "Türkiye'de Osmanlıca bilmeyen entelektüeller cahildir" gibi eleştirilerini uzun yıllardır duyuyorduk. Ancak bu konuda bir şeyler yapılmasını beklemek için 2013 yılına gelinmesini beklemek gerekiyormuş. Artık Osmanlıca öğrenmeye başlamak için bir gazete bayisine gitmek yeterli.
Bu yılın getirdiği ve hiç alışık olmadığımız yeniliklerden biri de Türkiye'de ilk defa Osmanlıca üzerine bir derginin çıkması oldu. Süeda Yayıncılık'ın çıkardığı "Osmanlıca Eğitim ve Kültür Dergisi" popüler alanda cumhuriyet döneminin ilk Osmanlıca öğreten dergisi olma payesini kazandı. Üç ayda bir yayınlanacak olan dergi her seviyeden meraklıya Osmanlıcanın tanıtılması kadar basit seviyede öğretilmesini de hedefliyor. Peki, Osmanlıca öğrenmek düşünüldüğü kadar zor mu?
Bunun cevabını derginin yayın yönetmeni Metin Uçar'dan alıyoruz. "Bugüne kadar toplumda Osmanlıca öğrenmenin çok zor olduğuna dair bir algı vardı. Osmanlıcanın uzmanlık istemeyen basit kısmını herkes çok kolay ve kısa sürede öğrenebilir. Ancak bunun için dergimizden önce popüler alanda yeterli materyal yoktu. Osmanlıcanın uzmanlık isteyen kısımları da vardır ancak basit olan kısmını öğrenmek 15 dakikadır. İnsanlarda Osmanlıcanın ayrı bir dil olduğuna dair bir yanılgı var. Oysa Osmanlıca yazı dilidir. Yani konuştuğumuz Türkçenin Arapça harflerle yazılmış olanı Osmanlıcadır."
Uçar'a göre Osmanlıca öğreniminde "sadece harfleri tanımak işin önemli bir bölümünü çözmek anlamına geliyor". Osmanlıcanın uzmanlık isteyen kısımları da var ancak Osmanlıca dergisi öncelikle Osmanlıcayı başlangıç seviyesinde okutmayı hedefliyor.
Bu devirde Osmanlıcaya ne kadar ilgi olabilir diyorsanız, Osmanlıca dergisi yöneticileri halktan gördükleri talepten oldukça memnunlar ve gerçekte giderek büyüyen bir talebin olduğuna da vurgu yapıyorlar. Bu talebin varlığını bu seneden itibaren halkevlerinde Osmanlıca kurslarının açılması da teyit ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan bir protokol neticesinde Türkiye genelinde Halkevlerinde verilen kurslara Osmanlıca da eklendi. Belli oranda talep olduğu takdirde buralarda Osmanlıca kursları açılabilecek. Şu ana kadar Osmanlıca öğrenmek için bu kurslara 35 bin kişi başvurdu. Bu durum insanların Osmanlıcaya ilgisini net olarak ortaya koyuyor. Kısacası Osmanlıca artık ulaşılmaz olmaktan çıkıyor ve öğrenmek için üniversitelerin ilgili bölümlerine gitmek gerekmiyor. Kütüphane ve arşivlerde duran milyonlarca cilt belge ve kitabın okunabilmesinin yolu da böylelikle açılmış oluyor.
BİROL BİÇER
Fotoğraf: ERGUN CANDEMİR