THY'nın yeni hostes kıyafetleri için Dilek Hanif'in tasarladığı koleksiyon günlerdir medyanın gündeminden inmedi. Her kesimden farklı eleştiri alan koleksiyona yaratıcısı Dilek Hanif'in bile sahip çıkmaması ayrıca ilginç oldu.
Tartışmalar süredursun Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu medyayı epeyce meşgul eden meselenin analizini yaptı.
İşte Karaalioğlu'nun "Yandaş hostes" başlıklı yazısı...
(…)
Türk Hava Yolları, hostes kıyafetlerini yenilemek için bir çalışma başlatmış. Bunun için de dünyaca ünlü bir İngiliz danışmanlık şirketinden destek almış. Danışmanlık şirketi de THY'ye şirketin dünya çapında yakaladığı rüzgar ve yükseliş trendine uygun öneriler getirmiş. Uçuş ekibinin kıyafetlerinde rakiplerle farklılaşması konseptine ağırlık verilmiş, kıyafetlere yerel motiflerin ve estetiğin yansıtılmasını önermiş.
Bunun üzerine THY, Türkiye'nin önde gelen modacılarından birine görev vermiş ve o da ekibiyle yeni hostes kıyafetlerini tasarlamaya başlamış. Farklı renkler, kumaş desenleri ve modeller üzerinde çalışmalar yapmışlar. Tasarımlar yapılmış… 20'nin üzerinde farklı tasarım var. Hiçbirinde karar kılınmamış ve zaten karar aşamasına da gelinmemiş.
Buraya kadar her şey normal ve THY'nin büyüyen imajına da uygun. Ama, değil mi ki söz konusu olan THY ve değil mi o THY, AK Parti'nin atadığı bürokratlar tarafından yönetiliyor. Kıyamet işte bundan sonra kopuyor.
Birisi sinsice, tasarımlardan bir örneği medyaya sızdırıyor ve malum şablon birdenbire devreye giriyor.
Bırakın, böylesi durumlarda hiçbir ahlaki değeri olmayan sosyal medya fanatiklerini; konvansiyonel medya da arkasını araştırmadan o fotoğrafa balıklama atlıyor. "Yandaş kurum"un, "yandaş modacısı"nın "yandaş tasarım"ı manşetlere çıkıyor.
Bir bilgiyi sormak, araştırmak, teyit ettirmek vs. gibi mesleki değerleri olmadığı için zevkle ve keyifle yazıyorlar. Dünün en makbul modacısı bir günde yandaş olup harcanıyor. Ne gam! Değil mi ki manzara kendi şablonlarına tam oturuyor.
Mesele, hostes kıyafetleri değil… Bu kadarı, Eski Türkiye medyasının siciline yazılmaya bile değmez bir palavradır. Sicil defterleri öyle kabarık ki hostes kıyafetini uydurmuşlar fark etmez.
Ayrıca, "dinci, yobaz, gerici, irticacı" yaftasıyla onyıllardır, onbinlerce insanın hayatını karartan, yüzlerce, binlerce kurumu karalayan medya, hostes kıyafeti bahsinde hakikatli olsa ne olur olmasa ne olur?