Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, emekli Orgeneral Ergin Saygun'a yaptığı ziyaretle ilgili, ''Bu bir insani görevdi. Bu insani görevi yerine getirdim. Orada herhangi bir beklentim söz konusu değil'' dedi.
Başbakan Erdoğan, MKYK toplantısı'na katılamak üzere geldiği AK Parti Genel Merkezi'nde gazetecilerin sorularını cevapladı.
Gazetecilerin emekli Orgeneral Ergin Saygun'a yaptığı ziyaretle ilgili eleştirileri hatırlatılması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
''Bir defa tutuklu olanlarla ilgili, hükümlü olanlarla ilgili olanlar. Onlar bu ülkedeki mevcut yasaların bir gereği, bir uygulamasıdır. Bunun dışında yine yapılan bir yasal düzenlemenin neticesi olarak gerek şu anda bir ertelemeyle tahliye edilmiş olan Sayın Saygun, benim beraber mesai yaptığımız bir arkadaşım. Yaşça benden gerçi büyük. Kendisiyle ABD ziyaretim olmuştur, Bush döneminde meşhur bizim 5 kasım 2007 görüşmemizde Oval Ofis'te o ekibimin içerisinde olmuştur. Bu denli birlikteliğimiz olan bir çalışma arkadaşım olmuştur. Bu bir insani görevdi. Bu insani görevi yerine getirdim. Orada herhangi bir beklentim söz konusu değil.''
''BİR BAŞKASI OLABİLİR AYNI ŞEYİ ONLAR İÇİNDE YAPABİLİRİM''
Emekli Orgeneral Ergin Saygun'nun sağlık durumunun birkaç ay öncesinde de sıkıntılı olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti :
''Birçok yönden, böbreklerinden olsun, farklı yerlerden birçok sıkıntısı vardı. Ben o süreci de yakından takip ettim. Kızı Ece Hanım ile bilgi alışverişinde bulundum. Doktoruyla bilgi alışverişinde bulundum ve şu an insani göreve yapmış olmanın memnuniyeti, mutluluğu içindeyim. Allah şifalar versin. Bir başka subayımız olabilir, astsubayımız olabilir, bir başkası olabilir aynı şeyi onlar içinde yapabilirim. Yasal uygulama başka bir şey ama bu tür düşülen bir durumda gösterilen ilgi başka bir şey.''
"BU HAFTA İÇİNDE OLABİLİR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere ikinci heyetin bu hafta içinde, olmazsa önümüzdeki hafta içinde İmralı'ya gideceğini belirterek, ''İlkelerimizi ortaya koyduk, o ilkelerimiz çerçevesinde uygun olanlardan 2 veya 3 kişi adaya gönderilir'' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısına gelişinde gazetecilerin sorularını
yanıtladı.
Erdoğan, emekli Orgeneral Ergin Saygun'u ziyaretinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından eleştirildiğinin anımsatılması üzerine, ''Bahçeli'nin dünyasıyla bizim dünyamız çok farklı. Bir defa, önce Bahçeli samimiyet dilini öğrenmesi lazım. O samimiyet dilini öğrenmediği içindir ki milletimizin verdiği ders ortadadır. Samimiyet dili farklı şey'' dedi.
Bahçeli'nin diliyle konuşmadığını ve konuşmayacağını vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Çünkü benim aldığım ahlak dersi bu değil, farklı. Dolayısıyla milletimizin bu noktadaki takdiri her şeyin üzerindedir, milletimiz bir şeyi eğer farklı takdir ediyorsa milletimizin o takdirine dikkat etmek lazım. Acaba millet niçin AK Parti'ye yüzde 50 veriyor da bunlara yüzde 12, yüzde 13 gibi bir oy veriyor. Milletin genelinin bu noktadaki takdirinin hiç mi değeri yok, bunların söylediği mi doğru? Bunları çok iyi değerlendirmek lazım. Eğer millet, yüzde 50 ile AK Parti'ye ve liderine böyle bir onay veriyorsa, '3 dönem arka arkaya yürü' diyorsa burada demek ki bir incelik var. Milletin hepsi, yüzde 50'si akılsız oldu, bunlar yüzde 12 ile 13 ile akıllı oldu böyle bir şey olabilir mi? Mümkün değil, dolayısıyla milletimin verdiği bu göreve layık olmak için biz ahlak kuralları içerisinde, edep kuralları içerisinde görevimizi yapmaya devam edeceğiz. İstismarı değil, istişareyi öne alacağız, istişare ile verdiğimiz kararları da uygulamaya geçireceğiz.'
İMRALI'DAKİ GÖRÜŞMELER
Başbakan Erdoğan, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı'ya ikinci heyetin bu hafta gidip gitmeyeceğine yönelik soru üzerine de ''Olabilir, bu hafta içinde olabilir. İlgili arkadaşlarım çalışmalarını yapıyorlar bu hafta içinde olabilirse bu hafta içinde, olmazsa önümüzdeki hafta içinde olur, ama olacak'' dedi.
Bu konuya ilişkin Adalet Bakanlığı'na henüz bir müracaatın söz konusu olmadığına dikkati çeken Erdoğan, ''O müracaatlar yapılacak, ilkelerimizi ortaya koyduk, o ilkelerimiz çerçevesinde uygun olanlardan 2 veya 3 kişi adaya gönderilir'' değerlendirmesinde bulundu.
CİLVEGÖZÜ SINIR KAPISI'NDAKİ PATLAMA
Erdoğan, Cilvegözü Sınır Kapısı'ndaki patlamayla ilgili de şu anda yapılacak açıklamaların erken olabileceğini söyledi. İçişleri Bakanlığı, emniyet istihbarat ve Milli İstihbarat Teşkilatı'nın müşterek çalışma yürüttüklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Temennimiz o ki en kısa zamanda bu sonuçlandırılır ve ona göre de resmi açıklamayı yaparız'' dedi.
Bir gazetecinin patlamaya ilişkin bir kişinin gözaltına alındığını hatırlatması üzerine Başbakan Erdoğan, ''Daha fazla gözaltılar da var, alınıyor tutanaklar falan... Bir kısmı bırakılıyor, şu anda son şeyi almış değilim'' diye konuştu. Erdoğan, saldırıda Suriye Ulusal Konsey Başkanı'nın hedef alındığı yönündeki iddiaları da bugün gazetelerde okuduğunu, bu konunun ne derece doğru olduğunu bilmediğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, patlamada ''Hedef Türkiye mi'' soruya da ''Ondan hiç şüphe yok, eğer bu Türkiye sınırları içerisinde oluyorsa Türkiye'yi bu işe bulaştırmak, tahrik etmek istiyorlar, bundan hiç endişe duymuyoruz. İstiyoruz ki her şeyi yerli yerinde oturtalım atmamız gereken adımları da ondan sonra atalım, ama şunu bilmenizi istiyorum hiç bir şey karşılıksız kalmaz'' yanıtını verdi.
4. YARGI PAKETİ
Başbakan Erdoğan, 4. Yargı Paketi'yle ilgili dün çok verimli bir çalışma yaptıklarını, anayasa, ceza ve siyaset bilimcilerle konuyu değerlendirdiklerini belirtti.
Çalışmalar esnasında bazı yerlerde yeni düzenleme için teknik çalışma yapılmasını kararlaştırdıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, ''Şimdi o teknik çalışmayı arkadaşlarımız yapacak, ondan sonra dar çerçevede nihai bir değerlendirme yapacağız, ondan sonra da Parlamento'da bu işi inşallah halledeceğiz'' dedi.
Erdoğan, 28 Şubat soruşturması kapsamında bazı emekli askerlerin ifadeye çağrılmasına ilişkin de şöyle konuştu:
''Şu anda gerek yargı gerekse güvenlik her türlü çalışmayı yapıyor, her zaman her şey olabilir. Biz, bu ülkede geçmişte yaşanmış bazı olumsuzlukları yaşamak istemiyoruz. Eğer yaşamak istemiyorsak bunun gereğini de yerine getireceğiz. Yapılan çalışmalar bunun çalışmalarıdır. Yargı kendi görevini yapıyor, yürütme olarak biz üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız. Yargının ve yürütmenin daha rahat çalışabilmesi için de yasal düzenlemeler gerekiyorsa da o zaman yasama üzerine düşeni yapacaktır. Yasamasıyla yürütmesiyle yargısıyla inşallah milletimizin geleceğini daha aydınlık, huzurlu kılmak için memleketimizin çok daha güçlü yarınları yakalayabilmesi için bu adımları atacağız.''