"
Biranın da koleksiyonu mu yapılır, nereden bulup, nasıl biriktireceksin?"gibi sorulara çok muhatap olmuş ama yılmamış… İlker Kara'nın bira tutkusu sonunda onu pek alışmadığımız bir koleksiyonculuk türüne, bira koleksiyonculuğuna yönlendirmiş. 70 ülkeden topladığı 2 bin parçaya ulaşan bira şişe ve aksesuarları evine sığmayınca, yeni bir yer arayışına düşmüş.
Koleksiyonculuğun sonu ve sınırı yok… Koleksiyonerleri her zaman pullar, kitaplar veya eski paralar tatmin etmiyor. Bazılarının bir hastalık, bazılarınınsa son derece rafine bir zevk olarak gördükleri koleksiyon merakı kimi zaman insanları sinek toplayıp biriktirmeye varan türlü tuhaf ve alışılmadık objenin peşine düşürebiliyor. Bu türden tuhaf eşya koleksiyoncularına dünyanın değişik yerlerinde rastlanıyor.
Topladıkları o kadar aşırı uçta yer almasa da bolca zaman ve seyahat gerektirdiği için bu ilginç koleksiyoncuların arasına Türkiye'den
İlker Kara'yı da katmak mümkün…
İlker Kara'nın koleksiyon alanı oldukça alışılmadık: Bira koleksiyonu… İlker Bey'in yıllar önce kapıldığı değişik tür ve markalardan biraları toplama alışkanlığı bugün öyle bir noktaya ulaşmış ki, sonunda evi bira müzesine dönüşmüş. Kara, evinin neredeyse tüm bölümlerini kaplayan değişik marka bira şişeleri, kapakları ve aksesuarlarından oluşan koleksiyonunu sonunda internette açtığı www.birramania.com sitesiyle sanal bir müze haline de getirmiş.
Biraseverlikten koleksiyonculuğa
Koleksiyonu bugün 2 bin parçaya ulaşan İlker Kara'nın merakının başlangıcı sıkı bir birasever olmasıyla doğrudan bağlantılı. Her ülkeden değişik cins ve markada birayı sadece toplamayı değil tatmayı da seviyor. Koleksiyona başlaması ise külliyetli miktarda tükettiği biraları uzun bir süre çöpe atamayıp da birikmiş hâlde görünce ne kadar büyük bir çeşitlilikle karşı karşıya olduğunu fark etmesiyle olmuş. 1994'te Güney Fransa'da birkaç arkadaşıyla beraber staj eğitimleri sırasında paylaştıkları küçücük bir evde biraseverlikten koleksiyonculuğa adım atışı şöyle anlatıyor: "Stajım süresince dört-beş stajyer bir evi lojman olarak kullanıyorduk. Oldukça konforsuz olan evin çok büyük bir yemek masası vardı ki evi de zaten sadece yemek ve uyumak amaçlı kullanıyorduk. Hepimizin bolca içtiği değişik biraların boş şişelerini o büyük masanın bir kenarında birkaç gün süreyle biriktiriyor, artık büyük bir çöp torbasını dolduracak miktara ulaştığında sırayla toplayıp çöpe atıyorduk. Birçok değişik bira çeşidini ilk defa bu çöp torbalarımızda birarada görmüş oldum ve bira koleksiyonu yapma fikrine de o zaman kapıldım".
Daha genç yaşlarda
Beyoğlu Çiçek Pasajı ve bir dönemlerin
Bacanak Birahanesi'nin müdavimlerinden olan bira meraklısı Kara, staj evindeki çöp torbalarında biriken bira çeşitlerini görünce içtiği biraların koleksiyon yapılabilecek çeşitlilikte olduğunu fark etmiş. Böylece, farklı bira şişeleri ve kapaklarını toplamaya başlayarak, bozuk para koleksiyonunun yanına bir de bunu eklemiş.
"Neden bu şişeleri, kapağını açtıktan sonra atıyorum ki?" diye düşünüp her markanın özel bardaklarını, bardak altlıkları gibi aksesuarlarını da dikkate alarak artık eskisi gibi müsriflik yapmamaya karar vermiş. Bira meraklısı olduğu ve sıkça da seyahat ettiği için gittiği her ülkede girip çıktığı pub ve kafelerden toplayabildiği kadar farklı bira şişelerini ve kutularını toplamaya başlamış. Bir dönem çalıştığı uluslararası bir şirketin yurtdışı seyahatleri pek çok ülkeyi gezmesine imkân verdiği için pek çok yerel birayı tatma ve toplama imkânı da bularak zamanla koleksiyonunu hem genişletmiş hem de tutkusunu büyütmüş. En büyük heyecanını ise tarihî Bomonti Bira Fabrikası'nın kalıntıları içinde molozların ve çöplerin arasında, burnunu tıkayarak ve kire pasa bulanarak çıkardığı birkaç antika bira şişesini bulunca yaşamış.
"Dostlarım başta yadırgadılar"
Yakınlarının önceleri zararsız ama gereksiz bir alışkanlık olarak gördükleri ve ciddiye almadıkları Kara'nın bira şişesi ve kutusu tutkusu zamanla büyük çaplara ulaşmaya başlayınca, evi de gitgide bunlarla dolup taşmaya yüz tutmuş. Yakınlarından bu işin sonunun olmadığına, gereksiz bir uğraş olduğuna dair pek çok vaaz ve nasihat dinlemek durumunda kalmış. "Dost ve yakınlarım koleksiyonculuğumu değil ama koleksiyonumun çeşidini başlangıçta hayli yadırgadılar" diyor İlker Kara. Ama bu ondaki bira koleksiyonu tutkusunu engellemediği gibi, hobi olmaktan da öteye taşımış. Zamanla koleksiyonuna profesyonelce bir ihtimam gösterir olmuş. Listeler tutmuş, gittiği ülkelerin piyasa biralarıyla beraber yerel biralarını önceden araştırıp, ona göre hareket etmeye başlamış. Dönüşünde taşıyacağı biraları hesaplayarak mümkün mertebe "az eşya, geniş valiz" prensibiyle yola çıkmaya başlamış.
Ziyaret ettiği ülkelerde seyahat planına mutlaka tespit edilen eksik biraları tamamlamak için uğranılabilecek bar, pub ve marketler de dâhil edilir olmuş. Hatta sırtında çantasıyla içki satılan mekânları sıkı sık dolaşmak onun için sıradan bir hâle gelmiş. Yabancı ülke seyahatlerinde gündüzleri birahaneleri dolaşmak, geceleri ise barlara takılıp biraları tatmaya zaman ayırmak artık özel bir meşguliyet olmuş onun için.
70 ülkenin biraları
Böylelikle pek çok ülkeyi gezerek biralarından sayısız örnek toplamayı başarmış. Ancak işin en zor kısmı dönüş yolculuğunda yaşanıyormuş. Topladığı bira şişe ve kutularını özel olarak sarıp sarmalayan ve valizine yerleştiren Kara havaalanı kontrollerinde sık sık sorun yaşamış. Uçağa alınması yasak olan cam şişe, kutu ve sıvıları taşıtabilmek için dert anlatıp, tatlı dilini ve ikna kabiliyetini kullanmak zorunda kalmış. Tabii bu metot özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra pek fazla işe yaramamaya başlamış. Gidemediği ülkelerin biralarını ise yakınları vasıtasıyla tamamlamaya çalışmış. Hatta zamanla, başta onun bu merakını ciddiye almayan dostları gittikleri ülkelerden ona hediye olarak bira getirmeye başlamışlar.
Böylelikle günümüze kadar içinde Singapur, Endoneya, Beyaz Rusya, Samoa, Brezilya gibi yerlerin de bulunduğu 70 ülkeden bira şişesini koleksiyonuna dâhil etmiş. Şimdi değişik tür ve markalarda, farklı alkol oranı ve hacimlerde pek çok biranın yanı sıra cam, seramik, alüminyum ya da plastik 711 şişe, 382 kutu, 172 logolu bardak, 296 logolu bardak altlığı, 272 şişe kapağı ile pek çok tepsi, poster, t-shirtten oluşan bir koleksiyonun sahibi olmuş. Koleksiyonda bilindik ülkelerin yanı sıra Kamerun, Yeni Gine, Guadalup, İran, Kazakistan, Sri Lanka, Tayvan, Peru, Martinik gibi pek çok ülkenin biraları bulunuyor. Kara bunlarla da kalmayarak biraya ilişkin bir de kütüphane kurmayı ihmal etmemiş.
"Kimine çer-çöp, kimine hazine"
Neticede gezilen ülkelerin sayısı arttıkça evinin bir katını bira ve aksesuarları koleksiyonuna tahsis etmeye kadar varmış. İlker Kara evinin bu katını küçük bir bira müzesi olarak nitelendiriyor. Kendisini ziyaret ettiğimizde koleksiyonu için yetersiz kalan evini değiştirmekle meşgul olan Kara, ricamızı kıramayarak özenle ambalajlara yerleştirdiği "küçük bira müzesini" açmak durumunda kalıyor. Bu merakını yadırgayanlara ise cevabı şu: "Kimisi için çer-çöp, kimisi içinse hazine değerinde".
20 yılda bira üzerine külliyetli miktarda bir koleksiyonu toplayan inşaat mühendisi Mert Sandalcı'yı saymazsak, "Sanırım, Türkiye'nin ilk bira koleksiyoncusuyum" diyen Kara, ülkemizde bu anlamdaki tek koleksiyoncu sayılabilir… Zira onun koleksiyonu, biranın tarihi ve kültürüne dair pek çok obje ve belgeyi toplayan Sandalcı'nınkinden farklı olarak eski parçaların yanı sıra, tüm ülkelerden güncel ve yaşayan bira örneklerinden oluşuyor.
Koleksiyonunu meraklılarıyla paylaşmak amacıyla tasarladığı sitesinin adını da kendi bira tutkusundan mülhem "birramania.com" olarak koymayı tercih eden Kara'nın hedefinde diğer ülkelerdeki biralarla koleksiyonunu genişletmek bulunuyor. Yurtdışından temas kurduğu bira koleksiyoncularıyla yaptığı takaslar ve hediyeleşmeler bu konuda çok işe yarıyor. Bira koleksiyonunun yurtdışından da ilgi görmesi üzerine son olarak, Japonya'da düzenlenen bira maratonunun Türkiye temsilciliği verilmiş kendisine. Yeni hedefi ise evini ve sitesini gerçek birer müzeye dönüştürmek… "Bira kültürünün Türkiye'de henüz çok geri olduğunu ve marketlerde daha fazla çeşit biranın bulunması gerektiğini" düşünen Kara'nın sitesine "birramania" adını vermesine şaşırmamak gerekiyor.
BİROL BİÇER / birol.bicer@aktuel.com.tr
Fotoğraf: DENİZ DOĞAN