Siirt'te kocası tarafından uçuruma itilerek öldürüldüğü iddia edilen öğretmen
Esin Güneş'in ölümünü, fizikteki "İlk hız problemi" üzerinden inceleyen bilirkişi, "Dış etki olmadan ikinci zemini atlayıp, üçüncü zemine düşme ihtimali yok" raporu verdi.
Esin Güneş, 25 yaşında iken, 2010'da Siirt'te "
Kale" diye bilinen,
Botan Vadisi'ne hâkim uçurumdan düşerek öldü. Olay önce "kaza" diye örtbas edilmeye çalışıldı, ancak Esin öğretmenin ailesi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun çabaları sonucu genç öğretmenin eşi Güven Güneş ve onun taksici arkadaşı Beşir Üzüm tarafından öldürüldüğü bulgularına ulaşıldı. Soruşturma sonunda Güven Güneş ile Beşir Üzüm hakkında "kasten insan öldürmek"ten dava açıldı. Davaya bakan Siirt Ağır Ceza Mahkemesi,
ODTÜ'den 2 profesör ve 1 doçent fizikçi akademisyeni bilirkişi olarak görevlendirdi. Bilirkişiler olayı incelemeye, uzmanlıkları gereği "fizik problemi" ile başladı. Üç akademisyen, öğretmenin düşüp düşmediğinin veya itilip itilmediğinin tespiti için "ilk hız problemi" olarak adlandırdıkları şu problemi sordu: "Bir kütlenin ağırlık merkezinin bulunduğu noktadan 4.9 metre aşağıda ve 2.7 metre genişliğindeki basamağı atlayarak 5.6 metre aşağıdaki ve 1.3 metre genişlikteki basamağa düşmesi için yatay ilk hızının hangi aralıkta olması gerekir?"
'KOŞARAK ATLAMASI GEREKİR'
Bilirkişiler bu soruya şu yanıtı verdi: "İlk hızının saatte 9.7 km (saniyede 2.7 metre) ile saatte 13.3 km (saniyede 3.7 metre) arasında olması gerekir. Formda, hızlı yürüyen bir insanın ortalama yürüme hızı ise saatte 5 km.'dir." Bilirkişilere göre bilimsel adıyla "kütle" dedikleri Esin öğretmenin koşarak uçuruma gelip hiç duraksamadan atlaması gerekiyordu. Oysa ne soruşturma aşamasında ne de dava aşamasında Esin Güneş'in uçurumdan koşarak atladığı, cinayetle yargılanan kocası tarafından bile ileri sürülmedi. Bilirkişiler, Esin öğretmenin bu dev merdiven şeklindeki uçurumun ikinci zeminine çarptıktan sonra üçüncü zemine, yani cesedinin bulunduğu yere, dış etken olmadan düşmesinin mümkün olup olmadığını da kendilerine sordu ve "Düşen, tahta zemine düşen cam bilye olsa bile mümkün değil. Kaldı ki insan vücudu zemine daha esnek düşer" yanıtını verdi. Bilirkişiler, 27 Şubat'taki duruşmada okunacak 28 Ocak tarihli raporlarında, dava için kritik önem taşıyan şu sonuca vardı: "Şüpheli ölümle ilgili vardığımız sonuç, herhangi bir dış etki olmadan, ikinci zemini atlayıp üçüncü zemine düşmesi ihtimalinin sıfır olduğudur."