Sabah gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ bugün köşesinde "Kentsel Ölüşüm" başlığıyla kaleme aldığı yazıda İstanbul surlarının içinde bulunduğu vaziyeti sorguluyor. Aytuğ yazısında "Surlar henüz fethedilmedi" derken çocukluğunun o surlar civarında geçtiğini ve surların o dönemlerde de "tekin" olmadığını anlatıyor.
Saçı sakalı birbirine karışmış karanlık tipler gelip giderdi oralara. Hatta bazıları sur duvarlarının içindeki oyuntuları, küçük mahzenleri tahtalar ve naylonlarla kapatıp kendilerine ev yapmışlardı. Zaten 'sur dibi' bizim memlekette kanunsuzluğun diğer adı gibiydi. Kaçak at kesimini de oralarda yaparlardı, esrar alışverişini de... Neredeyse iki-üç ayda bir, oralara bir ceset atılırdı. Düşünün..."
Yüksel Aytuğ turistleri bazı bölgeler konusunda uyarmak için broşür dağıtılmasını öneriyor. "Elin Amerikalısı; New York'taki havaalanında kente ilk kez gelenlerin eline bir broşür tutuşturur. Orada 'gidilmesi tehlikeli mahalleler' kırmızı ile işaretlenip turistler uyarılır. Çünkü onlar için insan hayatı her şeyden önemlidir. Acaba diyorum; bizde mi, saf turistlerin eline birer broşür tutuştursak? Bizler 'kentsel dönüşümün' peşinde koşarken, onlar 'kentsel ölüşüme' kurban gitmesinler diye..."
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi'nin surların islahı için broşür dağıtımı olmasa da bazı projeleri mevcut. Başkan Kadir Topbaş öncelikle "İstanbul Surları daha aktif kullanılarak korunacak" diyor. Surların turizme kazandırılarak yeniden kazanılması için çalışmalar yapılıyor.
Tarihi Yarımada'yı çevreleyen İstanbul Surlarıyla ilgili Başkan Kadir Topbaş, tarihi surlarda planlama ve projelendirme çalışmalarının devam ettiğini belirterek şunları söylüyor;
"Yarımadayı çeviren surlarda 2013 yılı sonuna kadar planlanmamış alan kalmayacak. Plan ve projelendirme çalışmalarımız devam ediyor. Surların korunarak geleceğe taşınması için çok hassas davranıyoruz. Hassasiyetten dolayı özellikle koruma kullanma dengesini koruyacak projeler geliştirmeye çalışıyoruz. İstiyoruz ki bu tarihi surlar hem turizm açısından kenti katkı sunsun, bir taraftan da korunsun. 2013 yılı sonuna kadar burada projelendirilmemiş alan kalmayacak. Bir konsept çalışmamız var, zaten Anemas Zindanları, Tekfur Sarayı başta olmak üzere yer yer restorasyon çalışmalarımız devam ediyor."
Kadir Topbaş, "Kısa vadede güvenlik önlemi alacak mısınız?" sorusuna, "İstanbul'da özellikle Emniyet Teşkilatı, Valimiz ve Emniyet Müdürümüz gayretli çalışmalarıyla sorunları anında çözme için adım atıyorlar. Belediyemizin ulaşım için kattığı kameralar, mobese kameraları ve vatandaşların ev ve işyerlerine taktıkları kameralar İstanbul'a güvenlik açısından çok şey katıyor" cevabını veriyor.
"Dünyanın diğer kentleriyle mukayese edildiğinde İstanbul güvenli bir şehir" diyen Başkan Topbaş, "Ancak, son olarak sur dibinde bir Amerikan vatandaşına yönelik ortaya çıkan cinayet bizi üzmüştür. Ailesine, ülkesine yaşanan acı için başsağlığı diliyorum. Failler mutlaka bulunacak, çalışmalar sürdürülüyor. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak güvenlik başta olmak üzere birçok konuda Valiliğimiz ve Emniyet Teşkilatımız ile ortak çalışmalar yapıyoruz" diyor.
Surların Kültür Bakanlığı'na devrinin söz konusu olmadığını vurgulayan Topbaş, açıklamasını şöyle sürdürdü; "Surlarla ilgili yetki belediyemizde. Kısmen bazı ayrılmış yerler var. Sur-i Sultani bölgesinde ihdas edilmiş bazı yerleri kaldırdık biliyorsunuz. Yaptığımız çalışmalar ve düzenlemelerle Tarihi Yarımada'nın çehresi değişiyor. Fatih Belediyesi ile müşterek yaptığımız çalışmalar da var. Sur bandı başta olmak üzere bu çevreyi daha aktif kullanıma açmayı düşünüyoruz. Koruma kullanma dengesini aktif hale getirirseniz bu tür sorunlar yaşanmaz. Eğer buralar boş kalırsa böyle sıkıntılar yaşanır. Sur bandını aktif hale getirip özellikle Kültür Bakanlığımızla müşterek çalışmayı yürüteceğiz."