Obama ekonomiye güç vermek için taze beyinler peşinde. 11 milyon kaçak göçmen ABD vatandaşı oluyor.
Amerika'nın çimlerini kesiyor, tarlasındaki hasadını topluyor, yollarını yıkıyor, evlerini temizliyor, bebeklerine bakıyor, getir-götür işlerini yapıyor, karını kürüyor, bulaşıklarını yıkıyor ve buna benzer bütün hizmetlerini görüyorlar. Üstelik oldukça düşük bir ücret ve kötü yaşam koşullarıyla. Çünkü onlar kaçak...
Resmi rakamlara göre sayıları 11 milyonu bulan kaçak göçmenlerin kaderi, Obama'nın "artık göçmen reformu vakti" sloganıyla değişecek.
ABD Başkanı Obama'nın kafasındaki göçmen reformu, onları sınır dışı etmek yerine, "legalize"yi esas alıyor. Plana göre yeni kaçak girişlerinin önüne geçmek için sınır güvenliği ve vize sistemi gözden geçirilecek. Öte yandan geçmişte bir şekilde kapağı Amerika'ya atmış göçmenler ise kapı dışarı edilmeyecek.
Obama yasal olmayan göçmenlerin topluma katkı sağladıklarını, ekonomik yaşama katıldıklarını özellikle vurguluyor. Kaçak göçmenler suçtan uzak durarak, vasıf gerektirmeyen işlerde çalışıyor. Ucuz işgücü sağlayarak ve kazandıklarını yine Amerika'da tüketerek ekonomiyi güçlendiriyorlar. Toplum için bir kambur değiller, aksine kazanmak ve daha iyi yaşamak için vatandaş olanlardan daha fazla gayret içindeler. Çıkacak göçmen reformu, yasadışı göçmenlere bir takvim doğrultusunda önce oturma hakkı tanıyacak, sonra da vatandaşlığın yolunu açacak.
Firma kurana özel statü
Obama, Amerika'da özellikle teknoloji alanında kurulan yeni firmaların önemli bir kısmının ülke dışında doğanlar tarafından kurulduğunu belirtiyor. Ve, "Bu kişilerin Amerikan vatandaşı olmasının yolunu açmalıyız" diyor. Amerikan ekonomisinin dünyayla rekabetinde büyük avantaj sağlayan start-up firmalarını kuran yabancıları da göçmen reformu kapsamına alıyor.
11 milyon yasal olmayan göçmen arasında Türkler de var. Onlar da Obama'nın çıkaracağı yasayı heyecanla bekliyorlar. Türk Amerikan Dernekleri Federasyonu (TADF), Türkler'in yoğun olduğu bölgelere giderek göçmen reformu hakkında seminerler düzenliyor. Bu, işin güzel tarafı. Amerika'da kaçak durumda yaşayan Türkler'in ABD vatandaşı olmaları Türkiye'ye bir zarar getirmez, aksine seçme hakkına erişmeleri olumlu bir durum. Fakat Obama işi burada bırakmıyor. Göçmen reformu adı altında Amerika'ya eğitim almak üzere gelmiş ve burada yüksek lisans, doktora programlarını tamamlamış genç beyinlere de önce yeşil kart sonra vatandaşlık yolunu açıyor. Üstelik reformun Amerika'ya beyin göçünü teşvik eden bu kısmını Cumhuriyetçiler de destekliyor.
Türkiye'yi etkiler
Türkiye'den her yıl yüzlerce master ve doktora öğrencisi kabul eden ABD, bu reformla belli alanlarda eğitim almış yabancı öğrencilere oturma ve çalışma imkânı sunmayı planlıyor. Reformun hedeflerinden biri, teknoloji ve mühendislik alanlarında eğitim alanları Amerika'da tutabilmek.
Obama'nın bu planı Türkiye'nin son 10 yıldaki ekonomik büyümesine paralel olarak başlattığı "tersine beyin göçü projesi"ne zarar verecek gibi duruyor.
SABAH / SERDAR KARAGÖZ