Dear Nazan,
E, sen de bir tuhafsın vallahi! Madem iyileştin ne işin var artık İngiltere'de? Biz burada "Nazan geliyor, Jack Russell'a mı götürsek, Billionaire'e mi uğratsak, Sess'te Türkçe müzik mi dinletsek, nasıl gezdirsek" diye düşünürken, sen tut, hafta sonlarını çiftlik evinde geçir. Hep söylüyorum, oralarda her şeyden uzak kalıyorsun, sana Türk koca bulmak lazım. Şaka bir yana, bu aralar gelme şeker. Ayol neden olacak, bizimkilerin çoluklu çocuklu olanları sömestr nedeniyle çil yavrusu gibi dünyanın dört bir yanına dağıldı, özellikle de kayak merkezlerine. Malum, çocuklar kayak şampiyonasına hazırlanıyorlar ya! Vallahi biz küçükken böyle değildi Nazan. Annemler bizi İsviçre'ye kampa gönderir, kendileri yalnız gezerlerdi. Şimdi herkes dadı gibi çocuğunun başında. Zavallı minikler kendi işlerini kendileri becermeyi hiç öğrenemeyecekler. "Biz hala dağdayız, gelsene" diye geçen gün Feryoş aradı. Zürih'teymiş… Mutlaka alışveriş yapmaya inmiştir. Vallahi bu kız benden daha alışveriş tutkunu oldu çıktı şekerim. Ama hakkını yemeyeyim, hep kaliteli ve kendine yakışan giysiler alır Feryoş. Sen de bana durup dururken dedikodu yaptırıyorsun…
Haftaya belki ben de Courchevel'e bir iki günlüğüne uğrar, kızları görürüm.
Neyse şekerim seni kendi haline bırakıp davetlere geçiyorum. Four Seasons Hotel İstanbul at the Bosphorus'ta düzenlenen DenizTemiz Derneği/ TURMEPA'nın 18'inci yıldönümü yemeğine katılmam için en az 20 kişiden davet aldım Nazan. Düğün, davet, açılış; insanın canı sıkılıyor aslında. Hep aynı yüzleri görüyorsun, aynı yemekleri yiyorsun. Ama bu defaki farklıydı şekerim. Kurucu ve Onursal Başkan Rahmi Koç ile Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı kapılarda karşılayıp dört dörtlük ağırladılar bizi. Koç Ailesi'ni de pek severim bilirsin. Hele de en alttan başlayıp, zirveye oturan insanlara hayranım, yani iş anlamında diyorum. Bak mesela benim partnerin şirketlerinin de iştirakleri mevcut ama dünyaya açılmak nerde, o nerde? Aileden görgülü mirasyedi! Yine de hakkını yemeyeyim Bodrum'dan, golf sahalarından, e, bir de benden vakit bulunca işle güçle de uğraşıyor adam. Meloş'a da başka türlüsü olmaz zaten. Neyse hayatım geceye dönersem, derneğe katkı yapan yedi kişi teşekkür plaketlerini Rahmi Koç'un elinden alırken ardından sahneye çıkan Ayhan Sicimoğlu ve All Stars yaptıkları şovlarla gecemize renk kattı. Zen Diamond'un gece için özel hazırladığı takıların satışından elde edilen gelir de işin tuzu biberiydi. Kokteylden sonra verilen yemekte ise yılbaşından beri yaşadığım sefahat hayatı nedeniyle aldığım bir hain kilo yüzünden yemekleri uzaktan seyretmekle yetindim Nazo. Oh olsun bana! Yine de kıyafetimle tüm dikkatleri üzerime çektim tabii. Ancak söylemeden geçmeyeyim, Caroline Koç, Serra Tokar, Esra Oflaz Güvenkaya ve Dilek Hanif gibi birçok tanıdık da pek şık ve klâstı. Tanıdık dedim de Balkan Naci İslimyeli'nin 'Kozmos ve Toz' adlı sergisinin açılışında da epey bir tanıdık vardı geçen hafta. Ekav Sanat Galerisi'ne eserleri görmek için gittik bizimkilerle. Sergide, Balkan Naci İslimyeli'nin tual, fotoğraf, video, enstalasyon, kolaj, performans ve giysi tasarımı gibi çeşitli alanlarda tasarladığı eserleri yer alıyor. Vallahi üçer beşer aldım kaçırmayayım
diye. Benim koleksiyoner kızlar da iç çekerek izlediler. Ayol üç kuruşun hesabını yapar oldular. Pinti sanatseverler!
Ardından zıır telefon, Ayşe Azizoğlu arıyor, "Meloş, Swissotel Gaja Motto Salonunda saat markası Just Cavalli'nin 2013 koleksiyon tanıtımını yapıyoruz, gelmen şart." Haydaa "Ayol deliye her gün bayram gibi bu kaçıncı tanıtım" dedim ama baktım Ayşe ısrarcı. Ayıp olur diye "Tamam" dedim. Ay iyi ki gitmişim şekerim. O ne şıklık o ne hoş bir atmosfer görsen. Anlayacağın bol muhabbetli ve esprili bir gün geçirdik.