Patricia Waller, 1962 yılında Chile, Santiago'da doğdu ve küçük yaşta Almanya'ya taşındı. Almanya'nın önemli sanat okullarında okuduktan sonra Belçika, ABD, Fransa'da öğrenimine devam etti ve çeşitli ödüller aldı. Öğretim üyesi olarak çalışmalarına devam eden ve birçok sergisiyle ülkenin en sevilen sanatçılarından biri olan Waller'ın "Broken Heroes/Bozuk Kahramanlar" adını verdiği sergisi halen Berlin'de sergileniyor. Bu ilginç sergi ile dikkatimizi çeken Waller'a birkaç soru yönelttik.
*Eserlerinize baktığımızda ironiyi görebiliyoruz: Susam Sokağı'nın Edi'sinin sakalları uzamış, elinde bir şişe şarapla derbeder olmuş… Winnie intihara meyilli, Kitty desen harakiri yapmanın peşinde. Bunlar çocukluğumuzun neşeli, renkli karakterleri ve onların bu hallerini görmek insanı sarsıyor. Bu ilginç fikir nereden geldi?
Yaptığım işler ilk başta komik ve de ilgi çekici. Çünkü kahramanları, daha önce hiç görülmedikleri bir şekilde gösteriyoruz. Çalışmalarımda; orjinalde, kahramanları perdeye yansıttığımız tek boyutlu karakterler olarak görüyoruz. Başarısızlık ihtimali, onların icadının bir parçası değil. Herkes tarafından sevilen, sevimli karakterleri kullandım. Broken Heroes karakterleri popüler kültürde iyi bilinen ikonlar.
*Sizin en sevdiğiniz süper kahramanınız kimdi?
Favori karakterim Pippi Langstrumpf. Türkiye'de herkes tarafından biliniyor mu bilmiyorum ama ben ona tapıyorum. Onun acı çekmesi için hiçbir nedeni yok aslında. Bu yüzden onunla nasıl çalışacağımı bilmiyordum. Bir de Edi'yi çok seviyorum.
*Sünger Bob, Minnie Mouse, Hello Kitty gibi diğer karakterleri neye göre seçtiniz?
Çalışmalarımda karakterleri seçerken, onların kült birer yıldız olmalarına dikkat ettim. Ben işimin, yıldızın, ünlünün ya da idolün; geleneksel kahramanın yerini kalıcı bir şekilde tuttuğu toplumumuzda, yıldızın kültlüğünü önemli bir şekilde yansıttığı görüşündeyim. Onlar, bizim arzularımızı yansıtan rol modeller. Kahramanlar görünmezdir; onlar yaratılır. Mesela Hello Kitty'i seçmemin nedeni, onun acımasızca pençelerinden tutularak ticarileştirilmesi. Onun resmi her şeyin üstüne aynı şekilde basılıyor.
*Eserleriniz için hangi malzemeleri kullanıyorsunuz?
Neredeyse tüm işlerim tığ ile işlendi. Örgü ve nakış da kullandık ama en çok tığ işini tercih ettik. Ama itiraf etmeliyim; çorap öremiyorum. Ama gördüğünüz gibi işi oldukça ilerlettim.
*İşlerinizin hazırlık aşaması ne kadar sürüyor?
İşlerim el emeği olduğu için, bir aylık bir zaman diliminde, işin küçük bir parçasını bitirebildim. Bazı kahramanları yaratmak oldukça zordu. Mesela Sünger Bob'u yaratabilmem için oldukça çaba harcamam gerekti.
SEBLA KOÇAN / SELİN KARAKAFA